• esasen şans eseri bulunmuş bir antipsikotiktir. antihistaminik olarak kullanılmaya başlanmış ardından sakinleştirici ve antikolinerjik özellikleri keşfedilmiş ve anestezi öncesinde kullanılmaya başlanmıştır. devam eden çalışmalar bu ilacın bipolar bozukluk ve şizofreni hastalarında görülen akut psikozda etkili olduğunu göstermiştir, ve kısa süre içinde psikiyatride kullanımı yaygınlaşmıştır. etkili tedavi sağlayan bu madde bir fenotiyazin türevidir, ilaç şirketleri buna benzer maddeler üreterek yeni ilaçlar bulmuş ve bu ilaçların tümünü antipsikotik olarak tanımlamıştır.
  • (bkz: largactil)
  • kullanılan ilk antipsikotik ilaçtır. tipik antipsikotikler grubundandır. özellikle pozitif semptomlu şizofreni vakaları olmak üzere psikotik bozuklukların tedavisinde kullanılır. ayrıca hıçkırık tedavisinde hala ilk tercih olarak kullanılan ilaçlardandır kendileri.
  • (bkz: largactyl)
  • lsd'nin etkilerini nötralize eder.
  • dolaylı yoldan kusmayı baskılama etkisi olduğu için bulimia nervosa'da yardımcı tedavi olarak kullanılabilmektedir.
  • farmakolojik özelliklerini maddeler halinde sıralayacak olur isek:

    • antipsikotik etkisi yanında sedatif etkisi de vardır. sedatif etkisine tolerans gelişirken antipsikotik etkisine tolerans gelişmez.
    • sedatif etkisi hipnotiklerden farklıdır; hasta uyuklasa bile uyarılara hemen yanıt verir.
    • pozitif pekiştiri yapmaz.
    • narkotik analjezikler ve hipnotiklerin yaptığı sedasyon ve hipnozisi potansiyelize eder.
    • genel anestesteziklerin etkisini potansiyelize eder.
    • yüksek dozlarda insanlarda ve deney hayvanlarında katatoni (katalepsi) yapar.
    • psikostimülanların oluşturduğu öfori, halüsinasyon ve delüzyonu ortadan kaldırır.
    • prokonvulsan etkilidir.
    • bulbustaki kemoreseptör trigger zon üzerine inhibitör etkisi ile antiemetik etkilidir.
    • termoregülatör merkez inhibisyonu ile hipotermi.
    • hipofizer gonadotropin salıverilmesinin inhibisyonu ile ovulasyonu bozar (tolerans gelişir).
    • büyüme hormonu salıverilmesini azaltarak akromegali tedavisinde kullanılır.
    • güçlü alfa-1 reseptör blokajı ile ortostatik hipotansiyon (tolerans gelişir).
    • kinidin benzeri etki ile antiaritmik.
    • güçlü antihistaminik etki.
    5-ht2 reseptör blokajı.
    • çizgili kas gevşetici etki (gama motor nöronlar üzerindeki supraspinal fasilitatör etkiyi baskılayarak).
    antikolinerjik etki (ağız ve boğaz kuruluğu, konstipasyon).
    • gı kanaldan %30 absorbe edilir.
    • plazma proteinlerine bağlanır (%95-98).
    • kc’de önemli ölçüde presistemik eliminasyon (paranteral yoldan daha etkili).
    • t1/2 30 saat (presistemik eliminasyon ile %60-70 kc’den safraya itrah).
    • kahve ve çay suda çözünmeyen kompleksi şeklinde çöktürür.
    • oral 200-800 mg/gün (3-4 keze bölünür, max. günlük doz 2 g).
    • yaşlılarda doz 1/3 veya 1/2 azaltılır.
    • iv verilmez, ven çeperini tahriş eder, im 1 g/gün geçilmez.
    • çocuklarda rektal yoldan verilebilir. ancak biyoyararlanımı düşük olduğundan oral dozun iki katı uygulanır.
    • ekstrapiramidal yan etkileri vardır.
  • arkadaş çevresinde hipotansif ve çok sakin olarak tanınan tipik biridir.
  • birinci kuşak antipsikotik ilaç. motor fonksiyonları bozmaksızın sedasyon yapar. yüksek dozlarda striatumda dopamin reseptör blokajıne neden olur. yan etki olarak, prokonvülsif etkisinden dolayı epilepsi ataklarını arttırır. yan etkilerine karşı tolerans oluşurken antipsikotik etkilere karşı tolerans oluşmaz. kokain, amfetaminin meydana getirdiği öfori, halüsinasyon ve delüsyonu ortadan kaldırdığı için bağımlılık tedavisinde de kullanılır. aynı zamanda güçlü bir antiemetiktir.
  • 1950'lerin başlarında ortaya çıkmış beklenmedik bir dinginlik ve mesafelilik getiren ve ilk zamanlarda "kış uykusu tedavisi" diye anılan antipsikotik ilaç.

    bu ilacın dönüm noktası olarak kabul edilmesinin nedeni heyecanlı ve hararetli hastaların sessizleşip hareketsiz hale gelmesidir.

    önceleri bu ilaç somut bir alternatif yerine psikoterapinin başlaması için kullanılmıştır fakat altta yatan köklü sorunların belirlenmesini imkansız hale getirdiğinden ve birçok ciddi yan etkisi (şeker hastalığı, parkinson belirtileri, diş hastalıkları vb.) nedeniyle vazgeçilmiştir.

    not: 1940'ların başında bir psikiyatristin dediği o dönemki tedavinin asıl amacını ortaya koymaktadır: "beyni alt etmek" ve "hafızayı sakatlamak".
hesabın var mı? giriş yap