• hububattır.
  • fevridir.
  • eziktir. ezik olduğunu bildiği için bunu kapatabilmek adına tam tersi olduğu konusunda insanları inandırmaya çalışır. evlilik öyle herkesin kafasına göre takılabildiği bir kurum değildir. hiç bir zaman da öyle olmamıştır. ayrıca bu sadece kadınlar için değil erkekler için de geçerlidir. ha prensip olarak evlilik kurumuna karşısındır ve asla evlenmeyeceğini beyan edersin saygı duyarım. ancak senin istediğin gibi bir dünya yok kusra bakma. ayrıca ev eşyalarını kaynanala beraber seçtiğini bu gereksiz çıkışlarından anlayabiliyoruz. ancak sen yine çok özgürmüşsün gibi davranmaya devam edebilirsin biz yemiş gibi yaparız, rahat ol.
  • evlenmiş fakat evliliği anlamamıştır.
  • izin istemeyen, ama hedef ve planlarını eşiyle paylaşarak fikrini alan kadındır. son tahlilde yine kendi kararını verir ve izin istemeye gerek görmeden uygular.

    aslında işin tek bir kuralı vardır: parasını kocanın ödediği her şey için izin istersin, parasını kendin kazandığın şeyleri haber verirsin, o da istersen.
  • iddia ediyorum ki ilk başta kendini ikna etmeye çalışıyordur. kültürümüzde yerleşik bir ataerkillik var zira. annelerinden kadınlığın nasıl olduğunu bambaşka bir şekilde öğrenmiş kadınlar da bundan muaf değil.

    yoksa en azından teorik olarak olması gereken bu tabi. izin, erk sahibinden istenir. erk de paylaşımda ise izin istenmez. belki danışılır, tartışılır, alışveriş yapılır. yani kocadan izin istememek canım ne isterse onu yaparım demek değildir. opsiyonlarım var demektir.

    eşler bir ortak hayat yaşadıkları için birbirlerinden beklentileri, talepleri olması doğaldır. özgürlüğü kocanın -ya da karının- taleplerine kulak tıkamak olarak görenler de hayal dünyasında yaşar ve kaçınılmaz bir şekilde ya zalimleşir ya da hayal kırıklığına uğrarlar.
  • kocası da aynısını yapınca çemkirmemesi gereken.
  • henüz evlenmemiştir. atıp tutuyordur.

    (bkz: yav he he)
  • karısından hiçbir şey için izin istemeyen erkeğin benzeridir. izin ne lan tırtlar. paylaşmak diye bir şey var.

    size bir sır vereyim, şu laf söz dinleyip gönlünüzü eğleyen kadınlar/erkekler var ya bir gün hiç ummadığınız anda bıçağı götünüze takarlar. sadece bir süre onları mutlu etmeyin ve bekleyin ne olacağını. onlar için sınırları hep başkaları belirlemiştir ve o otorite gözden düşmeye başlayınca zincirleri boşalır, ne yapacakları pek kestirilemez. bu sebepten kendi sınırlarını kendi çizen kadınlar/erkekler candır. o sınırlar ne kadar geniş çekilirse çekilsin bundan ötesinin olmayacağını bilirsiniz. kim oldukları gayet net ortada olduğundan yaşamak istediğiniz şey bu değilse de gider kendiniz gibi daha dar sınırlı insanlarla eyleşirsiniz. herkes kendinden sorumlu olunca da başınız ağrımadan sevgiye odaklanarak mis gibi ilişki yaşarsınız işte. mis...
  • aklından geçen bu olsa dahi bu fikrini kocasına söylememesinde fayda olan kadındır. erkekler son sözü kendilerinin söylediğini zannetmek ister ne olsa.

    hanımlar-beyler zaten kadın ne isterse o oluyor, izin almak/vermek de nesi. ben erkeğin istediğinin olduğu bir beraberlik göremedim bugüne kadar. kadınlar allem eder kallem eder erkeğini razı ederler, sonuçta olup bitene bakıp "ben izin verdim de öyle oldu bu iş.. ehehe .. öehhee" diyen bir erkek varsa ortalıkta dolanan ona bakıp sadece gülümseyiniz. karısı da böyle yapıyordur emin olun.

    (bkz: ikna etmek)
hesabın var mı? giriş yap