• su kaçması olayının ardından kulağa kulaklık takmak suretiyle müzik dinlemenin sakıncalı oluşunun, beni yeterince soğuttuğu hadise.. sevmiyorum efendim, kaçmasın kulağıma da derim.
  • denizde amuda kalkmaya çalışan hedelerin sıklıkla karşılaştığı durum..
    (bkz: denizde amuda kalkmak)
  • kulaga kacan suyun cikmamasi ve gece uykudan bagirarak kisiyi uyandirmasi durumunda, kulakla fiziksel uyumu dusunulerek olsa gerek, bir dis sarimsak alinir, tavada isitilir ve kulaga sokulur; bu sayede icerideki su buharlasir ve kulagi terkeder.
  • rahatsız edici bir durumdur. ancak daha rahatsız edicisi, o suyu çıkarmayla meşgulken tek ayak üstünde kafa eğik zıplamaya çalışma esnasında ayağın kayması, kafanın havuzun kenarına vurması, kesiştiğiniz kızın çevresindekilerin "ay ay ay çok feci düştü! kafası patladı çocuğun" diyerek size acıması, sizin de anaaa avraaaat içinizden bi suya, bi kulağa, bi kıza (onun ne günahı varsa) saymanızdır. halbuki teknik biliyorduk o suyu çıkarmak için, şahane şovu koyuyorduk tam ortaya... iş işten geçtikten sonra ılık ılık, sinsi sinsi akar kulaktan çıkar o su. şerefsiz.
  • insanı denize veya havuza girdiğine pişman etme potansiyeline sahip hadise. sizi tek ayak üstünde sekerken görecek arkadaşlarınızın "napıyon lan, seksek mi oynuyon" gibi denyo sorularına yapılacak zorunlu açıklamaları beraberinde getirir. genel kanının aksine tek ayak üstünde sekerek kulakta bulunan suyun çıkmasını sağlamak çok zor bir ihtimaldir, dakikalarca sürebilir. en basit çözümü hemen bir duş almaktır. farkına varılmadan su dışarı çıkacaktır.
  • çok rahatsız edici olduğundan can havliyle kulağı kanırtmakla sonuçlanabilir.
    gentagut vasıtasıyla iyileşir.
  • kulağa kaçan su miktarı fazlaysa sudan çıktıktan sonra her eğilişte burundan o kaçan suların çıkmasına hatta akmasına hatta kulağına su kaçan kişinin sümüklü damgası yemesine sebep olacak hadise.
  • iğrenç bir şeydir.
    ne oldu, tanım yaptık, şimdi deneyim ve tavsiye kısmına geçelim. efendim, kulağınıza kaçan suyu çıkartmak için deli sikmiş kenya maymunu gibi tek ayak üstünde zıplamanın pek işe yaramadığını pek çok defa gördük, işledik. kulak burun boğaz doktoruna da gittik. verdiği tuhaf ilaçların günler süren bir tedavi öngördüğüne acı içinde şahit olduk. yapmamız gereken nedir, pek çok insanın söylediği gibi, kağıdı huni biçinde katlayıp, sivri kısmı kulak içine gelecek şekilde diğer ucundan tutuşturmaktır. bunu bir yakınınızın yapması kolaylık sağlayacaktır. söz konusu kağıdın yavvvvaşça, için için yanan bir kağıt olması tercih sebebidir. mesela kasaplarda kullanılan yağlı kağıt!
    bu basit deneyim gösterecektir ki, kulağınızda kalan su buharlaşıp uçmakla kalmıyor, kulağınızı içindeki her türlü toz ve pislik de günyüzüne çıkıyor. tertemiz, pırıl pırıl mutlu bir kulak içiniz oluyor. şimdi tekrar havuzda şaklabanlıklar yapabilir, aqua parktaki kaydıraklardan süzülebilirsiniz.

    not: bu paylaştığım kişisel bir deneyimdir, uzman tavsiyesi değildir. yukarıdaki koca karı yönteminin bir garantisi yoktur. doktora başvurmanızı şiddetle tavsiye ederim.
  • yeterince kısa sürede kulağı terk etmediği takdirde enfeksiyona dönüşen baş belasıdır. *
  • bu yöntemde ise kulağın içine bir taş dayayıp (takribi kulağın 2 katı kadar olması kulağa kaçmaması için yeterlidir) kafayı yana eğip, başka bir taşla kulağa dayalı taşa yavaş yavaş vurmak yeterli olacaktır. mucizevi bir şekilde su zınk diye çıkacaktır.
hesabın var mı? giriş yap