• kartal sahilde bır mekan . kendin pişir kendin ye tadında bır yer. üstü üzüm asmaları kaplı ..uzat elını üzüm kopar dalından indir gövdeye..masalar temız..yemekler mezeler guzel..garsonlar kibar .. mangal geliyor yanına .. ..fıyat makul . .hatta ılk gıttıgımde aha hesap hatası var dedım ..caktırmadım...ama fıyat oldukca ıyı.mini biftek kesın tavsıye ederım. ayak parmaklarınızı dahi yersiniz ..
    önemli not: elbette sınırsız alkol de var ..
  • yaz günlerimizin hatırlarını barındıran küçük kaplar bunlar.. gittiğiniz her tatil beldesinin sahilinden, hışır hışır deniz dalgalarının geride bıraktığı ıslak kumları alıp bunların içine koyarsınız eve dönünce.. sonra her içiniz bunalıp sıkıldığında, kendinizi her dışarı atmak isteyip de dışarının sıkıcılığını görüp vazgeçtiğinizde alırsınız kumluklarınızı, koklarsınız denizi..

    tatil..kum..deniz..güneş..

    iş günlerinizden arta kalan yorgunluklar, stajların maksimum sıkıcılığı* için birebir.. süper fikir*..

    (bkz: depresyona sokan entryler)
  • bursada, yeni adı kimlik olarak değişen,istanbul yolu üzerinde asmerkeze gelmeden önceki ilk alışveriş durağı
  • aynı zamanda diyarbakır'ın silvan ilçesine bağlı bir köy.
  • el libro de arena kum kitabı demek. arena bu durumda kum/kumluk/kumlaç mı oluyor?

    (bkz: kum/@ibisile)
  • "geceleri gözüme uyku girmiyor. hep kendimi israel’de, sahil kenarında, kumluklarda düşünüyorum. onlara söyleyince gülüyorlar. akıl mı yâni? insanlık mı bu?"

    attilâ ilhan, sokaktaki adam iş kültür 2012 basımı, s. 133
hesabın var mı? giriş yap