• esas adı lost in yonkers olan oyun.
    1994 yılında irene worth(büyükanne), mercedes ruehl(bella hala) kevin spacey(amca) gibi oyuncularla sergilenmiştir. aynı kadro tarafından -bir farkla- filmi de bulunmaktadır.
    fark ise kevin spacey nin rolünün o zamanlar daha fazla şöhret sahibi olan richard dreyfus tarafından oynanmasıdır.
    türk tiyatrolarında macide tanır oynamıştır büyükanneyi.
  • bizdeki versiyonunda macide tanir sahane bir performans sergilemis olup avni dilligil onur ödülü kazanmistir.

    16 yil olmus izleyeli onca zamana ragmen hala unutamadim.
  • amerikalı tiyatro oyunu yazarı neil simon'un 1991 yılında yazdığı tiyatro oyunu.
  • nedim saban'ın türkçeleştirdiği pulitzer ödüllü dram komedi. nefis bir sergisi var tiyatrokare tarafından bu ara.
  • özellikle ergenlik çağında çocuk sahibi anne-babaların çocuklarını da yanlarına alıp ailece izlemelerini tavsiye ediyorum.

    kurallar, duvarlar, sınırlar hiçbirinin bir anlamı yok; bir sarılsak birbirimize her şey hallolacak. zaten yaşanan bu saçmalıklar birazcık sevgi, bir o kadar da takdir beklentisi. başka da bir şey değil..

    hayatın abuk sabuk tüm güçlükleri arkanızda, yanınızda birilerinin varlığından emin olunca koca bir hiçe dönüşüyor. aksi olduğunda eksiği başka yerlerden kapatmaya çalıştığında sadece canın biraz daha yanıyor, biraz daha hayal kırıklığı..

    aile olmak bambaşka bir şey. oyunun bende bıraktığı etki buydu, belki de ben öyle anlamak istedim bilemiyorum.

    çok keyifli, akıcı bir oyundu. özge özder performansı ile hem ağlattı, çokça da güldürdü. kendisine bayıldım.

    serpil tamur hakkında yorum yapmak ise haddim değil. sahne hayatında 50. yılıymış. çok uzun yıllar daha sahnede görebilmeyi dilemekten başka birşey yazamam onun hakkında.

    nedim saban'a topladığı ekip, tiyatro için verdiği emek için sonsuz teşekkürler. hep varolun. yoksa buralar çekilecek gibi değil.
  • (bkz: lost in yonkers)
    neil simon'in 1990'da kaleme aldığı ve 1991 yılında pulitzer ödülünü kazanan şahane eserin türkce uyarlamasıdir. eseri türkceye nedim saban kazandırmış ve oyunu yönetmiştir.

    oyunun mukemmel bir çözülmesi vardır ki insanı kan ter icinde bırakır. bir anne ve kızı arasındaki bir diyalogda oyun boyunca asla onun ağzından çıkmayacağına inandirildiginiz sözler bella karakterinin ağzından dokuluverir.

    tiyatrokare oyuncuları ve nedim saban'in yorumu muhtesemdir. tüm oyuncular kaydedeger performanslar sergiler ancak özellikle bella rolundeki özge özder diğer oyuncuların arasından sıyrılıp göze çarpar.

    görülmesi, deneyimlenmesi gereken bir oyundur.
  • özge özder in performansı ile alıp götürdüğü tiyatrokare oyunu. ama bu demek değil ki oyun sadece özge özder kadar iyi. öncelikle nedim saban'ın yorumu gerçekten başarılı. bu yıl izlediğim yabancı bir metinden türkçeye çevrilmiş oyunlardan en iyisi diyebilirim. (oyunun konusundan çok çevirinin doğru yapılmasından bahsediyorum.) ilk yarı biraz yavaş tempoda geçse de ikinci yarı ile birlikte gerek kurgu gerek hikaye yerine oturuyor.sahne tasarımı iyi fakat sahneler arası geçişlerde dekoru değiştirenleri görmeseydik daha iyi olabilirdi. müzik ise yok gibi bir şeydi ama zaten oyunun adından bu anlaşılabiliyor, fakat oyunun son sahnesinde çalan smile rezil geçen bir haftayı bile güzelleştirebiliyor. ama asıl önemli nokta komedi ile hayatın gerçekleri arasında denge çok iyi ayarlanmış bir oyundu. ne o samimiyetsiz komedi ne de ağır bir dram izledik bu gece, her şey basit ama etkiliydi.
    özetle yaşanması gereken bir deneyim, naçizane tavsiyemdir.
  • çok fazla tiyatro izlemiş biri olmamama rağmen izleyip beğendiğim kaliteli bir performans. özge özder 'e olan sempatim bir kez daha arttı. televizyon ekranlarından çok sempatik bulduğum gibi tiyatro performansıyla da sempatimi kazandı. tabi ki oyunun kadrosu ve serpil tamur'u da unutmamak lazım gele.
  • bu oyunun esas alkışı hakedeni selim tezin'dir. oyun boyunca kaç yaşında olduğunu tahmin etmeye çalıştık, hala da bulabilmiş değiliz.
hesabın var mı? giriş yap