mısır
aynı isimde "mısır (ülke)" başlığı da var
-
braudel'e göre güney amerika uygarlığı'nın temel geçimliği ve bunun neticesinde bu uygarlığın temel dayanağı olan besin maddesi. efendim, mısır hakkında söylenebilecek ilk şey bu bitkinin hemen hiç işgücüne gereksinim duymaksızın yetiştirilebilir olmasıdır; neredeyse kendi kendine gelişir, olgunlaşır mısır. bunun içindir ki güney amerikalılar miskin, tembel insanlardır (bkz: siesta). fakat braudel'e göre, biraz fazla serbest kalmalarına (!) sebep olmuştur bu bitki güney amerikalı köylülerin (they were therefore free, perhaps a little too free). nitekim, buranın bütüncül (totalitarian) egemenleri bakmışlardır ki bir sürü insan ve bir sürü serbest işgücü saati vardır, toplamışlardır efendim bu köylüleri, devasa anıtların inşalarında kullanmışlardır. mısırın en önemli iki mahzuru vardır. ilkin, bu bitkinin tohumunun temini epey yorucudur, dağlar bayırlar aşmak gerektir. ikincisi ve daha önemlisi ise yeterince besleyici, doyurucu bir besin maddesi değildir. inanmayacaksınız ama, güney amerikalıların uyuşturucu bağımlısı olmalarının en önemli sebeplerinden biridir bu: insanlar açlıklarını bu şekilde örtbas etmeye çalışırlar.
ayrica
(bkz: bugday/@zifir)
(bkz: pirinç/@zifir)
(bkz: patates/@zifir)
konuyla ilgili daha ayrintili bilgi için
(bkz: fernand braudel)
(bkz: civilization and capitalism 15th 18th century)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap