• seher vakti çocuklar açbilaç firenç tost ve meypıl şuruplu kahvaltıları için ağlarken, başka derdimiz yokmuşçasına bir faytkılabın ortasında bulduk kendimizi. henüz gün ışığı gözlerime değmeden, beni filistin başlığına kilitleyip komodinimdeki kindle'ı ise boyunu bükük bir yetim gibi bırakmıştır.

    insan okuyacak bunu diye düşünmek yok tabi. hayvan gibi şaapıyorlar, mesaiye başlayamadık kaç gündür.

    tartışma kültürünün tartışmaya kapalı olduğu bir ülkede, seviyesi gereksiz yüksek bir tartışmayı görünce kayıtsız mı kalacaktık sevgili düelloseverler?
    kağıtlarımızı kalemlerimizi alıp tribünlere kurulup puanlama yapmamız, yer yer tezahürata kalkmamız, kalemi sinirden karşıya fırlatmamız, gol olur tahminleri yapmamız, nerede yazıyor bu çıkar göster itirazlarında bulunmamız şaşırtıcı olmamıştır.

    münazara gidişatına ilişkin bir takım çıkarımlarım olacak tabi ki kana susamış gladyatörseverler,

    tartışmanın radikalleşmesi, her ikisinin de bir tarafın savunuculuğunu yapıp tansiyonu tırmandırmaları benim hoşuma gider. talebim bu yönde ama yine de herkesin münazarasına kimse karışamaz.

    maarri biraz kafasına göre ve dağınık yazıyor olsa da hızlı okunuyor ve çok akıcı. nihayetinde bağlamdan kopmadan bitirmesi takdir edilesi.
    hattabi tam aksine çerçeveye sadık, sistemli ve çok hedef odaklı gidiyor ama çok fazla düzenleme yapıyor. bu da bende vesveseye sebep oluyor. hangi elementi soktu, neyi çıkardı diye kaygılanıyorum. mikrofon kapandıktan sonra tekrar konuşmayalım lütfen muhatabınızın sırasını savmasını bekleyiniz.

    kuralların tatbik edilmesi şartıyla bu döyüşün sonsuza kadar sürmesi bizi kitap okumaktan kurtarabilir. onlar okusun, bize anlatsın. hayır, neyleri eksilir yane??

    evet, gözleri tenis topu gibi nereye gideceğini şaşırmış kaosseverler;
    şöyle aralarda hatdog ve kola dağıtan birileri olsa çok iyi olmaz mıydı?
    su şişelerini de şuradaki çöpe atın, koltuklara da ayakkabılarınızla basıyorsunuz
    her şeyi görüyoruz ya ayıptır.

    dünyanın asılı durduğu öküzün boynuzunda da yazdığı gibi:
    haklı olan değil, seyirciyi ikna eden kazanır.
  • bu sayfadaki yazıların hepsini okudum ve maari, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum, ve sana laflar hazırladım.

    veya

    bu sayfadaki yazıların hepsini okudum ve hattabi, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum, ve sana laflar hazırladım.

    karar veremedim.
  • hattabi kendini küçülterek maari'yi üstüne çekti ve sonra hoooy diyerek ayağa kalkıp saldırdı. ilk yumrukları savuşturan maari sırtını ringin köşesine dayayıp gardını aldı ve nakavta oynamaya başladı. ancak hattabi dersine iyi çalışmış, evde benzer yumrukları yemiş de gelmiş, acısa da öldürmez tavrında karşı atağa geçti. maari aldığı onca darbeye rağmen hiç sarsılmamış gibi aynı yumruklarla bir kez daha saldırarak rakibini küçümsedi. gong çaldı ve taraflar köşelerine çekildi. şimdi atak sırası hattabi'de. yeni bir yumruk bulup gelirse maç tadından yenmez bir hale gelebilir. taraflardan birisi yenilse de kazanan dünya olacak son tahlilde. heyecanla beklemeye devam ediyoruz.
  • ben bilgi edinerek okudum (( ikisinede gıcık oldum bu arada))

    neden mi ?

    yeni bir fikir sunması gereken adamlar,,,,,,,,,,,,,,,başkalarının fikirlerini sentezliyor yorumluyor çözümlüyor falan gibi hissettim

    aga yeni fikirler üretmesi gereken adamlar sizlersiniz

    yeni bir varoluş biçemi mi bulmalıyız

    dünyayı nasıl algılamalıyız ? ?? tüm bu olan olaylardan sonra ( tarih marih)

    günümüzü nasıl şekillendirebiliriz???

    bunlar yok

    yok batı iyiydi kötüydü falan

    siz yeni bir şey söyleyin aq

    çözüm bulun

    nüfus

    iş hayatı

    gelecek

    doğa

    hayvanlar

    uzayda ne yapacağız

    iç derinliğimiz nereye uzanır

    insan beyninin sınırları nedir???

    algımızın kapıları sadece buraya kadar mıydı ???

    insan nereye evrilir

    yeni bir söylem????????????????????

    çözüm üretin beyler

    çözüm

    çözüm

    zor mu geldi???

    o zaman bık bık konuşmayın

    varsa formülünüz yazın okuyalım destek olalım.

    (( ikisinede sevgiler, iyi ki varsınız))
  • post-modern yöntemlerle modernizm eleştirisi yapan bir sosyaliste karşılık, " ulen görmüyor musun pre-modernler sizin yüzünüzden anamızı ağlatıyor " diyen liberalden yana olduğumuz münazaradır.

    daha fazlası da olabilir. olmayabilir de. "sen ne kadar anlatırsan anlat , anlattıkların karşıdakinin anladığı kadardır " diyenlerden de razıyız. sonuçta ben bu kadar anladım.

    her yer aktroll dolu.
    (bkz: tartışman guzum)
    oy bölmeyin.önce seçimi kazanalım sonra şey ederseniz.
  • uzuncadır ekşi sözlük'te okumaktan çokça keyif aldığım iki yazarın dahil olduğu, filistin başlığını takibe almama sebep olan ama sanırım bugün maarri'nin yeni bir başlık altında devam etme kararı aldığı, hattabi'nin henüz göremediğim cevabını, artık hangi başlık altında olursa merakla beklediğim münazara.

    sabah 6 da gözlerimi açar açmaz filistin başlığında buldum günlerdir kendimi lakin sağ olsunlar, uyku mahmurluğuyla okunacak türden şeyler yazmadıkları için ufak bi girizgah sonrası devamını üzerimi giyinip kahvemi içerken okurum desem de paragraflarca yazdıkları için serviste de okumaya devam ettim. maarri'yi esprili dilinin de etkisiyle daha ikna edici bulsam da hattabi'yi okurken de ''aslında adam haklı'' dediğim anlar oldu çokça.

    şimdi ikisine de alıştığı şeyleri terk etmekle ilgili sıkıntılı bir takipçileri olarak söylemek istediğim bi şey var; lütfen hız kesmeden devam edin, başlık fark etmez.
  • ekşi sözlük için bir lütuftur.

    bence ikisi de fazla sözlüğe.

    neyse bizim işimize geliyor en azından.
  • evet mikrofonu maarri beye uzatiyoruz.

    uzatiyoruz da bu mikrofonu baglayacak ses karti yok aq.

    ikinci el scarlett 2i2'lere bakabilirsin haci giris seviyesi icin gayet yeterlidir sonra gonder bana mix'ini yaparim.
  • hayatımda gördüğüm en kötü tartışma ve hattabi tartışma bile değil. zaa nasıl espri yaptım ama, çünkü tam olarak bu kalitede sjsjjss. filistin başlığına yazılanları tek tek okudum, yazıların içeriğine bakıp da "allam son zamanlarda gördüğüm en kaliteli tartışma" diyen varsa rica ediyorum kendi entelektüel niteliğini sorgulasın ve akabinde çevresini değiştirsin. benim okuduğum kadarıyla bir taraf tartışırken diğeri sadece retorik yapıyor ve hatta var olan tüm mantık hatalarını kullanarak bizim vaktimizi yiyor. üçüncü paragrafına geldiğim yazısında bir bilgi kırıntısı ve akıl yürütme taktik teknik şuku şukuları bulmaya çalışırken adamın "kafam güzeldi ya" yazısıyla karşılaşıyorum. ödev hazırlarken şişirme yaparsın ya, istenen sayfa sayısına ulaşmak için kelimeleri uzatırsın, "erzurum türkiye'nin doğusunda kalır ve türkiye'nin doğusunda birçok şehir daha vardır, bunlardan birisi de erzurum'dur" dersin, aynı onun gibi. baydım.

    herhangi bir konuda a'yı desteklemediğimizi belirtiyorsak onun zıttı olan b'yi de desteklemek zorunda olmadığımızın bilinmesi gerek. batıyı eleştirirken doğuyu övmüş mü oluyoruz? kaldı ki mesele doğunun övüldüğü çıkarımından ziyade onlardan olmayanlara sümük muamelesi yapan batı'nın neden bu kadar takdir edildiği olmalıdır. batı çaşıtı değilsek elbette batının sömürü ve tahakkümünü ifşa edecek ve ona karşı söyleyecek bir çift sözümüzün olduğunu aklımızda bulunduracağız. batı, bizi bu kadar takdir eder miydi sorusunu düşünecek ve onların takdirine ihtiyacımız olup olmadığı konusunu da ayrıca sorgulayacağız.

    tartışma işteşlik fiiline uygun olarak en az iki taraflı olur, burada ise kafası güzel olduğu için buna uygun hareketlerde bulunan bir taraf ve mantıklı argümanlarla akıl yürüten başka bir taraf var.

    kısaca ortada bir tartışma yok, denize düşen kırmızı şortliyi lütfen biri kurtarsın. batı kurtarsın diyeceğim ama onlara güvenmek yerine karşıyaka'ya yüzse daha iyi olur. :d

    edit: benim yazımda okuyucuya yönelik hakaret yok, "sorgulayın" demişim, bunun nesi hakaret? aslında size söylenenleri egonuza yediremediğiniz ortaya çıkmasın diye (erdemli biri olduğunuzu göstermek için) kanaat önderliğine soyunarak hedef saptırmaya çalışmayın. yine de iyi denemeydi, bu tartışmayı kaliteli bulan topluluktan yiyeni olacaktır dediklerinizin, belki tarafınızdan korunmuş da hissedeceklerdir. haha.
  • bir taraf, ana konuda sabit kalıp argümanını ilgili bir yerden kurmuşken, diğer tarafın sahte ikilemden, straw man’e giden bir repertuarda bi şeyler saçızlayıp gitmesi ve sonra daha fazlasıyla gelmesi gerçekten tuhaf ve biraz utanç verici geldi. o ta tartışmanın başında söylenen saygı vs. sözcüklerinin arkasını dolduramayan tarafın ironik biçimde bunları söyleyen kişi olması kifayetsiz bıraktı diyebilirim.

    hatta bi yerde*, ciddiye almayıp, tartışmanın bitirilmesi gerekliymiş ancak bir türlü bitirilemiyormuş gibi bile geldi. dolayısıyla, maaile (maarri derdim capon olsam, l harfini söyleyemediğimden kelli) izlediğimiz şeyi bence çok münazara gibi almayın. onun yerine, bir taraf tuhaf tuhaf konuşurken, diğer tarafın büyük ciddiyet ve saygıyla argüman üretmesindeki ironi ilginizi çeksin. zira orada, sevgili oryentimizin tatlı bir açmazının ufak bir temsilini göreceksiniz. o temsilde, batıyı savunan tarafın aslında güzelim şarkın tatlı dokularıyla bezeli davranışlar sunduğunu; şarkın tarafında görünenin de batının değer yargıları ve tartışma adabına uyduğuna şahit olacaksınız.

    yani, isterseniz medyanin adami olin, isterseniz emniyetin… çok yanlış bir insan olmayın yeter. zira, denize düşerseniz sizi kurtaracak bir kırmızı şortlinin* kıyıda sizi bekleyip beklemeyeceğini bilemezsiniz.

    tanım: münazaraya pek benzemeyen, ancak bir gün olmasını umduğum şey.

    edit: "belki seviyenizi aşıyodur çocuklar" filan ne güzel şeyler onlar... hangisi acaba seviyemizi aşıyor o tartışmada denilenlerin? batı başta olmak üzere tanıdık tüm muktedirlerin ad nauseam tekrarlayıp kafamıza kazıdığı "doğudan ikiyüzellibin sene geçse de bi bok olmaz" tonlu retorikler filan mı? 16 senedir* burada gördüğüm en kötü argümanlarla sözlükteki en donanımlı yazarlardan birinin karşısına gelip, madara olduktan sonra "kaybettiğiniz" tartışmayı antikomünist retorikle "kazanmaya" çalışmak mı? yetmezmiş gibi, kötü üslup ve başarısız argümanlarınızı hafif alaya alan entry'lerden yara aldıktan sonra "çocuklara iyi örnek olmaya çalışıyorum" diye cevap vererek prim kasmak mı? size bir tavsiyem var rahatsız ediyorsa: "okumayın". eved.
hesabın var mı? giriş yap