75 entry daha
  • sinemaya dair inancımızı bu tarz filmler pekiştirecektir. işte spielberg'ün tüm savaş filmlerini toplasan derinliğine ulaşamayacağı bir savaş filmi. açıkçası böyle filmler izleyince sinema sanatına biraz daha hayran oluyorum. çünkü benim için sinema aynı zamanda psikoloji, felsefe ve edebiyat demek.

    --- spoiler ---
    tanklar ve yağan bombalar etrafı kuşatmışken ve her geçen gün canlı sayısı daha da azalırken mandalinalarını nasıl satacağı üzerinde kafa yoran adam olmak isterdim ben.
    --- spoiler ---

    nedir şimdi bu? savaş ile mandalina ticareti arasındaki bağ ve yaşama sevinci, emeğinin karşılığını almak isteyen çiftçinin ekonomik yönsemesi, gündelik gerçekliğin dış kuvvet tarafından sekteye uğratılması, dostluk, kardeşlik ve güven; nedir şimdi bütün bunlar? işte bunlar felsefesinin de, edebiyatın da, psikolojinin de kafa yorduğu şeyler. bu küçük film de işbu nedenden çok daha fazla önem arz ediyor. bu küçük filmleri sırf sinema dolayımında okumamak gerek bu yüzden.

    ama örneğin spielberg'de bunlara rastlayamazsınız. tek bir karede amerikan bayrağını gösterir size o. ağır çekimde kolunu yitiren amerikan askerinin trajedisini gösterir. neyse, bunları söylemekle yeni bir şey söylememiş olduk.

    --- spoiler ---
    ne diyordum, mandalina bahçesinde acele acele mandalina toplayan o adam olmak isterdim ben. yaşam bir turuncu mandalina denli güzel değil mi? yaşamın güzelliğini anlamak için dalındaki mandalinaya bakmak ve koparıp yavaş yavaş soyarak tadına varmak; yaşamın basitliği, sadelik içindeki güzelliği başka nasıl anlatılabilir?

    iyi ve kötüler de net değil. insanların savaş cehennemi içinde dönüşebileceği kadar kötüler. hepimiz gibiler. güney doğu'da yaptığı askerliğin bitiminden sonra, çevresine tarantinovari şiddet yüklü sahneler anlatan ya da uyduran, örneğin öldürdüğü teröristin kulağını kesip kola şişesine atıp beklettikten sonra kulağı anahtarlık olarak kullanan yurdum insanı denli kötü değiller! teşhirci adamlar değil bunlar.

    savaş kimisini mandalina toplarken gösteriyor, çünkü onlar hiç değişmemiş, kaldıkları yerden yaşamaya devam ediyorlar. bazıları ise dost düşman gözetmeden herkese yardım eli uzatıyor, çünkü savaş onu da değiştirememiş. her insan özünde iyidir'in peşinden giden bir iyimser. kimisi de işinin gereği insan öldürüyor, onu da savaşın cehennemi atmosferi bir katile dönüştürmüş. sonuçta bir insanı öldüren el, aynı zamanda mandalina da toplayabilir. hepimiz biraz da çevremizin ürünüyüz sorunsalı.
    --- spoiler ---

    yaşamı, yaşamayı öven yaşama filozofu nietzsche'nin zerdüşt'üne yakışan bir küçük mucize bu film.
301 entry daha
hesabın var mı? giriş yap