• furby. gozlerinin firtlakligi ve sesi yuzunden dalga gecilen ing. hocasi.
  • gözleri ve bakışları nedeniyle balığı andırdığından aramızda "balık" diye nufusa geçirdigimiz ingilizce öğretmenciği. (zira mini mini hayli ufak ve tefek bir kişiydi*.)
  • senenin ilk dersinde tahtaya adını melda djemal diye yazıp kusmamızı saglıyan, of course u af kors diye telaffuz eden ve hazırlıktakiler eger hosuna gitmeyen birşey yapmışlarsa kısa bir dik dik bakışmadan ve kısa bi nutuktan sonra "then you can't go to lycee 1." diyip sınıftakilerin daha geçmeden lise 1 den bezmelerini saglayan insan(!)..
  • bi gün arka sırada oturan iki arkadaş tahtaya dogru şaklata şaklata nah yapıyolardı ve kadın arkasını bi döndü ikisi birden suratında patladı kadının. en garip yanı kadın hiçbirini ne disipline yolladı ne de onlara bağırmadı sadece 'bi daha görmiyceeem!' dedi. sınıfça en büyük şoku yaşamıştık o kadınla ilgili.
  • iki sene aradan sonra son sene son sene adını ders programında görünce aklıma güzide bir şarkımızın gelmesini sağlayan güzide bir hocamız .*
  • lise hazırlık senemde bana okulun ilk haftası, "kalaceksin bu sene sinifta" diyen göründüğünden çok daha genç olan vakti zamanında nişantaşı ışık lisesinde sertab erenerle aynı sınıfta olan güzide ingilizce öğretmeni. tuhaf bi fiziksel görünüşü olduğundan dolayı kendisine furby denmektedir..
  • ne diceğine karar veremeyince "umm... yes.." diyen ingilizce öğretmeni. derste yaklaşık 60 kere bu sözcük grubunu tekrar eden furby. efsanelere göre babası ingiliz annesi kısa olan bütün ırklarının karışımından gelmektedir.
hesabın var mı? giriş yap