• karizması sayesinde, ders verdiği fakülte dışındaki öğrencileri de peşinde koştururdu; hukuk fakültesinde ders yaparken iktisatçılar, iktisat fakültesinde ders yaparken de hukuçular peşinden giderdi bu sempatik hocanın... kendisi gibi kardeşi ve hanımı da avukattır (ama 1 dava hariç -bir öğrencisi için özel olarak almıştır davayı- avukatlık yapmamıştır şimdiye kadar) ders mi dinliyorsunuz cem yılmaz mı seyrediyorsunuz anlayamazsınız karşısında... fanatik fenerbahçe'liydi ve sürekli galatasaray'a takılırdı... sorduğu soruya absürd bir cevap aldığında ''bu söylediğin o kadar saçma birşey ki... 'en büyük galatasaray' demek gibi birşey yani!'' derdi... kafamdaki ideal öğretim görevlisi prototipidir; kalbinden bir rahatsızlığı vardı, inşallah sağlığı yerindedir...
  • gsude medeni hukuk ana bilim dalı baskanı profesör. kendisi allame-i cihan bir bilim adamı olmasının yanısıra sıkı bir fenerbahcelidir. en az hukuk konusundaki ciddiyeti kadar sözlükte muhabbet sözcüğünün karşısına fotoğrafı konabilecek derecede değerli büyüğümdür.
  • nami barlas (amfiye sorar): "cinsiyet değiştirip kadın olan kişi bunu nüfus kaydına nasıl geçirir?"
    öğrenci: "dava açar. hakime kadın olduğunu ispatlar!"
    nami barlas: "hukuka girerken böyle hakimlik hayalleri kurduysan unut. öyle bir şey yok."*
  • özel üniversitelere ders vermeye gitmeyeceğini söyleyerek bu sözünü yeditepe üniversitesinde ders vererek bozan prof. çok titiz ve sanılanın aksine öğrencilere değer veren birisidir.
  • ders sirasinda " evlilik de borçlar hukukunun genel zamanasimi süresine tabidir , bu sebeple 10 yil sonra kendiliginden sona ermelidir" seklinde bir söz söyleyerek hepimizin " hakkatten yav , hmm, evet ..evet.. dogru" dememize sebep olmus , nazarimda çok büyük bir akademisyen.
  • yaptığı esprilerin bazen öğrenciler tarafından ciddiye alınarak orada burada anlatılmasıyla ünlenmiş profesör.
  • espritüel olduğu kadar sinirli de olabilen bir hoca . hatta öğrencilerine kızarken öyle bir hız almıştır ki özal çocukları diye bir laf ağzından çıkmıştır . haliyle sınıfta bir dumur hali yaşanmıştır. hoca sonra dersi terketmiş ve o sınıfın derslerine girmeyi de bırakmıştır.
    ama anlattığı dersi anlamamak gayet zordur. o kadar iyi yapar işini.

    (bkz: sezarin hakkini sezara vermek)
    (bkz: yigidi oldur hakkini yeme)
    (bkz: yigit sezar)
  • i hate you nami dedirtecek kadar haksizliga ugratan bununla da yetinmeyip piskin piskin bizi akademik oyunlarina kurban ettigini orada burada anlatan yuzunu bile gormedigim sirf imza yetkisini kullandigindan kagidimi kontrol edip cb bb aa olan notlari f lere dusurmus hoca(?). asistanlar arasi cilgin muharebenin , her savasta oldugu gibi , cocuklarin yani biz ogrencilerin olumuyle sonuclandiginin bir kanitini da nami barlas gostermistir.hic girmedigi derslerden ve hic tanimadigi ogrencilerin kagitlarindan birden 34 f vermeyi basarabilen ve bu basarisindan dolayi kutlanmayi hakeden hoca. yerine gorevlendirdigi hocanin ( kendisi tamamen iyi niyetli ve harika biri ) iyi olmadigina sene sonu final sinavinda karar vererek kagitlari kontrol etmek istemesiyle baslayan bu olay acaba nasil sonlanacak yoksa gsu de bir facia mi patlak verecek diye dusunup duruyorum , nami barlas yuzunden..
  • ayrica girmedigi sinifinda topladigi buyuk antipatinin notlarin dusmesinin ogrencilerin isine gelmemesi veya ogrencilerin "kaymak hoca" gibi gorup diger ogretim gorevlisini tercih etmesiyle (ki bu insanin sevilmesinin notlarin yuksek olmasiyla ilgili olmadigini da biliyorum) alakasi olmadigindan emin oldugum hocam (evet hocammis bir yil sonra ogrendim).
  • her türlü seçim sonuçlarini ve ekonomik krizleri daha önceden yanılma payı olmadan kestirebildiği söyleyen (bkz: nostradamus), iyi bir hoca olmakla beraber birçok meslakdaşını yetersiz ve gereksiz bulduğunu üstü kapali olarak birçok defa belirten ve ayrıca günün 72 saatini çalişarak geçiren bir kişidir.
hesabın var mı? giriş yap