öğleden sonra ^*

• ögle yemeginin yarattigi agirlikla bol sekerleme, az is verimi ile geçen zaman dilimi..
• "ölden sonra" seklinde okunur.
• siesta, tembellik, kıçını kaldıramama^* zamanı. uyku "gözkapaklarına hücuuuum" şeklinde naralarla gelir, karşı konulamaz.
• keyfi en iyi ilkokulda okul ekilip gec kalkildiginda cikar. evde az isik olur, daha once dikkat cekememis vazolara, masa bacaklarina, hali desenlerine daha bir uzun sure ayrilip, itinayla incelenebilir, seyyar satici sesleri dinlenebilir. bazi sarkilarda da bahsi gecer. (bkz: in the afternoon)
• işyerinde yemekten sonra çöken rehavet ve yoğunlaşan işlerle, saatin 6 olmasını bekleme süreci.
• (bkz: ahmed haşim)
  (bkz: göl saatleri)
  
  "içer gümüş kıyılardan remide ahular
  ve onların sesi eyler bütün sükutu harab,
  eder bu daveti durgun sulardan istigrab
  gürültüsüz ve uzak mai diğer ahular..."
• 80'li yıllarda trt'nin hafta arası her gün yayınladığı bir programının ismi.
• yapılacak işler bitirilmiş, nefis bir öğle yemeği yenmiş, üstelik de patron hala gelmemiş ve belki de gelmeyecek ise sözlükte gezmek için en uygun zamandır! tabii bir köşede işe devam ediyor hissi verecek olan tamamlanmamış 2-3 dosya bulundurmayı ihmal etmemek gerekir.
• genelde türklerin iş yaptığı gün dilimi
• eğer bankada çalışıyorsanız ve bölümünüz de para piyasaları ise, işlerinizin en yoğunlaştığı zamandır.ömrümüzden ömür gittiği zamandır. paralar beklenir, paralar gönderilir.bir çok kişinin sabahtan işleri halledip koltuğuna gömüldüğünde, siz daha yeni depara kalkıyorsunuzdur.^*