• bunu diyen adama muhalefet gelse daha da kötüsü olacaktı derler.
  • (bkz: düşünemedi)
  • bugünlerin moda sözü de bu. şikayet edenlerin akepeli olduğunu nerden biliyorsunuz? bahsi geçen yerlerde -belki çoğunluk değil ama- oy vermeyen bir kesim de var, değil mi?
  • her iki ülke vatandaşından birine bas baya söylenebilecek sözdür.

    sorsan kimse ben verdim demez gizli gay'ler* gibi
  • 7 haziran'da oy vermediler ve gorduler pkk'nin nasil simardigini, muhalefetin bir araya gelip de bir siki dogrultamayacak kadar aciz oldugunu. dusunduler ve 1 kasim'da akp'ye oy verdiler.

    akp'ye oy vermeseler simdi baslarini kasiyip da dusunmeleri gereken liste, simdiki listenin en az 10 katiydi.
  • bu ülkede akpye oy verip hükümetin yaptıklarından şikayetçi olanlara lütfen itibar etmeyiniz zira ben onların başka bir yaşam formu olduğunu düşünüyorum.

    sorsan şöyle diyorlar...

    - akpye oy vermek başka hayat pahalılığı başka iş... tüm dünya usta ile uğraştığından olur öyle...

    o sebeple bu cümle ve diğer bütün cümleler anlamsız kalıyor.

    ama bunlara üzülen acıyan varsa o tam bir gerizekalıdır o ayrı...
  • evet bu sözü seçmen olarak hakediyor insanlar ama yıllardır bu dışlamacı politika yüzünden mağdur edebiyatı ile güçlenen bir siyasi yapı var maalesef.

    mesela şunu düşünün. bir çocuğunuz var defalarca uyarmanıza rağmen gidip kötü bir şeyler yapıyor ve bunun sonucunda başı derde giriyor. size gelip durumu anlattığı zaman çocuğunuza "kendi düşen ağlamaz bunu yapmadan önce düşünecektin" derseniz o çocuk ile olan bütün ebeveyn/çocuk iletişiminizi koparırsınız. artık çocuk için siz bir düşmansınızdır. ona sahip çıkıp "olabilir oğlum/kızım bu yaşlarda hata yapabilirsin. önemli olan bundan ders çıkartmış olman." gibi sözlerle onu kazanabilirsiniz.

    tabi ki şuan bu hatayı yapan çocuğumuz bir değil iki değil defalardır aynı hatayı tekrarlıyor. biz o insanları isterse bin defa dahi olsa bu şekilde dışlarsak kötülüğün elini güçlendirir ve daha fazla hataya sebep olmalarına yol açarız. her seferinde sabırla, inatla sahip çıkmamız gerekiyor. sorumluluktan kaçan değil aksine başkalarının sorumluluğunu da sahiplenen bir anlayışla elbet bu insanlar kazanılacaktır. daha başımıza binlerce felaket gelecek ama er/geç bu halk kazanılacaktır.

    kurtuluş savaşı aklınıza gelsin. osmanlı bu duruma sadece padişahların kötü yönetiminden dolayı gelmedi. halkın cahilliği ve tembelliği de bu duruma neden oldu. atatürk o cahil ve tembel halkı sahiplendi. "siz cahilsiniz, tembelsiniz" demedi. aksine tembel ve cahil olduklarını bilmesine rağmen "siz yücesiniz, çalışkansınız" dedi ve onları kazandı. halkı kazanmasa asla bu savaşı kazanamazdı.

    önce bu halkı kazanacağız. bu halkın cahilliğinin sonucu olan kötü durumları sahiplenip ondan sonra birlik ve beraberlikle bu ülkeyi ve cumhuriyeti tekrar kazanacağız.

    edit: daha ne olması gerekiyor? diyenler var.

    şöyle söyleyeyim; mesela çalışmayandan alınan sgk primi. akp yandaşı iseniz bir şekilde size yeşil kart veriyorlar ve bu ücretten yırtıyorlar. zannetmeyin ki akpliler bu ücreti ödüyor. ödemiyorlar. ama gün gelecek akp kendi yandaşının bile üç kuruşuna gözünü dikecek. defalarca tarih bize gösterdi ki aç gözlü olanlar asla doymaz. kendi yandaşının üç kuruşuna bile konacak kadar aç gözlüler elbet kendi seçmenlerini de mağdur edecek. bekleyin biraz daha sabır.

    turizmci mesela krize girdi hükümet hemen sahip çıkıp bazı iyileştirmeler yaptı. gün gelecek yapmayacak.

    şuan akp'ye oy verenler için hayat güllük gülistanlık bunu biliniz. ama gün gelecek o bahar bitecek geçici bir yaz gelecek sonrası güz sonrası kış.
hesabın var mı? giriş yap