• her ilişkide ilişkiye taraf olan kişilerce oluşturulan lisandır. çokça alışkanlıklar, kişilik özellikleri, hayat alanları, yaşanmışlıklarla ilgildir. geçmişin gölgesinin çokça düştüğü, geleceğe ilişkin korku ve tedirginliklerin de çokca gölgelediği sizle ve bunlardan en az sizin kadar etkilenen karşı tarafla ilgilidir.

    ortak lisan, ancak tanıyarak, bolca zaman geçirilerek ve bu zamanı gerçekten duyarak ve görerek geçirilmesi halinde oluşur. zira zamanın belli bir periodunda karşı karşıya gelen iki insan şimdiye kadar fazlasıyla farklı alışkanlıklarını, korkularını, önyargılarını, ben bilirimlerini beraberinde getirir. sizdeki farklılıkları fark etmesi, sizin ne derece esneyebileceğinizi, ilişkilerin iki kişilik oyunlara dönüşmesini izlemekle aşılacak olan süreçtir.

    bir süre sonra kelimeler mevcut anlamlarını yitirir; ağzınızdan çıkan her kelime sizin ona yüklediğiniz anlamla karşı tarafa yansır. yanlış anlamalar, anlaşılmalar, alınganlıklar, hassaslıklar yerini kuvvetli bir anlama duygusuna dönüşür. zamanla birbirinin kelimelerini tamamlamaya başlar insanlar. bakışlarla anlaşmaya, herkesin ortasında sadece iki kişinin farklı anlamlar yüklediği cümlelerle konuşmaya.

    çok ama çok nadir bulunan bir hadisedir. biraz beraber büyümekle ilgilidir, birbirinin yanında üşümeyecek kadar çok güven duyabilmekle, duyguları karşı tarafa inciltme amacı/kaygısı taşımayarak konuşmakta, konuşabilmekte, karşı tarafın da bunları kişiselleştirmeden anlayabilmesi, dinlemesi ile ilgilidir.

    hafif ütopik, biraz mucize kılıklı ama gene de mümkün bir olaydır.
  • kelimelerin arkasını görebilenlerin yapabildiğidir.
    sesin tınısını duyabilenlerin, bakışların içine girebilenlerin harcıdır.
    uyumdur. ama "uymak" değil. "uydurmak" hiç değil.
    kendiliğinden akanı, akıp gitmeden yakalayabilmek, kendi akıntısına katabilmektir.
    mutluluğu eşsizdir.
hesabın var mı? giriş yap