p nut

• hirbonun onde gideni. elinde termosu gozunde gozlukleriyle amerikan filmlerinden firlayip gelmis imaji yaratmaya calisan bir adet delimanyakdenyocan.
  
  hayatimi(zi) guzellestirdigini de es gecmek olmaz. durup durup kivircik saclarindan tutup minciklanasi kremali pasta.
• bugüne kadar nası oldu da ben bu kızı tanımamışım dedirten insan. zor günlerde mutlaka aranası, dinlenesi kişilik. onun dışında da sürekli içmeye ve eğlenmeye hazır olduğu için aranası kişilik. kısacası sürekli aranası, sorulası hatta bir kere bulunca bir daha bırakılmayası kişilik. her ne kadar kendisi evim hakkında atıp tutsa da (bkz: bloodyearth) evime alıp beslemek istediğim, matruşkalı votkaların en iyisine, en güzeline layık manyakcan.
• teoride ve pratikte blacksunshine uygulamalarının sebebi, başöğretmenim. verdiği derslerin meyvelerini hemencecik toplatan, "ehe ehe artık bana bakmayın" ki$isi. kültürel aktivitelerin, en derin nargile muhabbetlerinin, sabaha karşı sayıklamalarının, uykuuuu uykuuuu diye tepinirken yapılan çeşit çeşit geyiklerin bir numaralı ortağı. "tost ekmeği? tost ekmeği!" bonusu. burnumda tüten "takıntılı" zencim. "yurtdışında kimin var?" diyesim var buna her daim. ^*
• en güzel anıların baş kahramanı, p "dost" nut
• "yurtdışına çıkarken mutlaka götürülmesi gerekenler" listemin birinci sırasını işgal etmektedir kendisi.
  nitekim; yurtdışında bu kişi yanınızda ise pek çok konu hakkında hiç ama hiç düşünmenize gerek kalmaz.
  
  gideceğiniz yerde yaşayan bir arkadaşı mutlaka olacağı için size gidilecek yerde beleşe konaklama sağlama potansiyeli vardır^*(evet, kendisinin dünyanın dört bir yanına dağılmış onlarca milletten yüzlerce arkadaşı vardır)
  
  bu arkadaşın ulaşım güzergahlarıyla ilgili bilimum detayı da otomatik olarak öğrenme özelliği vardır. nereye nasıl gidilir, hangi istasyonda inilir, kaçıncı perona gitmek gerekir, hepsini mutlaka öğrenir. bir şehire ayak basar basmaz hemen gider city mapini alır, inceler. bütün yolları beynine kazır.
  
  yetmez aynı gün içinde city life türü dergi broşür vesair materyal bulur toplar, o şehrin müzelerinden gece kulüplerine, restoranlarından alışveriş merkezlerine, festivallerinden panoramik balon seyahatine kadar pek çok şeyin içerik ve fiyat çizelgesini, bir haftalık etkinlik programını serer önünüze, şaşırıp kalırsınız.
  
  onu yanınızda götürdüyseniz bir fotoğraf makinesi götürmenize de gerek yoktur, zira kendisi gördüğünüz her yerin sizin de içinde bulunduğunuz bir fotoğrafını çekmiştir bile. hem de kimi fotoğrafları en artistik bir şekilde.
  
  kendisini bir müddet yalnız bırakiyim demişseniz, lakin yarım saat içinde akşam sizinle dışarı çıkmaya hazır yeni bir arkadaşla geri dönmemişse emin olun ki 1 saat içinde akşam sizinle dışarı çıkmaya hazır ortalama dört yeni arkadaşla mutlaka geri dönecektir.
• zilyon kilometre uzaklara da gitsem omzumda taşıdığım kıvırcık türü.
  
  bss: ulan hiç vakit yok napsam acaba?
  gizli ses: ya saçmalama şimdi git işte onu hallet, zaten 10 dakika sürmez o, sonra dönerken bunu yaparsın sonra da işte böyle de şöyle...
  bss: kim konuştu lan?? deliriyorum herhalde..eh gidelim bari.
  
  bss: öf napsam gitsem konuşsam mı?
  - git konuş canım napcak en kötü ihtimal tersler, sen de şirinliğe vurursun ekieki der kaçarsın..
  bss: hulan bu ses bu ses...dur konuşiim bari evet.
  
  bss: bühühühühü gidemem ben ben ben ben ders çalışmalıyım.
  - ya saçmalama şimdi gitmesen zaten aklın orda kalicak çalışamicaksın, hem gidince geldikten sonra "gezdim geldim artık çalışmam lazım" diip oturur çalışırsın paşa paşa.
  bss: eh yither yaaa..neyse tamam gidiyim evet. eki.
  
  bss: e aramadı bu on gündür neden aramadı hrrr..
  - eh en son ağzına sçmıştın ondan aramamıştır, sen arasana hayret bişi..
  bss: bıktım senden bıktım..ariorum..hıh.
  
  evet efendim her yerde bikbikbik başımda öten kişidir kendisi. deli gibi hasta olduğumda, ateşler içinde yattığımda telefona sarılıp "mühühüühhü napcam ben ilaç söle bana" diyeceğim meno'dur. "bugün hava çok küsel p nut'ı ariim" ya da "aa kaykaylı çocuğa bak du bi p nut'ı ariim" ya da -en bi bağımlılık hallerinde- "böhü ne yicem akşam yemekte du bi p nut'ı ariim" dedirten yavrudur.
  
  voodoo bebeğinden istediğim şapşal.
• teyzelerin en bonusu. artik o da bir "anne yarisi".
• bir kez daha "bana kari bul lan allahsiz" demek istedigim suursuz teyze.bebegi bize gostermediginden dolayi bir an evvel yetkili makamlara basvurmayi dusunuyorum. alin su yavrucagi bunun elinden ki,ilerde bunun gibi on parmaginda on marifet,sahane bir insan olmasin.nazar deger sonra...
• sinir krizi geçridiğim günlerde benden desteğini esirgememiş rastalı güzel
• gectigimiz gunlerde sacini kestirip iyiden iyiye bonus olmus^* proje yoldasi. ayrica sanat ve sanat severin dostu bir insandir ki; bu konuda yorum yapmak bile istemiyorum.