phenakistoscope

• yunanca "kandirikci goruntu" manasina gelen ve 18. yuzyilda bir kisim soylu zengin pici /cocugu tarafindan cok ilgi gormus bir iluzyon oyuncagi ve modern projektorun dedesidir.
  
  calisma prensibi gayet basittir:
  
  bir tekerlege belirli araliklarla hareket halinde bir objenin/insanin/suserin resmi cizilir, yine belirli araliklarla cizilen resimler arasina araliklar kesilir, tekerlek bir dingile yerlestirilir, cevirilir, bir ayna ya tutularak araliklardan bakilarak izlenir.
  bir saniyelik bir dongu icerisinde kafese giren papagan/ kafasini kasiyan bir adam/ ya da uskte dolduran bir suser gorulur.
  papaganli ve adamli olan uzun sure izlendiginde baymazken, suserli olan dayanilmaz bir yakma yikma istegini beraberinde getirir.
• belcikali fizikci joseph plateau'nun icadidir.
• ağtabaka izlenimine dayanan aygıtların en önemlisi, belçikalı profesör joseph ferdinand antoine platea'nın buluşudur. plateau 1829 yılında gözün ağtabakasındaki ışıklı bir izlenimin, buna yol açan neden ortadan kalktıktan sonra saniyenin 1/10'u kadar sürdüğünü ortaya koyarak bilimsel bir sonuç oluşturdu. 1832'de faraday'ın çarkıyla, thaumatrophe'u birleştirerek yaptı.
• (bkz: fenakistiskop)
• (bkz: zoetrop) ile birlikte henüz fotoğraf makinesi dahi icat edilmeden önce insanların ilk kez video ya da daha doğrusu gif ile tanışmalarını sağlamış aletlerden birisi budur.
  
  dönemin akıllı insanları gördüğümüz kare ya da "an" ların kendisi yok olduktan sonra dahi bir sonraki an ya da "kare" ile birleşmeye yetecek bir süre boyunca karşımızdan yok olmadığını anladılar. eğer yeterince hızlı bir şekilde bir biriyle ilintili olan kareler ard arda önümüze konursa biz bunları birbirleri ile birleştirir ve hareketli video olarak algılarız. bunun işlevsel hale getirilmesi ise işbu başlıktaki alet ve zoetrop ile birlikte tee 1830'lu yıllarda mümkün olmuştur.
  
  fenakistiskop yapımı,
  zoetrop yapımı
  
  3 boyutlu bir phenakistoscope