• ruzgarda ki kinetik enerjinin, türbin rotorunda once mekanik enerjiye, daha sonrada ana $afta aktarilan bu enerjinin bir motor uzerinden elektrik enerjisine cevrilmesi. betz kanuna gore ruzgardaki kinetik enerjinin sadece (16/27) %59' u kullanilabilir.
  • rüzgar enerjisini nükleer enerjiyle karsilastirmak bir forum konusu olamayacak kadar kisa bir tartisma icermektedir zira rüzgar enerjisi her ne kadar güneş enerjisi kayaları, denizleri ve atmosferi her yerde özdeş ısıtmaması nedeniyle oluşan sıcaklık ve basınç farkları rüzgarı oluşturmaya devam edecek olsa da 2 devirli jet hiziyla devinen-tüketen dünyaya yetmeyecek bir yüzdede enerji saglanabilmektedir. yine de abd önümüzdeki on yil icinde elektrik üretiminin yüzde 20 sini rüzgar enerjisinden saglamayi hedeflemekte.
    tabi beynine biyolojik silah yemezse.
  • turkiyede henuz bozcaada ve cesme civarlarinda deneme asamasinda olan ama ilerde ege denizindeki surekli ruzgarlarin olusturdugu potansyelden dolayi gorece olarak daha buyuk bir uygulama alanina sahip olan enerji turudur.

    ruzgar enerjisine getirilen en buyuk elestirilerden biri trubinlerin dogal hayata olumsuz yonde etkilemesidir. gercektende trubinlerin calisirken cikardigi ses dalgalarinin frekansinin, hayvanlarin bolgeyi terketmesine yol actigina dair bulgular var.

    bir diger elestiri ise salt estetik kaygilardan kaynaklanmakta ve trubinlerin goruntu kirliligi yarattigini one surmektedir. bu konuda en duyarli kamuoyularindan birine sahip danimarkada bile halk hem cevresel hem de ekonomik faktorlerden dolayi turibinlerin yapilmasina ses cikarmamisdir.

    ruzgar enerjisi her ne kadar, nisbi olarak yuksek bir yatirimi gerektiriyorsa da uzun vadede enerjinin yenilebilir olmasi ve dusuk bakim maliyetleri, bu enerji turunu son derece cazip kilmaktadir. dunyada surekli artan enerji talebi karsisinda arzin ayni hizda artmamasindan dolayi da disa bagimligi azaltacak her turlu adim gerekli olmaktadir. aksi takdirde petrol fiyatlarindaki her oynama bizi de yerinden oynatmaya devam edicektir. turkiye'nin ruzgar enerjisi konusunda henuz degerlendirmedigi hatiri sayilir bir potansiyeli vardir. daha detayli bilgi icin national geographic'in 2005 agustos ayi sayisinda genis bir degerlendirme yazisi olucakti.
  • (bkz: bares)
  • güzel bir enerji çeşididir, ancak dünyayı kurtarmaya tek başına muhtemelen yetmeyecektir.

    dünyanın toplam teknik rüzgar potansiyelinin 10 yıl önceki veya bugünkü tüketimden fazla olması, sadece rüzgar enerjisi kullanılarak bütün tüketimin karşılanabileceği anlamına gelmez, çünkü dünyanın her yeri bir değildir. püfür püfür rüzgar esen yerlerde kullanışlı olan rüzgar enerjisi çölün ortasındaki bahtsız bedeviye pek bir şey ifade etmeyecektir.

    "e abi verimli yerde üretelim, verimsiz yere aktaralım" diyenlerin karşısına da kapı gibi fizik yasaları tüm haşmetiyle çıkar ve elektrik aktarımının kayıplı olduğunu hatırlatır; hollanda'da üretilen elektriği serengeti düzlüklerine taşımak pek mümkün değildir.

    bunlar tabii ki rüzgar enerjisi boktan, kullanmayalım demek değil; mümkün olan her yerde verimli olduğu sürece kullanılası bir enerji çeşidi ancak istatistiki verileri doğru değerlendirmekte fayda var.
  • (bkz: repa)
  • büyük bir rüzgar tribününün 8 ay gibi kısa bir sürede kendisini amorti ettiği söylenmektedir.
  • rüzgar enerjisi üretimi konusunda avrupa'daki lider almanya. 50bin megawatt'lık bir rüzgar enerjisi potansiyeline sahip ve yaptığı üretimin toplam enerji üretimindeki payı %23. türkiye'nin üretim potansiyeli ise 80bin megawatt ve üretiminin toplam enerji üretimindeki payı %0,04

    avrupa'nın rüzgar haritalarına bakıldığında bu enerji türünden en verimli şekilde faydalanabilecek ülkenin türkiye olduğu görülecektir. türkiye'nin rüzgar haritalarına bakıldığında ise en iyi şekilde verim alınabilecek bölgeler çanakkale ve amasra. fakat, hükümet amasra'yı rüzgar gülleriyle donatacağına oraya termik santral kurmaya çabalıyor.
hesabın var mı? giriş yap