*

  • artik pek rastlanildigini du$unmedigim ya da rastlaniliyorsa bile ayni etkiyi saglayacagindan supheli oldugum eylemin sikca gercekle$tigi cag. en fazla tek kanalli yari renkli televizyon doneminde cocuklugunu ya$ami$ olan cocuklarin tam anlamiyla keyfini cikardiklari bir eylemdi bu. gecenin icinden, okul radyosu, cocuklarla ba$ba$a, arkasi yarin, bir roman bir hikaye, meclis saati ve seyir hidrografi ve osinografi dairesi ba$kanligi duyurularinin alternatifsiz oldugu bir doneme aitti. o donemler biz cocuklarin hayal gucleri televizyonda gorulen imgelerle fazla kirlenmezdi, radyolara sarilarak tecrube edilen uykunun gosterdikleri ise rengarenk ruyalar olurdu hep.
  • buyuk cogunlugu 80'lerin ortalarinda suni bir $ekilde yaratilmak istenerek dayatilan pragmatizme boyun egmemi$ cocuklarin cagidir ayrica.
  • uzun sureli elektrik kesintileri sirasinda, televizyonsuz ve bilgisayarsiz kalmanin yarattigi ozgurlugu firsat bilerek yadedilebilecek cag.
  • radyo tiyatrosunda bir gerilim piyesi oynandığında çocukların radyoyu bırakıp ebeveynlerinin eteğine sarıldığı çağ.
    (bkz: ayak sesleri)
    (bkz: oyunun kuralı)
  • babayla beraber radyodaki mac yayinlarinin dinlendigi doneme de rast gelir ayrica. radyodaki mac spikerleri "top $imdi ali sami yen'de, top $imdi izmir alsancak'ta..." derken topun o kadar uzaga nasil gonderilebilecegi du$unulur oglen du$lerine dalinirdi.
  • dört yanı jules verne romanlarıyla, mercan adası, gulliver'in seyahatleri, hazine adasıyla mamur bir düş dünyasında yaşayan, peter pan'ın yüzünü hiçbir filmde ve dizide görmeden, salt hayalinde canlandırabilmek ve ona istediği her güzelliği atfedebilmek gibi eşsiz bir şansa ve mucize annelere sahip çocukların yaşadığı zaman. tuz kokusuyla, engin denizlere gemi kalaslarının ve yelken halatlarının gıcırtılarıyla yelken açmak, baş kasarasında durup ufka cin gibi bakmak, merak etmek, sevinmek, başarmak, bilimin açtığı ufuklara düş gücünü ekleyip kah dünyanın merkezine, kah aya, kah geçmiş ve gelecek çağlara gitmek, bütün gün koşup da hiç yorulmamak gibi bir şeydi. radyo tiyatrosundaki ayak sesleri, kapı gıcırtıları, kadife sesli oyuncular, e tabi okul radyosu, seyyal taner, ajda pekkan filan falan. uzun lafın kısası, çocukluğumun krallığı.
hesabın var mı? giriş yap