• rahatsiz insanlarin aksine kimsenin gorusunu ve laflarini takmayan. hayatin zevkini almaya calisan insan modelidir.
    (bkz: rahatsiz insan)
  • kendini hiçbir şeye zorunlu hissetmeyen insanlardır bu insanlar. ömrünün 60-70 yıl olduğunu bilir nasılsa.. her yaptığı işi keyif almak için yapar. okulunu, işini, zorunluluklarını keyfe çevirir. okuyarak değil yaparak, bakarak değil dokunarak öğrenir. bir şeyler öğrenirken zevk duyar, eğlencesine bakar. her daim zevkleri peşindedir.

    hayata atılmaz, zaten hayattadır. genişlikle suçlanır, sikine bile takmaz. hayatta kendisini geçtiğini düşünen insanların durumuna üzülür. hırs sahibi değildir. ölümden başka her şeye çözüm bulunacağını bilir. zaten ölünce çözecek bir şeylere gerek olmadığını da...

    bir şey olacak mıyım diye pek düşünmez, bir şeyler olayım derken zevk alır mıyım diye bakar. büyük ihtimalle de bir bok olamaz. sonuç değil süreç insanıdır. kendine yettiğinden fazlasını aramaz. zaten fazlasını napsın ki? anlık yaşar. zaten büyük ihtimalle de çok yaşamaz.

    hem çok yaşayıp napsın ki?
  • müşterisi olan şirketle ilgili önemli bir toplantıya geç kalıp, özür bile dilemeden pür telaş halde laptopun fişini takmaya çalışırken onca insanın arasında ''nunu hanım bunun pipisi nerde'' diyen insandır.

    rahat mı.. sana rahat diyenin allah belasını versin e mi?
  • kendisinden çok iyi durumda olan insanlara teselli verip rahatlatmaya çalışan, istemese bile uzun ömre sahip insanlardır.
  • yan koltuğunuzda oturması gerekirken, on beş saat üstünüzde yolculuk yapmakla kalmayıp, kendisini uyardığınız halde, ay farkındayım, dizim size değiyor ama çok yorgunum, diyebilen, vucüdunu dizinden ibaret zanneden, bir ara koridorda uzanıp yattığını gördüğünüz, gördüklerinize inanamadığınız, diğer insanların size acıyan gözlerle bakmasına sebep olan insandır. özür dilerim ama size tecavüz etmem lazım, kibarlığında boğulan, her şeyi farkında ola ola yapan bu insanlara yapılabilecek tek şey, konusunda saatlerdir kafa patlatıyorum ve lakin bulamadım. zira yüzüne tükürsen ya rabbi şükür diyecek kapasiteye sahip ender inorganizmatik insanlardır onlar.
  • annesi vefat ettiğinde, karısının yanına giderek "herkez cenazeyle uğraşıyor, suyu ısıt geliyorum!" diyen denizanası anatomisine sahip, yürüyen çük.
    (bkz: ben bunu gördüm)
  • (bkz: bezgin bekir)
  • bugün evime uğramış uğramakla da kalmayıp yerleşmeye niyetlenmiş insan.. ne bu samimiyet anlayamadım.. yaklaşık bir haftadır tanıdığım insan.. çıkageldi evime sabahın köründen beri.. pijamalarını da almış.. sorun değil misafir severim.. ama banyo yapabilir miyim sorusu son nokta oldu.. allahım evime yerleşmesinden korkuyorum.. ben mi çok abartıyorum anlamadım lakin hayır demeyi beceremeyen bünyem yine şaşkın salak bakakaldı ortamda olanlara... ve evet o ortam benim evim... lakin şu an kendimi misafir gibi hissediyorum şaşkınım.. ne yapayım ben.. oyy oyyy..
  • gamsızlığın kitabını yazan, bayrağını sallayan insanlardır, ölmez bunlar. arkadaşım anlatıyor, köye gidince ava çıkmışlar, çalı, cırpı gezip dönmüşler. gitmiş yatmış bizimki. uykusunun ortasında kaşıntı tutmuş, "baktım koltuğumun altına kene yapışmış" diyor, biraz daha araştırmış ve kasığında da bulmuş bir tane. ve can alıcı cümleyi kuruyor ardından, "tekrar yattım, uyumaya çalıştım ama çok sıcaktı, uyuyamadım". anasını satayım bütün ülkeyi kene korkusundan yusuflar almış, bizimki takmış takıştırmış kenelerini, benimsemiş, uyumaya çalışıyor. sanki kenelerle doğdu pezevenk. eşi bunu güç bela hastaneye göndermiş, doktor "temizleyin bunun kenelerini" demiş, bir tek o gücüne gitmiş çocuğun, kene mene umrunda değil hala. başka bir yere tahlile göndermişler bizimkini keneleriyle, "gittin mi?" diyorum "çok uzaktı" diyor sadece, gitmemiş. köye dönmüş bira içmişler. rahat insan işte budur, gerekirse kırım kongo kanamalı ateşiyle bile kol kola bira içer. "hastalandın, ölüyorsun" deseler umrunda olmaz, "ölelim amına koyim" der.
hesabın var mı? giriş yap