• (bkz: raziye)
  • ilk islam fetihleri döneminde cihat motivasyonuyla darü'l harb'e karşı yapılan akınlara verilen isimdir.
  • almanca'da baskin anlaminda kullanilan kelime. artikeli "die". bugün türkiye'de gerceklesen operasyon icin, alman basininin uygun gördügü kelime. (bkz: 14 aralık 2014 paralel devlet operasyonu)
  • bugün 37. istanbul film festivali kapsamında kadıköy sineması'nda izlediğim 2017 yapımı film.

    film, farklı etnik ve sosyo-ekonomik çevrelerden gelen ve farkında olmadan birbiriyle bağlantılı olan beş karakterin yasak arzuları, kayıp aşkları ve kırılgan hayalleri üzerinden bir ülkenin modern kimliğini bulma çabalarını anlatıyor. yolsuzluğun ve fırsat eşitsizliğinin bir salgın gibi her yere yayıldığı ataerkil fas toplumunda özgürlüğe susamış genç ruhlar, kendilerini kanıtlama arzusuyla her şeyi sorgularken, yönetmen ayouch, dünya prömiyerini toronto film festivali'nde yapan ve fas'ın oscar adayı olan filmde 1980'lerden günümüze fas'ta sokağın öfkesiyle dinamizmini beyazperdeye taşıyor.

    fas toplumuna genel bir bakış olarak nitelendirilecek olan film başından sonuna dek öne çıkan karakterlerin etrafına olayları başarılı bir şekilde serpiştiriyor. birbirinden bağımsız gibi görünen ama aynı toplumda yaşayan karakterlerin hikayesi filmin başından sonuna kadar bir yapbozun parçaları gibi veriliyor ve seyirciden çözmesi isteniyor. her ne kadar bu çözüm işi başlarda zorlayıcı olsa da parçalar yerli yerine oturduğu vakit karakterler arası bağlantılar da açığa çıkıyor. ve filmin sonunda her şey birbirine bağlanıyor. toplumda var olan ahlaki değer yargılarının da açıkça görüleceği film karakterlerin bu değer yargılarından sıyrılarak bağımsız birey olma çabalarına odaklanıyor. film, bazı karakterlerin geçmişi ve bugünü arasındaki geçişlerde seyirciyi zorlasa da güçlü yapısıyla ve karakterleriyle izlenmeyi hak eder nitelikte.
  • italyancaymış gibi dursa da razzia'nın türetildiği kelime, "gazamız mübarek olsun"daki gazâ, yani din uğruna yapılan savaş.

    müslüman donanmaları darü'l-harb addettikleri akdeniz'de, 9 ve 10. yy'larda o kadar fazla gazâya girişmişler ki italyanlar, fransızlar gazi, gazâ diye diye en sonunda kelimeyi razzia olarak ithal etmişler. zamanla o kadar özümsenmiş ki bu kelime, bugün ingilizce, fransızca, almanca ya da italyanca sözlükleri açıp baksanız razzia'nın karşılığı olarak şunları bulursunuz: baskın, akın, yağma, talan...
  • atlas dağlarında ücra bir mezraya atanmış idealist öğretmen abdullah’ın buruk hikâyesi ile başlayıp yollarını ara ara kesiştirdiği farklı sosyokültürel sınıftan beş insanın hayatına odaklanan razia; 1982’den 2015’e kadar uzanan anlatısında sıradan insan hayatları üzerinden fas’ın 30 yıllık tarihine, toplumsal değişimlere ve arap baharı’nın ülkedeki yansımalarına ışık tutan başarılı bir dram. etnik farklılıklara müsamaha göstermeyen baskıcı eğitim anlayışından giderek muhafazakârlaşan bir toplumda özgür yaşamak isteyen bireylere, gelir eşitsizliğinin yarattığı toplumsal sınıf farklılıklarından kendini bulmaya çalışan bir ergenin yaşadığı kimlik arayışına kadar birçok yan temaya değinen film; bunu, iki kültür arasında bocalayan eski fransız sömürgesi bir ülkenin siyasal ve sosyal dönüşümünü arka plana alarak aktarıyor. başladığı yerden çok farklı noktalara gelen ve birey odaklı hikâyeler anlatan razzia; muhafazakâr din anlayışının sömürgeden kurtulmuş bir toplumu yeniden inşa ederken yarattığı sorunları dile getiren bunu yaparken de sömürgeciliğe, modernizme, gelir adaletsizliğine sert eleştirilerde bulunan güçlü bir film.
hesabın var mı? giriş yap