• prof.dr saadettin ökten 1 eylül 1942’de beyazıt soğanağa’da bir apartman dairesinde dünyaya gelmistir. 1949 senesinde koska’daki koca ragıp paşa ilkokulu’na okumayı bildiği için ikinci sınıftan başlayan ökten’in ikinci okulu ise, başlangıçta arapça, daha sonrasında kabataş, darüşşafaka ve vefa liselerinin unutulmaz edebiyat hocası ve imam hatip okullarının kurucusu mahmud celaleddin ökten’in yani babasının dost sohbetleridir. 1953 senesinde vefa lisesi’ne kaydolan ökten, lise tahsilini tamamladıktan sonra istanbul teknik üniversitesi’ni kazanır.

    1964'de de itü inşaat fakültesini bitirmiştir. aynı yıl itü mimarlık fakültesinde akademik hayata başlamış, 1971 - 73 yıllarında iki yıl süre ile abd de misafir doktora öğrencisi olarak bulunmuştur. 1977 de doktor unvanını alan sadettin ökten 1979 - 80 akademik yılında belçika'da araştırmalar yapmış ve 1982 de doçentliğe yükseltilmiştir.

    1985 yılında msgsü mimarlık fakültesine geçmiş, 1989 da profesör olmuş ve 2004 yılında da kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır.
    yüksek inşaat mühendisi çıkmasına rağmen şehir ve medeniyet özellikle de islam medeniyeti konularındaki entelektüel birikimiyle nice söylemlere imza atan prof. dr. saadettin ökten halen calismalarina devam etmektedir.
  • izlediğim kadarıyla çok hoş sohbeti olan bir hoca. büyüklük taslamadan, çok zarif bir şekilde konuşuyor. dinle, kültürle ilgili konuşmaları kesinlikle bu adamın yapması gerekir ki en azından kendini dinletiyor. halinde ve tavrında hiç bir züppelik yok. iskender pala, beşir ayvazoğlu gibi boş adamlar bu kadar meşhurken bu adamın geride kalması, tanınmaması çok yazıktır. belki de hocanın sürekli anlattığı yani bizim ülkemizdeki kültürle alakalıdır. ne kadar bağırırsan, o kadar haklı olursun gibi. hayat ve değerler karşısındaki duruşu sizden farklı olsa da kesinlikle saygıyı hak eden bir hocadır.
  • insanı, şehri, özgün olabilmeyi, osmanlı'yı, moderniteyi, istanbul'u ve medeniyet tasavvurumuzu aynı potada eriterek heybesinde pek çok doğru tespit biriktirmiştir.

    insanın fabrika ayarlarının nasıl bozulduğu ve kodlarına hangi yanlışların işlendiğini modernite ve kent ekseninde anlatarak içinden geçmekte olduğumuz zamana mekan penceresinden incelikli bir bakış atmaktadır.
  • “medeniyet, her şeyin esası olan dil ile kurulur.” sözünün sahibi entelektüel.

    o kadar dinlendirici ve güven verici bir sesi var ki, başımı omzuna yaslayasım geldi. böyle adamlardan 5-10 tane daha olsa, osmanlı, edebiyat, istanbul veya dinle ilgili meselelerde yalnızca bunlar konuşsa ne güzel olur.
  • adının doğru yazımı için;

    (bkz: sadettin ökten)
  • iki dedemden biri, ben daha kuccukken vefat etmiş, diğeri de bana hiç dedem olduğunu hissetirmemisti. çocuk kalbimle bir dedenin beni şefkatle sevmesini ne kadar cok istediysem yetiskin halimle de bir büyüğün bana hayat tecrübesini, ahlak kaidelerini nakletmesini, hali tavrini anlattiklarina tanik etmesini o kadar cok istedim. iste bu yuzden, saadettin ökten hoca'nın kemal sayar'la olan söyleşilerini, hiç tatmadigim dede torun ilişkisini yaşamak için dinlerim. saadettin hoca, ama bana göre saadettin dede, tatlı tatlı anlatır, kırmadan, ayırmadan, ötekileştirmeden, doğunun da batının da ilminden nasiplenerek söyleşir. sanki dizinin dibine oturmuşum da, bana nasihat eder zannederim..hele itude okudugu yılların beyoğlunu, eskinin vefasini, istanbulun kitaplarda yazmayan ancak anılarda yasayan eski havasini onun agzindan dinlemeyi pek severim.. gordugu aile terbiyesini anlatirken, sanki bana, dogmamis cocuguma nasil muamele etmem gerektigini soyler gibi gelir..bazı şeylere kızarım da elbet..içimden tatlı tatlı cekisirim.. sonra kendimi ikna ederim, aradaki kuşak farkına veririm..

    hay allah.. ben kemal sayar için gelmiştim ama..
  • oldukça zarif bir üsluba sahip, naif bir insan. eski terbiye ile büyümüş olduğu çok belli oluyor.

    kendisinin kemal sayar ile yaptığı radyo programını takip ediyorum. inşaat mühendisi olmasına rağmen sadece analitik ve mantıksal yanını geliştirmek dışında edebiyat, islami mimari gibi alanlara da önem vermiş ve gerçekten etkileyici bir hitaba sahip kendisi. ayrıca doğru yanlış tartışılır ama tam bir fikir/tefekkür adamı ki böyle insanlar beni çok etkiler. bir de kendisinde çok az insana nasip olan bir özellik var ki anlatırken o samimiyeti alıyorsunuz, belli ki anlattığı değerleri içselleştirmiş ve sindirmiş. 80 yaşında ama kendisini çok iyi dinletiyor. görüş ayrılığı yaşadığımız çok konu var ama görüş birliği içinde olduğumuz konular ağırlıkta ve bunları o kadar güzel anlatıyor ki bildiğim şeyleri daha da içselleştirebiliyorum.

    ne diyeyim, doğrusuyla yanlışıyla boşa geçirilmemiş bir ömür, tecrübelerinden faydalanmak lazım. samimiyeti nedeniyle allahın kusurlarını düzeltmesini ve canını islam üzere almasını dilerim.
hesabın var mı? giriş yap