• "sultanlar kentine yolculuk 1578-1581" adlı kitabın yazarı. 16. yüzyıl osmanlı yaşantısını anlatır bir yabancı gözüyle. roma-germen imparatorluğu'nun istanbul'a gönderdiği elçinin maiyetindeki din adamıdır. kitabında resimler de bulunmaktadır. schweigger kitabında 1577'de viyana'dan yola çıkarak budapeşte, belgrad, sofya, filibe ve edirne üzerinden istanbul'a yaptıkları yolculuğu ve bu kentte yaşadığı, sultan iii. murad'ın padişahlık dönemine rastlayan dört yılı anlatır. yazar, belli bir sistem gözetmeden, serbestçe düzenlediği bölümlerde bu kentten ve kent halkının yaşamından, padişah sarayında yaşayanların özelliklerinden söz eder, o yıllarda gelişen olayları kendince yorumlar ve türklerin 400 yıl önceki günlük yaşamı hakkında canlı bir tablo çizer. schweigger'in dikkatli bir gözlemci olması ve ziyaret ettiği ülkenin halkını, alışkanlıklarını, geleneklerini merak edip öğrenmeye çalışması, bizzat yaşadığı olayları gayet inandırıcı biçimde anlatmayı başarmasını sağlar. yazdıklarını okurken, padişahın huzurunda ortalığa egemen olan saygı dolu sessizliği o anı yaşıyormuşçasına hissederiz; tutsak kafilesi sokaklardan geçirilirken, o acıklı manzarayı görür gibi oluruz; cambazların tehlikeli oyunlarını hayretle izleriz; bayramlarda halkın rağbet ettiği eğlencelere güleriz ve onunla birlikte bir hamam keyfi yaşarız. kuşkusuz, anlattığı bazı olayları yorumlarken tarafsız kalamaz, adil davranamaz. ama türklerin hıristiyanları yenmelerinin sebebini araştırdığı ve savaş düzenlerini açıkladığı bölümde, osmanlı düzeninin ana hatları, örneğin tımar ve yeniçeri kuruluşları ya da soyluluğun veraset yoluyla kazanılmaması hakkında çok isabetli görüşler ileri sürer. schweigger'in seyahatnamesinin o dönemde çok tutulmasında, bizzat yapmış olduğu çizimlerin de büyük katkısı olmuştur. schweigger istanbul'da gördüklerini bu naif resimlerde ayrıntılarıyla ve gerçeğe sadık kalarak saptar. almanca yayınlanışından 396 yıl sonra kitap yayınevi tarafında türkceye kazandırılmıstır.*
  • sultanlar kentine yolculuk 1578-1581 adlı kitabında romalıları türklere benzetmiştir.

    önce romalılar ne demiş:
    (bkz: cicero/#37426652)

    sonra:
    - "işte türklerde de durum böyledir. tüm dünya onların gücü karşısında korkuya kapılırken, onlar kendi karılarından korkarlar. aslına bakılırsa türkler karılarının uşağıdır, çünkü bütün evin gereksinimlerini karşılamak, ekmek, et, mutfak malzemesi gibi yiyecekleri eve getirmek erkeğin görevidir. onlar bu işlerle uğraşırken, kadınlar evlerinde arkadaşlarıyla oturup çene çalarlar ya da hava güzelse, kentin içinde oraya buraya giderler, arkadaşlarını ziyaret ederler. çok defa 10 ya da 20 kişilik gruplar halinde dolaşırlar; hep birlikte hamama gider, orada sohbet ederek, çoşup oynayarak sıkıntılarını dağıtırlar."
hesabın var mı? giriş yap