• 70 li ve seksenli yıllarda, istanbul üniversitesi tıp fakültesi anatomi kürsüsünde hocalık yapmış; anlattığı belden aşağı olaylar-anılar nedeni ile üst sınıfları bile ders verdiği günlerde anfiye toplayan profesör.
  • itfde turkiyenin yetistirdigi en iyi doktorlarin,hocalarin bile surekli "turkiyenin en iyi hocasi" diye bahsettikleri anatomi hocasi.
  • rahmetli olmustur bu arada,onu da ekleyelim.
  • efenim tv'de eski bir öğrencisinden dinlediğimiz kadarıyla (ki kendisi şu ani bir nöroloji profesörüdür) sami hoca her dersin başında bir soru cevap bölümü yaparmış. öğrenciler akıllarına gelen her konuyu küçük kağıtlara yazar, sami hoca'da bunlara cevap vermeye çalışırmış.
    günün birinde sami hoca kağıtların birinindeki soruyu okuduktan sonra sınıfa dönerek "çocuklar "aşk nedir?" diye sormuşsunuz. bu çok zor bir soru. bana bir hafta süre verin" demiş.
    ertesi haftaki derse sami hoca elinde bir horoz şekeri ile gelmiş. sınıfa dönerek "bunu kim yemek ister" demiş. azeri bir öğrenci fırlayarak "men yerem" demiş ve sınıfın önünde horoz şekerini hızlıcana yiyivermiş.
    horoz şekeri bittikten sonra sami hoca sınıfa dönerek bir hafta önce kendisine yöneltilen soruya şu cevabı vermiş:

    "çocuklar aşk işte bu horoz şekeridir. yerken çok tatlıdır. ama bittiğinde ise elinizde bir kazıktan başkası kalmaz"
  • boş küme işaretinden 'kazıklı sıfır' diye bahsederdi..bunun anlamı ise şuydu:sıfır alan bir öğrencinin sonraki sınavlarda yüksek not alarak geçme şansı vardır.ancak kazıklı sıfır alan bir öğrenci sınıfta kalır.
  • derste sürekli geyik yaptığı için mi bilinmez, sınavlarından çok kolay geçilen bir hocaymış o zamanlar. hatta şöyle ki: zamanında dersinden kalanlar birkaç tane yabancı uyruklu öğrenciden ibaretmiş. bir gün yine bir sınav sonrası afganistanlı bir öğrenci sınavdan kalır ve sami hoca asistanına "git buna birkaç basit soru sor ve geçir" der. asistan öğrenciye kemikleri gösterir ve bunlardan bildiğin kemiği seç bana da adını söyle der. afganistanlı çocuk kaval kemiğini eline alır ve başka birşey söyler. bunun üzerine asistan hocaya giderek "bildiğin kemiği seç,ismini söyle dedim. kaval kemiğini bilemedi" der. bunun üzerine sami hoca asistanından kaval kemiğini ve kafatasını ister. öğrenciyi tekrar çağırır ve kafatasını işaret ederek "oğlum bu ne" der. öğrenciden "kafatası" cevabını alıp asistanına dönerek "bak çocuk bildi işte sorduğum soruyu" der ve öğrenciyi geçirir. böyle de iyi bir hocaymış.
  • 1984'te vefat eden hoca. eğlenceli, ilgi çekici, komik ve öğrenci yanlısı hoca arayan tıbbiyeliler için ilaç gibidir. istanbul üniversitesi tıp fakültesi öğrencileri '85 yıllığına hocanın şu güzel sözlerini not düşmüş;

    1. yıkılmayan ağacın yeri belli olmaz!
    2. hıyara kıyasla turba şükür!
    3. meyvesi çamura düşüyor diye ağaca mı lanet edilir?
    4. hekim hastasını nadiren tedavi, genellikle teselli eder.
    5. üniversiteye girip de çıkamayanlara profesör denir.
    6. okumak sanatı esasları hatırlamak, ayrıntıları unutmaktır.
    7. bence en acınacak insan, görevinde ücretten başka bir şey alamayandır.
    8. hayat denklemi: çalışma (10) x doğruluk (10) x bilgi (10) x güzellik (10) x şans (0) = 0
    9. biz sidikle pislik arasından dünyaya geldik, öğünmemiz nedendir?
    11. hayat üstü pamuklarla örtülü bir kazık tarlasıdır.
    12. hayatta bütün setler üzerinden geçilmek için yapılmıştır, önünde durulmak için değil!
    13. dilediğin gibi yaşa, nasılsa öleceksin!
    14. yükselmek için kendi ayaklarınızı kullanınız, başkalarının sırtı ve ellerini değil!
    15. iyilik belki unutulur ama ölmez. kötülük ölür ama unutulmaz.
    16. göz medeniyetler yapar fakat medeniyetler göz yapamaz.
    17. moloz alma adam al. adam yoksa hiç kimseyi almamak hırdavat almaktan iyidir.
    18. sevmek oturup birbirine bakmak değil, belki beraberce aynı yöne bakmaktır.
    19. söndüremeyeceğin ateşi yakma!
    22. yaşlılık gözlerde başlar, genital organlarda biter.
    26. gülme bunlara, doktor gülmez, tebessüm eder!
    28. herkesin ter kokusu ayrıdır, parmakizi gibidir.
    29. yüksek makamlar yalçın kayalara benzer. oralara nadiren kartallar, çoğunlukla kertenkeleler çıkar.
    30. yolun ilerisini göremiyorsanız dönemece gelmişsiniz demektir.
    31. aşk hayatta her yaşta insana musallat olan bir hastalıktır.
    32. kader size bir limon verdiyse, ondan limonata yapacaksınız!

    kaynak: bakterim.net
  • kimseyi bırakmamaya, dersinden herkesi geçirmeye çalışan hocadır.

    tüm uğraşlarına rağmen bütünlemeden bir öğrenci kalmayı başarır (helal olsun demek lazım). asistan üzülerek hocaya bir öğrencinin tüm çabalarına rağmen kaldığını söyler. hoca ivedilikle öğrenciyi kürsüye çağıttırır. gelen öğrenci, yabancı bir öğrencidir. o sırada önünde kafatası durmaktadır, eline alır ve öğrenciye sorar:

    - oğlum bu ne?
    - kafatası hocam (hiç latincesi felan yok).
    - aferin biliyor işte. bunu da geçirin.

    hocaların hocasıdır. hocası olduğu hocalar da biraz feyz alsalarmış ah.
  • efsaneye göre derste meninin glikoz oranının yüksekliğinden bahsederken anfideki kızlardan birinin 'anladigim kadari ile, menide cok seker oldugunu söyluyorsunuz ama meni tatlı değil.” yakarışına ”seker tadi alinamaz. cunku sekeri hisseden tat alma hucreleri insanin dilinin ucundadir… girtlak derinliginde ise, aciyi ve eksi tadi algilayan reseptorler bulunur… sana neseli bir gun dilerim kizim” diye cevap veren adına çapa tıp fakültesinde anfi bulunan anatomi profesörü...
hesabın var mı? giriş yap