• dudakların arasına sıkışıp kalmış, çığlık çığlığa firar etmeyi bekleyen, oysa her hamlede biraz daha derinlere gömülen, sinsice bedene yayılan kızgınlıktır sessizliğin öfkesi, gözbebeklerinde saklanır. hep kınanmaktadır kızgınlıklarını bağıran, çağıran insanlar. oysa suskunluk öfkenin destekçisidir, yandaşıdır, pekiştirir onu, büyütür. ve bir gün dışarı saldığında yıkıp geçemeyeceği şey yoktur.
  • söylenecekler zaten aylar once soylenmisken..
    son sanslar verilmis, yorumlar "hayirlisi"lara baglanmisken..
    ayni ince damara, ayni yumusak karna, ayni yalanla basilmisken..
    anlamisken, anlatmakla olmayacagini..
    o sessizligin icindedir iste tam o anda gelen...
  • fırtına öncesinin habercisidir.
  • anlayamazsın...
    artık seni senden dilemiyorum...
    sessizliğin öfkesi bu anlayamazsın.
  • derindir, anlaması zordur. biraz içeri atılmışlık, kırgınlık, çaresizlik, sabır, kızgınlık ve sitem barındırır. geldi mi de kalıcı hasar bırakıp öyle gider, izi kalır, mahsun bırakır, küstürür hayata. sessiz işte, sessiz, derin, keskin ve ince, koparır insanı...
  • alabildiğine gürültülüdür...bir süre sonra kendine sağır olur...
  • "action speaks louder than words" demişler. yıllarca sessiz kalan biri olduktan sonra şimdi... sessizlik neymiş?
hesabın var mı? giriş yap