• kendilerine birkaç sene önce iş başvurusu yaptığımda yolladığım portfolyomun kendileriyle ilgili olan parçalarındaki bazı detayları tam 1 sene sonra mağaza kısmında yeniledikleri ürünlerden birinde - hatta bütün bir sette - görünce şahsımı çileden çıkaran yer. ha dersimi aldım o ayrı. şimdi de prensip olarak gitmemem gerekmesine rağmen kendimi engelleyemiyorum.
  • londra (bkz: bankside) da bulunan müthiş atmosfere sahip tiyatro. 2012 yılında hamlet'i seyretme şansım olmuştu ama çok geç kaldığım için ancak yard (bkz: sahne önü) da bulunan biletlerden alıp ayakta seyretmiştim. gerçi 5 pounda tiyatroya gitmekte çok cazip gelmişti. içinde bulunan giftshop kısmında çok güzel hediyelik eşyalar vardı ama t-shirtler'de aklım kalmasına rağmen alamamıştım (bir t-shirt 20-30 pound olursa). oyundan çıkışta thames'in kenarında oturup içmiş, st.pauls cathedral'ın muhteşem manzarasına hayran kalmıştım. londra'ya giden herkesin yapması gerektiğini düşündüğüm en güzel şey de bu sanırım. manzara insanı öyle bir kucaklıyor ki sonrasında sürekli özlemini duyuyor, olup olmadık anlarda aklınıza gelmesine engel olamıyorsunuz.

    not: oyun öncesi çoğu kişinin yaptığı gibi tiyatronun karşısında bulunan (bkz: tas pide) de bir şeyler yeme gafletine düşmüştüm. yemekler o kadar fenaydı ki gitmeyin gidenlere de engel olun diyebilirim.
  • artık sadece ilkbahar ve yaz mevsiminde değil, sonbaharda da açık olacak tiyatrodur. orijinalinin ruhuna en yakın restorasyonlardan biridir.
  • londra 'da thames nehri nin üzerinden geçen onlarca köprüden biri olan millenium köprüsünün hemen yan tarafında bulunan, içerisinde tiyatro ve çeşitli kültürel etkinliklerin yer aldığı bina.

    ayrıca akşam en son tiyatro seansından sonra bu binanın hemen içerisinde bulunan swan barda izlediğiniz oyundan oyuncuları görmeniz, onlarla tanışmanız, sohbet etmeniz falan mümkündür. londra'ya yolunuz düşerse görmeniz gereken başlıca yerlerden biridir.
  • shakespearein eserlerini modern dünyada yaşatmak için 1977 yılında kurulmuş açık hava tiyatrosudur.
    asıl binanın adı globe theatre dır ve 1599-1642 yılları arasında hizmet vermiştir.

    geçen yaz burada 5 pounda yard bölümünde king lear izleme şansını bulmuştum. ilginç olan oyunun başında bütün iç yapı beyaz örtülerle kaplanmış olması. her perde bittiğinde örtülerden birini kaldırıyorlar. yani kolonlar ve duvarlardaki dekorları görmek istiyorsanız oyunun sonuna kadar kalmanız gerekiyor.

    3 saat ayakta kalınca otele zor yürümüş olsam da muazzam bir deneyimdi. londraya giden bütün tiyatroseverlere tavsiye ederim.
  • 17 yaşındayken shakespeare’in romeo ve juliet’iyle tanışmıştım burada. atmosferi büyüleyici. biletlerimiz ayakta ortada durulan bölgeye aitti, tiyatroyu gezdikten sonra orada durup tüm oyunu izlemiştik. o dönemdeki ingilizcem tabi oyunu tam anlamama kafi değildi hoş shakespeare’in dilini anlamak hala çok kolay değil. ama yine de güzel bir anı oldu. takip eden yıllarda shakespeare’in eserlerini okuyunca daha da anlamlı olabiliyor.

    yine de mevzuyu biraz daha algılayabilecek bir yaş aralığında gitmekte ya da çoluk/çocuk gitmemekte fayda var, şimdi gitsem çok daha fazla keyif alırdım herhalde.

    londra’da yapılabilecek en keyifli aktivitelerden.
hesabın var mı? giriş yap