• (bkz: eugene trivizas) ın en güzel yapıtlarından biri olan çocuk kitabı. dilimize (bkz: ari çokona) tarafından çevrilmiş tadına doyulmaz bir romandır.
  • harika bir çocuk romanıdır. uğursuzluk getirdiğine inanılan kara kedilerin batıl inançlı gizli bir örgüt tarafından her türlü iğrenç yöntemlerle yok edilmesine karşı kedilerin verdiği mücadeleyi tatlı bir mizahla anlatır. kitaptan bazı cümleleri de yazayım.

    “sevgili kedidaşlar, diye sözlerimi bağladım. felakedi geliyorum demez, durum çok kötü.”

    “işte... içimi karartıyor. sana bakınca rahatsız oluyorum, melankediye kapılıyorum.”
  • her ne kadar mizahla da anlatılsa gerçeklerden ilham alındığı düşüncesiyle içiniiz acıtan, üzen fakat tatlı bir tebessümle kendini hatırlatan bir çocuk kitabıdır.

    kitap birkaç kara kedinin ortadan yok olmasını ve bunun arkasından gelen çok daha büyük olayları anlatıyor. batıl inançları ve insanların hızla değişen düşüncelerini çok güzel eleştiriyor yazar kitabında.

    ana karakterimiz ile yaşlı bir at arasında geçen bir diyaloğa yer vermek istiyorum. yaşlı at gözleri pek iyi olmadığından bir gün "siz nesiniz? diye sordu.
    "bizler kediyiz" dedim.
    "renginiz kara mı?"
    "evet"
    "hani şu uğursuzluk getirdikleri söylenenlerden mi?"
    "evet, onlardanız! ama hakkımızda söylenenler doğru değil."
    "biliyorum"
    "nereden biliyorsun?"
    "insanlar düşünmeden konuşmaya bayılır. onları ciddiye almaya değmez. geri zekalılar, at nallarının şans getirdiğini de söylüyorlar. oysa beni ele alırsak sevgili kaz kardeşlerim..."
    "kaz değil kediyiz biz"
    "her neyse! beni ele alırsak sevgili kediler, dört nalım olmasına karşın ne hallere düştüğümü görüyorsunuz. işte buyrun! ayağım sakat, gözlerim görmüyor ve geleceğim karanlık... at nalları şans getieiyormuş! hah! kişneyeyim bari!"
hesabın var mı? giriş yap