• garip bir şekilde sahafımsı kitabevlerinde sıfırı bulunamayan kitaptır. zaten 2. elini şu sıralar bulmak imkansıza yakın. ben her türlü aldım da, bu sahafımsı kitabevleri neden satmak istemez anlamam.
  • en az dünyanın ilk günü kadar dolu, akıcı ve okunası beyazıt akman kitabıdır. imparatorluk üçlemesinin üçüncüsünü de sabırsızlıkla bekliyoruz kendisinden.
  • imparatorluk serisinin ilk kitabı dünyanın ilk günü'nü çok beğenmiştim. bu kitap da beni yanıltmadı. ayrı ayrı karakterlerden aktarılan daha önce değinilmemiş bir hikaye. ana karakterimiz davud ile ispanya'dan zulüm gören yahudileri kurtarmaya çalışıyor, türk kaptanlarla akdeniz de yolculuğa çıkıyor, sultan beyazıd ile ilim yolunda ilerliyorsunuz. üçüncü kitabı da tez zamanda çıkar umarım.
  • beyazıt akman'ın yeni kitabı, nam-ı diğer: serinin 2. kitabı. ilki için (bkz: dünyanın ilk günü)

    kitaba yeni başladım, 100. sayfalardayım şu an. nadir yerlerde sıksa da (ki bu ilk kitapta da vardı) dünyanın ilk günü kadar akıcı ve sürükleyici bir kitap olmuş. en azından şimdilik öyle gidiyor... engizisyon mahkemelerinin yaptığı işkence ve zulümler insanın içini acıtıyor, ''yuh'' çekiyorsunuz.

    bilhassa yabancı hayranı sözlük yazarlarının alıp okuması gereken bir kitap. osmanlı'yı yerin dibine sokup da, saçma salak başlıklar açıp yok bilmem kim katildi, yok şöyle pislikler yapıldı falan diyenler açsın okusun da; yabancıların ne tür işkence yöntemlerini kullandıklarını, ne tür vahşet verici işlemler yaptığını görsünler.
  • yazarı hakkında haklı ya da haksız yapılan tüm eleştirilere rağmen,kendinizi 520 sene öncesinde bulmanızı ve olayları bir film gibi kafanızda canlandırmanızı sağlayan kitaptır.
    kitap dört dörtlük bir kitap değil kanımca,ancak tarihe ilgi duyan bir kişi bu kitabı okuduktan sonra yeni yeni şeyler öğrenecektir. özellikle ıı.beyazıt dönemi hakkında çok ilginç bilgiler yer almakta.
    son olarak belirtmeliyim ki söz konusu eser ikinci kez okuma hissi uyandırıyor. bu entryimi bu sebeple düzenlemiş bulundum.
  • --- spoiler ---

    kitabın bir bölümünde sultan beyazıt'ın şehzadelik yılları anlatılıyor. şehzade, hocasıyla beraber iddiaya girip menzil atışı yapacaklar. ancak bu noktada dikkatimi çeken bir husus oldu; yazar, şehzadenin ok atışı için ''oku işaret ve orta parmaklarının arasına alarak atışını gerçekleştirdi'' diye yazmış, halbuki bu son derece yanlış bir ifade. türk okçuluğunda böyle bir atış asla söz konusu bile değildir, baş parmak çekişi dediğimiz zihgir ile olan atış vardır. beyazıt akman gibi bir yazar nasıl böyle bir hataya düşer, aklım almadı. işaret, orta ve bazen yüzük parmağı, nam-ı diğer: 3 parmak atışını avrupalılar yapıyordu.
    --- spoiler ---
  • bence son senelerdeki tarihi roman konusunda verilmiş en iyi eserlerden ikincisi.
    bu kitapta o kadar yüksek bir samimiyet var ki endülüs coğrafyası konusunda ciddi bir turizm patlaması yaratabilecek bir durum söz konusu, hazır vize serbestisi konuşulurken de türkiye ve benzeri islami görüşün etkin olduğu ülkelerde basım ve dağıtımının ispanya devleti tarafından desteklenmesi isabetli bir karar olacaktır.
  • --- spoiler ---

    genç, elinin yüküne rağmen onu selamladı, dişlerinin ortasına sıkıştırdığı cetveli çıkardı, "aleykümselam bana da ahmet muhiddin karamanlı yani kısaca piri derler." dedi.
    --- spoiler ---
    tüyler diken diken..
    sürükleyici, sarsıcı, dolu dolu tarih kokan bir serinin ikinci kitabı.
  • kitabın kurgusu o kadar iyi ki daha okuduğunuz sayfa bitmeden hemen diğer bölümlere geçmek istiyorsunuz. resmen okurken kendimi kovaladığımı hissettim. ne kadar yüce atalara sahip olduğumuzu görmek isterseniz kesinlikle öneririm. osmanlı devleti' nin sadece müslümanlara değil, müslüman olmayanlara da yardım elini uzattığını bilmek bizim için gerçekten övünülecek bir şey. okurken duygulanmamak hatta yer yer ağlamamak elde değil.

    sonuç olarak beyazıt akman uzun araştırmaları sonucu kitaplarını yazıyor. bilgilerin doyuruculuğunu ve kurgusunu çok iyi ayarlıyor.
  • akademisyenlerimizin kitap kalitesi bu minvalde olsa uygar medeniyetler seviyesine üç vakte kadar ulaşırdık.
    önyargı ile başlıyorsunuz, akademisyen ne kadar sağlam bi kitap yazabilir ki diyorsunuz.
    ama kitabın sonunda yüzünüzü kızartıyor.
    tarihi bir konuyu güzelce işlemiş, helal ossun.
hesabın var mı? giriş yap