• haruki murakami'nin, sputnik sweetheart isimli ingilizcesi olan güzel bir kitabi... şöyle yaziyor arkasinda:
    "22 year old sumire is in love with a woman seventeen years her senior. but whereas miu is glamorous and succesful, sumire is an aspiring writer who dresses in an oversized second hand coat and heavy boots like a character in a kerouac novel.
    suriprised that she might, after all, be a lesbian, sumire spends hours on the phone talking to her best friend k about big questions in life: what is sexual desire and should she ever tell miu how she feels about her.
    frustrated by his own love for sumire, k consoles himself by having an affair with the mother of one of his pupils. thena desperate miu calls from a small greek island and asks for his help, and he discovers that something very strange has happened to sumire."
  • haruki murakami'nin tarzini en fazla yansitan romanlarindan biri. "kitapta k adli bir karakterin arkadasi sumire ile iliskisi, sumire'nin rodos adalarindan birinde kaybolusu anlatiliyor" dersem cok eksik ve yanlis bir bilgi vermis olurum. zira bu roman bir 'kayip araniyor' hikayesinden ziyade insanin kendini aramasi uzerine. kitapta doppelganger kavrami da zaten aniliyor. murakami'nin takipcileri zaten benlik bolunmesi uzerine yazarin kitaplarinda cokca sey bulabilirler. mesela notos öykü dergisinde yazarin ayna adli hikayesi yine bir insanin ikili benlige sahip olmasi ve kendinden korkmasi hakkindaydi. yine kafka on the shore, hard boiled wonderland and the end of the world'de de bir insanin iki parcaya ayrilmasi uzerine dusunceler var.

    murakami, herkese hitap eden bir yazar olmamakla birlikte, cok rahat okunan bir dili var. ancak onun oykulerinden ya da romanlarindan maksimum seviyede haz alabilmek icin insanin kendisiyle kaydadeger bir vakit geciriyor olmasi lazim. hani insanin yalnizliktan keyif alabilmesi lazim. bu kitap beni oldukca etkiledi ve hayat uzerine dusunmemi de sagladi.

    kitaptan birkac alinti yapmak isterim:
    "... tomorrow i'ii be a different person, never again the person i was. not that anyone will notice after i'm back in japan. on the outside nothing will be different. but something inside has burned up and vanished. blood has been shed, and something inside me is gone. face turned down, without a word, that something makes its exit. the door opens; the door shuts. the light goes out. this is the last day for the person i am right now. the very last twilight. when dawn comes, the person i am won't be here any more. someone else will occupy this body.

    why do people have to be this lonely? what's the point of it all? millions of people in this world, all of them yearning, looking to others to satisfy them, yet isolating themselves. why? was the earth put here just to nourish human loneliness"

    ...

    "you know what i'd really like to do the most right now? climb up to the top of some high place like the pyramids. the highest place i can find. where you can see as far as possible. stand on the very top, look all around the world, see all the scenery, and see with my own eyes what's been lost from the world. i don't know... maybe i really don't want to see that. maybe i don't want to see anything any more."
  • --- spoiler ---

    "any number of times i've seen people who say they're easily hurt or hurt other people for no apparent reason. self-styled honest and open people, without realizing what they're doing, blithely use some self-serving excuse to get what they want."

    --- spoiler ---
  • sanıyorum ki, after dark'tan(afuta daku) sonra okuduğum en kötü haruki murakami kitabı. ben bu adamın tadını aldım delirdim, ufacık kağıt parçası yazıp denize atsa atlayıp onu da yine okuyacağım için fark etmiyor gerçi. ama bir hard-boiled wonderland and the end of the world gibi bir kitabı yazmış yüce bir varlığın böyle tırt bir kitabı yazmasına katlanamıyorum. bir de murakami temalarına, "kaybolma", "ikilik", "kediler" gibi alışanlara yeni bir şey sunmuyor bu kitap. ama tam yol kitabı yani, yine de okunur.
  • ?"understanding is but the sum of misunderstandings."
  • ne zamandır methini duyduğum haruki murakami ile tanışmak için okuyup, feci hayal kırıklığına uğradığım kitap. illa da bir murakami kitabı okuyacağım diyorsanız, gönül rahatlığıyla göz ardı edebilirsiniz. sayfalar geçtikçe bir şeyler olmasını beklerken, kitap hiçbir şey olmadan sona eriyor. ne olayların gelişimi heyecan verici ne de yazarın anlatımı. zaten kitap için ana temayı teşkil eden olayın da ne sebebi belli ne de sonucu. ya murakami'nin tarzı bana hiç keyif vermedi ya da bu adamın en kötü kitaplarından bir tanesini okudum demeniz oldukca muhtemelen olan kitap.
  • ben âşık oldum. şüphe yok. buz soğuktur, gül kırmızı. ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; öyle güçlü bir akıntı ki ondan kendimi korumam neredeyse olanaksız. ama artık dönüş yok.
    kendimi bu akıntıya bırakmak dışında bir şey yapamam. yanıp kül olsam da, yok olup gitsem de.

    japonya’dan bir yunan adasına uzanan, üç kişiyi birbirine kenetleyen büyüleyici bir aşkın hikâyesi. haruki murakami’den düşlerinize sızacak bir roman...
  • 20 temmuz 2016 itibari ile doğan kitap tarafından türkçe olarak yayımlanacak murakami kitabı.

    sputnik sevgilim

    çoğu kitabının çevirmenliğini yapan hüseyin can erkin'in yerine ali volkan erdemir çevirisini yapmış.
  • " ...belki de bu yüzden, gençliğimin ortalarında, bir noktada, kendimle diğerleri arasına göze görünmeyen bir sınır çekmiştim. fark gözetmeksizin herkesle arama bir mesafe koyup, bu mesafenin kısalmamasına dikkat ederek karşımdakinin tavırlarını gözledim. söylenenleri olduğu gibi almadım. bu dünyada sınırsız bir tutku duyduğum şeyler sadece kitaplar ve müzikti. ve doğal olarak da yalnız bir insana dönüşmüştüm. "
  • bu kitapla ilgili yazdığım birkaç sayfaya aşağıdaki adresten ulaşılabilecek murakami kitabı
    https://diriozanlar.wordpress.com/…ulize-yolculugu/
hesabın var mı? giriş yap