*

98 entry daha
  • türkiye’nin doğusu için “geri kalmış” mı denmelidir yoksa “geri bıraktırılmış” mı, tartışmasını akıllara getiren kampanyadır.

    doğu bölgemizin özellikle belli amaçlar doğrultusunda siyasi iradenin inisiyatifi ile geri bıraktırılmış olduğu düşüncesi üzerinde hemfikir olunup olunmaması değildir tartışmanın asıl sebebi. yani sadece doğunun geri kalmış olduğunu söyleyen ama bunda suçu siyasi iradeye yüklemeyen kişiler ile girilen bi tartışma değildir söz konusu olan. bu suçu devlete yükleyen kişiler de kendi aralarında bu tartışmayı eder dururlar.

    yazıda bu konuda bi fikir ileri sürmeyeceğim çünkü konumuz zaten bu değil. o yüzden doğunun geri bıraktırılmış olduğu düşüncesini baştan doğru kabul ederek devam edelim. bu düşüncenin kabul edilmesinden sonra eğer bi kişi “doğu geri kalmıştır” der ise, bunun sebebini belirtmemiş olmasından ötürü doğuyu ve orada yaşayan insanları aşağılamış, ırkçı bi bakış açısı sergilemiş addedilirdi. oysa o bölgedeki geri kalmışlığın suçu orada yaşayan insanların üzerine atılmamalıydı ve bu yüzden bu konuda fikir ileri sürüldüğünde mutlaka “doğu geri bıraktırılmıştır” denmeliydi. bu tartışma herhangi bi sonuca ulaştı mı bilmiyorum, önemsemiyorum da... kısa keselim.

    iki farklı ifade şekli de olsa ortada belirtilen somut bi durum vardır. !!!doğu geridir!!! ister orada yaşayan insanların suçu olsun, isterse siyasi iradenin; doğu geridir.

    küçük kızlara tecavüz ederek ardından da onları katletmiş bi kişi büyük olasılıkla kendi hayatı boyunca oldukça kötü muamelelere maruz kalmış, o suçu işleyecek karakter bozukluğuna kendi kötü deneyimleri ve çevresindekiler sebep olmuştur. hatta eğer bi toplumda suç varsa o toplumda adalet yoktur. çünkü suç, toplumun insanı o suça itmesi ile oluşur. ama sonuç değişmez.

    adam küçük kızlara tecavüz etmiş ve öldürmüştür. ister hümanist açıdan bakın, isterse sığ tarafından.

    türk kızları rus kızlarından (güzellik konusuna hiç değinmeyeceğim) sosyal olarak geridirler ve bu değişmez gerçektir. bunun dile getirilmesi kişinin abazan, seksist, ırkçı olarak adlandırılmasına sebep verecektir kaçınılmaz şekilde. ayrıca türk erkeği de emsallerinden daha geridir, bu da doğru. sonra değiniriz ona da, fakat asıl sorun şu ki, sebebini açıklamadan sadece sonucu göstermek ne yazık ki gerçek temelleri olsa da duruma sadece sığ ve hatta ırkçı bi bakış olmuş.

    peki sebep nedir? türk kızları neden rus kızlarından daha geridir? neden olacak, türk erkekleri yüzünden... yumurta tavuktan ve o da yumurtadan ve o da tavuktan ve o da yumurtadan.........

    evet türk kızları sayılan bütün kötü özelliklere sahiptir çünkü bu özellikler tamamiyle erkek egemen toplumumuz tarafından kendilerine empoze edilmektedir. her sevgilim bi kere versin ama karım bakire olsun diyen erkeklerin yaşadığı bi toplumda evlenilecek kadının bakire olma zorunluluğu getirildiğinde, sevgili olunan kızlar nasıl sevgilileri ile seks yapacaklar peki? bu paradoksu yaratan yine bizim yarattığımız değerler çünkü ve kurtuluşumuz da yok.

    diğer bazı entry’lerde yeterince bahsedilmiş olduğu için ayrıca burada yazıp zaten uzun olan entry’yi daha fazla uzatmayacağım fakat ucundan değinmek gerekirse, türk kızlarının rus (ya da x memleketin) kızları kadar rahat, yakın, sıcak olmamalarının sebebi, bu şekil davrandıklarında toplum tarafından kendilerine yapıştırılacak hoppa, hafif ve hatta orospu nitelemeleri yüzündendir.

    bu ülkede bi erkekle ilişki kurmanın tek kabul edilir yolu evlilik olduğu için bütün kızlar daha onyedisinde iken bile beraber olacakları kişiyi evlenilecek kişi kriterlerine uygunluğuna göre seçmek zorunda kalır, sadece hoşlandıkları ve beraber olmak için yeterince etkilendikleri erkeklerle zevk almak için beraber olmanın ayıp, günah, çirkin sayılması sebebi ile dışarıdan bakılınca burnu ya da götü kalkıklık olarak adlandırılan tavırlar sergilemek zorunda kalırlar. çünkü bu toplumun değerlerine göre bi kız ne kadar az erkekle beraber olursa o kadar namusludur. o yüzden bi kız mutlu olmadığı ilişkisini bitirmeye cesaret edemez. ne kadar mutsuz olsa da, o ilişkiyi sonunda evlilik olma umudu ile devam ettirir ve olur da ayrılıkla sonuçlanırsa ilişkisi, neredeyse istisnasız şekilde “ben o salağa nasıl katlandım” cümlesini etmek zorunda kalır. çünkü ilişkilerini özgürce ve istediği sıklıkta yaşayamadığı için insan tanıyamaz ve burada hatunların efendi adam yerine piç tercihi başlığının altına sürüsüne bereket entry girilmesinin de temelini oluşturur.

    türk kızı yolda bi erkekle gözgöze geldiğinde takındığı tavır ile ilk başta kişide, kendini matah bi şey zanneden kendini beğenmiş biri intibaı yaratabilir fakat bu tavrının altında yatan narsisizm değil, kendini koruma içgüdüsüdür. çünkü tanımadığı biriyle gözgöze gelip gülümsemesi hoppalığını, yolda kendine saat soran birinin sadece saati öğrenme amacı ile kendisine saati sorduğunu düşünmesi saflığını, rahat tavırları ise yollu oluşunu gösterir bizde.

    onun içindir ki türk kızları, türk erkekleri değişmedikleri sürece değişmeyecek, böyle başa böyle tarak ilkesince toplum kurallarının ve dogmalarının dışına çıkmayı becerebilmiş türk erkekleri ise kendilerinin sebep olmadıkları bu hazin durumun ceremesini çekeceklerdir.

    entry’yi yine erkek egemen bi bakış açısı ile bitirdiğimi düşünmeyiniz. çünkü türk erkeklerinin de kötü yönleri sıralandığında dikkat edersiniz ki aslında toplumun normlarının dışına çıkmamış erkekler ancak örnek gösterilmektedir. donla denize giren, yola tüküren, uluorta burnunu karıştıran, laf atan, bekareti namusla bir tutan, haftada bi yıkanan erkek örneği tamamen eğitimsiz ve yontulmamış türk erkeğidir. oysa kendini modern addeden bi erkek bu kötü özelliklerin hepsini de altetmiş olabilir.

    fakat kızların böyle bi şansı yoktur. modern, okuyan, entellektüel kızlar bile ne yazık ki küçüklüklerinden beri yaşadıkları ağır telkin ve beyin yıkaması yüzünden asla x memleketten modern bi kızın sahip olacağı rahatlığa sahip olamaz ve ancak ucundan kıyısından çekiştirip esnetebilirler etraflarındaki zinciri.

    erkek için toplum normlarından sıyrılabilmenin daha kolay olması ise zaten kadında kötü sayılacak pek çok şeyin erkek için elinin kiri olarak görülmesindendir. suçlu yine toplumdur.

    ama sonuç farklı değildir. böyle geldi böyle gidecek. güzellik konusuna gelince... bizim kızlar da güzel, en azından biz erkekler ne kadar iyiysek. ama sorun başka... biz ne kadar kendimizi aşsak da, her gün banyosunu eden, bakımına dikkat eden, okuyan eden, kısacası yeterince çağcıllaşan erkekler haline dönüşsek de kızlar bizi takip edemeyecekler ve oturup rusun, isveçlinin hayalini kurmaktan ama yine de etraflarına duvar örmüş bizim kızların duvarlarına mancınık ateşi atmaktan, kuşatma kuleleri ile onları fethetmeye çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz.

    ah bi de onlar kızgın yağ dökmeseler surlardan... dert bu işte... dert bu.
355 entry daha
hesabın var mı? giriş yap