• i$ bankası'nın, istanbuldaki ilk $ubesi olan eminönü - yenicami $ubesini restore ederek kurduğu müzedir.

    2 senelik bir çalı$ma sonucunda hazırlanan müze 14 kasım 2007'de ziyarete açılacaktır.

    müzede, türkiyede bankacılık tarihinin geli$imini yansıtan ve cumhuriyet dönemi sosyal hayatından izler sunan kapsamlı bir koleksiyon bulunuyor.

    ziyaretçilere fotoğraflar, bankacılık gereçleri, reklam ve promosyon malzemeleri, filmler, ileti$im araçları ve belgelerden olu$an kapsamlı bir arşiv sunulacak.

    http://www.muze.isbank.com.tr/

    http://www.ismuze.com.tr/
  • 14 kasım 2007 'de iş bankasının eminönü'ndeki tarihi yenicami şubesi binasında ziyarete açılacak müzenin adıdır. müzede iş bankası'nın tarihi, bankacılık gereçleri, çeşitli fotoğraflar belgeler ve filmler sergilenecek. hemen hemen tamamı iş bankası'nın kurumsal arşivinden sağlanan malzemelerden oluşturulmuş bir müze. çağdaş müzecilik anlayışının güzel bir örneği olacak gibi. neredeyse türkiye cumhuriyetiyle yaşıt ve onun ekonomik gelişimi ve duruşuna ayna olan bir bankanın arşivini araştırmacılara bu şekilde bir konulu müze ile açması takdire şayandır kanımca, evet.
  • 83 yıllık geçmişin sergilendiği müze iş bankası'nın ilk şubesi olan 1928-2004 yılları arasında kullanılan yenicami şubesinde yer almakta.müzede kumbaralardan,daktiloya,eski kantarlardan,banka cüzdanlarına kadar genir bir eser yelpazesi bulunmakta.(bülent ersoy'un yelpazeleriyle karıştımayın)bunun yanısıra banka reklam afişleri sergileniyor.bir adette 70'lere ait siyah beyaz (doğal olarak) yayın yapan tv var ve bu tvden o döneme ait siyah-beyaz(doğal olarak) iş bankası reklamları oynamakta.çoğunda da uğur dündar ve müjdat gezen yer alıyor bu reklamlarda.müjdat gezen değilde uğur dündar baya yaşlanmış diyor insan.e güzelim müzeyi gezip sadece bu ana fikremi ulaştın derler adama, doğrudur.müzenin merdivenleri de çok etkileyiciydi.iğrençliği bir yana bırakıp ciddiyet davetiyemizi kullanırsak müze cumhuriyet sonrası iktisadi döneminde geçirdiği evreleri gözlemlemek açısından da güzel bir kaynak.gezin,gezdirin.
  • bugün gidip gördüğüm ve yararlı bir gün geçirdiğimi bana hissettiren müze. bir sürü belge, fotoğraf ve bankada kullanılan gereçleri(daktilo farz-ı misal)sergileyen müze.kuruluşunda önce 40 yıllığına kurulan sonra bu 70e çıkan ve sonra da süresiz olarak hizmetine devam eden iş bankasının bunca tarihi varken böyle bir müze açması iyi olmuş gerçekten. gezilmesi tavsiye edilir.
  • türkiye'de devlet desteğiyle kurulan burjuva sınıfının gelişiminin kronolojik olarak görülebileceği müze. girişte atatürk'ün imzaladığı muhasabe defterinde "memduh beye 60 lira" kaydını okuyup, çıkışta atmden para çekmek zamanda yolculuk yapıyormuş hissini veriyor.
    bunun yanısıra müzede türkiye'de reklamcılığın tarihiyle ilgili gözlem yapmak da mümkün. bankanın özellikle başarmaya çalıştığı her sınıftan mevduat toplama amacına hizmet eden reklamlar dikkat çekici. bu sınıflar arasında 50 sene önce çiftçilerin/köylülerin de olduğunu görülüyor. reklama ait bir detay, başının estetik kaygısı güden bir belgesel havasında olması. toprakla uğraşan elleri, güneşten kavrulmuş kırışık yüzleri, köy kahvesinde sigara içen hoyrat adamları gösterirken fonda tok bir sesin çiftçinin emeğini yüceltmesi, sonra aynı çiftçiyi godardvari bir geçişle bankaya sokması.ki çiftçi bankada ellerini önünde birleştirmiş, başını öne eğmiş ezik bi adam olarak resmedilir. tam o görüntünün üzerine fondaki tok ses emredici bir şekilde "siz de gelin" diye konuşur. müzede gösterilen reklamları günümüz banka reklamlarıyla karşılaştırınca, artık bankaların muhattap olduğu sınıfın "ihtiyaçlı, çalışan sınıfı" olduğu görülebilir. reklamcılar için köylü, işçi, memur vs. sınıfı kalmamıştır.
  • yenicaminin hemen arkasında bulunan pembeli bina, görülmeye değer müze. mekanik hesap makineleri, çevirmeli telefonlar, çeşit çeşit dev daktilolar, kumbaralar, siyah beyaz fotoğraflar, videolar, eski yazılı evraklar ve daha fazlasıyla geçmişe tatlı bir yolculuk.. ve giriş ücretsiz.
  • tasarrufun özendirildiği ödüllendirildiği günlerden tüketimin harcamanın özendirildiği günlere geçiş aşamalarımızı görebileceğimiz müze. ekonominin, ülkenin, trendlerin değişimini çok güzel gösteriyor.
    kumbara out, kredi kartı in
  • kasa dairesine giden koridor ve ordaki ses efektleri, kasa dairesinin sakinliği, koridorların bembeyaz olması gibi özellikler birleşince en alt kısmını gezerken 3.5 attığım müzedir.
    bildiğin korkarak gezdim lan. çıtırt duysam fişek takılmış misali kaçardım muhtemelen.
    yine de zevkliydi.
  • bugün gittiğim ve bana enteresan duygular hissettirmiş yer.

    iş bankası'nın atatürk önderliğinde devletçi politikalarla kurduğu fabrikalar ile alakalı ilk fatura örnekleri, osmanlıca belgeler, pullar, eski bankacılık gereçleri, bazı ödüller ve eski reklam filmleri ve araçları gibi birçok şeyin sergilendiği yer.

    zaten bina da eski merkezlerden biri olduğundan bunun canlı tanığı hala müze olmasının da dışında.

    atatürk'ün imzaladığı banka defterini görmek tüylerimi diken iken etmişti. ayrıca bir fabrika ile ilgili eski belgelerden birinde "şükrü saraçoğlu"nun imzasını da görmüştüm. gerçi devlette görev almış ve makamı dolayısı ile normal.

    80'lerde alınan ilk bilgisayarlardan birini sergiliyorlardı. 2 gb'lik harddisk hayvani boyuttaydı. yeni çağın gençlerini büyüklüğü ile ürkütecek cinsten. çocukluğumuzda yetiştiğimiz iş bankası kumbaraları beni eskilere götürdü. onun ödül olarak verildiği altın kumbara da sergileniyordu. ilk fotokopi makinası da vardı ki o da oldukça enteresan makine idi. koca koca hesap makineleri, hayvani boyutlarda delgeçler vs. her şey korunmuş ve mekanda masalar, çalışma ortamı ilk haliyle korunmuş. ilk ithal edilen bankamatik de müzede gösterimde olan aletlerden biri idi.

    fabrika açılışları dolayısı ile o günlerde hazırlanmış reklam filmleri, tanıtıcı filmler ve reklam çalışmaları gösteriliyordu veya sergileniyordu. o eski filmleri izleyince o günleri yaşamamak imkansız. iş bankası'nın ve atatürk'ün devletçi siyasetinin örneklerini canlı canlı görme şansına sahip oluyorsunuz.

    ana kasaya inen dar ve uzun yer insanın akıl sağlığını yitirmesine sebep olabilecek bir koridor. her tarafa numaralar yansıtılıyor siz yürürken ve kafayı yiyecek gibi oluyorsunuz. ayrıca hayvani boyutlarda para bantlama/balyalama makineleri dikkat çekici idi. özel kasaların olduğu bölümde iş bankası kültürünü yansıtan incelikler vardı. bazı özel kasaların kapakları şeffaflaştırılmış, ziyaret eden çocuklar kasalarda ne saklayabilirin cevabı da düşündürülerek, tıpkı iş bankası kumbaralarında çocuklara tasarrufu aşılama amacı güdüldüğü gibi burda da paradan daha önemli şeyler olduğu teması vurgulanmış ve özel kasalara bazı kitaplar, oyuncak ayılar, maketler, bazı kişisel eşyalar vs. de konulmuş.

    geçmişten bugüne iş bankası'nın tarihi, aynı zamanda atatürk türkiyesi'nden itibaren türkiye tarihine de ışık tutarken diğer yandan hem türkiye'deki hem de insanlardaki değişimi de anlamanızı sağlayacak görsel bir şölenle müzede ziyaretçilere sunulmuş.

    mutlaka devletçi duygular besleyenlerin, sosyalist/komünist görüşlü insanların, ibret almak için karşıt görüşlülerin muhakkak ziyaret edip bir de öyle düşünmesi gereken bir yer.

    müzede hoşnut kalmadığım tek şey, bize müzeyi gezdirmekle yükümlü rehberin müzedeki birçok gereç, belge ve tarihleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması idi. benim bile bildiğim bazı gereçleri o bilmiyordu. örnek verecek olursak bize eski telefonları gösterirken, eskiden kullanılan bazı fihristli telefonların bazı numaraları direk çevirebilen cinsten olduğunu bilmiyordu. biliyor mu diye kendisini kontrol ettiğimde bilmediğini fark etmiştim mesela. genel olarak yüzeysel anlatan, araç gereçler hakkında es geçerek rehberlik yapan ve işini bu kadar az bilen bir rehber daha önce görmemiştim. ilgililerin dikkate almasını umarım. belirli bir zaman sonra yine burayı ziyaret etmeyi düşünüyorum. merak edip cevabını alamadığım bazı soruların cevabını o zaman alabilecek miyim göreceğiz.
  • şu an bu müzede çanakkale savaşı'nı anmak adına bir sergi yapılıyor. çanakkale savaşıyla ilgili bugüne kadar çok şey yapıldı. filmler, romanlar, resimler... ama şimdi alışılmışın dışında, savaşla ilgili bilinmeyenlerin farklı bir şekilde anlatıldığı bir sergi var; derinlerden siperlere: çanakkale 1915. bu sergide bir yıl boyunca denizden ve karadan süren savaşın ardında bıraktığı izler var. bu serginin deniz tarafında denizaltı ve gemilerin birbirlerine karşı kullandıkları torpidolar, nusret gemi'sinin döşediği mayınlar, topların birebir replikaları, gemi ve denizaltıların batıklarını anlatan belgeseller yer alıyor. kara savaşı bölümünde ise askerlerin günlük yaşamda kullandıkları malzemelere yer verilmiş.
hesabın var mı? giriş yap