2 entry daha
  • travma bedende izini birakir. herhangi bir ses, koku olabilecegi gibi iliski travmalarinda duyulan soz, hissedilen duygu, kendi verdigin cevap bile o travmayi tetiklemeye sebep olur. (konu hakkinda en iyi kitap: bkz: beden kayit tutar)

    travma tedavisinde iyilesmenin yollari karmasik gibi gorunse de basittir aslinda. once (sinir) sisteminin sakinlesmesi lazim, ki ilkel beyinin aktive oldugu icin onun sogumasina, on beynine yani mantikli dusunebilecegin bolgeye ulasmana izin versin. bunu yapmak icin kendine iyi bakmak, fiziksel bakim hareketleri cok iyi gelebilir.

    daha sonrasinda o hissettigin sey ne ise, onu yapmak yerine kendini gozlemlemek. cok kolay dikkatini karsindaki insana, olaya verip burada sikisip kalmak. gecmiste oyle oldu cunku ve yine oyle oluyor saniyor bedenin. hayatta kalma mekanizmasi bu, ayni seyi tekrar yasamayalim diye tekrarlatiyor bedenimiz bize ayni korkulari... ama modern dunyada yasarken aslinda o korktugumuz cogu sey cozebilecegimiz konular aslinda. sadece kendi biyolojimizin kurbani oluyoruz... o yuzden o norobiyolojini anlamak ve sakinlestirmeye calismak cok onemli.

    hissettigin, yapmak istedigin duygu ne ise onunla oturmak, kendini gozlemlemek cok onemli cunku ancak sende yarattigi etkiye odaklanarak iyilesebilirsin. baskasinin ne yaptigini, neden yaptigini sonsuza dek sorgula, yine onlari kontrol etmeye calisirken onlarin kurbani oluyorsun... belki gecmiste ise yaradi, ama bugun ise yaramayan yontemler oluyor bunlar.

    aslinda herkes kendine donup "bu bende ne etki yaratti?" "neyden korkuyorum?" "kendime nasil destek olabilirim?" "neye ihtiyacim var?" diye tetiklendigi olaylarin onda yarattigi etkiye odaklanabilse, travmadan iyilesme icin altin kapiyi acmis olacak.

    sizlere bir ornek de vereyim:
    alkolik bir baba ile buyudum. gecmiste bana "bencil" dedigi cok olmustu. bu soz benim icin tahammul edilemez bir aciyi tetikliyor-mus, anliyorum ki zamanla... birgun takside giderken taksiciyle bos beles sohbet ediyorduk, "cocuk yapmamak bencillik" dedi, tam da ben kafamda cocuk yapip yapmama konusunu dusunurken o gunlerde... o anda bedenimde bir enerji hissettim, gozlerim etrafi gormez oldu, kulaklarim kelimeleri secmez oldu, ofkeye donusuyordu butun bu hissettiklerim... kizmak istedim, bagirmak istedim, o an o adamin fikrini degistirmek, hayattaki en buyuk amacim-mis gibi bile hissettim kisa sureligine... sonra hatirladim, yaptigim terapiler bu anlarda daha kolay kendime gelmeme yardimci oluyor, tetiklendigimi fark ettim. tetiklenince bedenimde olan seyler boyle ve bir tetikleyici ile karsilasmistim. o an kisaca dusundum, ben simdi bu arabadan inince bu adami bir daha gorecek miyim? hayir. onun hayat gorusu beni ilgilendiriyor mu? hayir... boyle kendimle kisaca konusarak "sadece eve varana kadar nefes al, sana iyi bakicam" dedim kendi kendime... eve varinca hemen esime anlattim, "taksici boyle deyince tetiklendim" diye... "kiyamam" deyip sarildi esim, o an o destek iyi geldi... ama bedenimdeki enerji gecmemisti... bir sey yapmam lazim sanki o enerjiyle, bagirip cagirmam, kizmam, ofkelenmem, belki de bir seyleri, birilerini yok etmem lazim... gecmiste bu enerjide sikisip iliskilerimi yok etmisligim, kendi ozguvenimi yok etmisligim var... o yuzden o noktaya gitmiyorum bile. dedim ya, tetiklendigimin farkindayim, sadece dikkatimi kendime vermeye calisiyorum ilk basta sakinleserek...

    koltuga oturdum, disari baktim... bu kelimeyi ilk duydugum zamanlari hatirladim... ben sadece babama yardimci olmaya calisirken babamin donup bana "sen de soyle pis isler yapiyorsun, sen de boyle bencilsin" diye ettigi hakaretleri hatirladim. sirf, "alkolden baska da yaralarina cozum bulabilirsin" diye destek olmaya calistigim icin... o halime uzuldum, enerjimi kendime dondurdukce, kendi yarami hissettikce aslinda o bastirmaya calistigim aciyi hissetme firsatim oldu... bir sure dusundum, hatta agladim da bu halime... bugun hala beni bu sekilde etkilemesine de kizdim, uzerimde bu kadar "kontrolu" oldugu icin... bir sonraki terapi seansimda terapistimle bunu konustum ve yara alan parcalarima dair, yara alinca depresyona giren, anksiyete ataklari geciren ya da baska seyler yaparak tepki veren parcalarima dair konusmaya basladik... yani butun bunlarin beni nasil etkiledigine verdim butun dikkatimi ve kendime sahip cikip, kendime destek olmaya verdim enerjimi, terapistin de yardimiyla...

    bu bir surec... ozellikle iliski travmasinin farkli farkli katmanlari var. anlattigim gibi tek bir soz bile aslinda icindeki bir suru aciyi bir anda aciga cikarabiliyor, sanki karnina tekme atiyorlarmis gibi hissettigin zaman donup kendini korumak icin "asiri" tepki verebiliyorsun... eger kendi enerjimize, kendi hislerimize dikkatimizi verirsek daha kaliteli yasamak icin ve yasadigimiz talihsizliklerden iyilesmek icin butun bu tetiklenmeleri "firsat"a donusturebiliriz aslinda. bunun yontemleri de var: isin uzmanina ulasin, size uyan psikoterapi yontemlerinden destek alin (bkz: terapist seçerken dikkat edilecek hususlar/@sacmalog) elinizden tutun, bedeninizi, kendi sinir sisteminizi, tetiklendiginizde ne yaptiginizi, tetikleyicileri ogrenin cunku bu sayede kendi hayatinin "kullanim klavuzunu" elde edebiliyoruz. o zaman gercekten "ozgur" ve baskalarinin kontrol etmedigi, onlarin kurbani olmadigin, her seye ve herkese ragmen kendin olabildigin bir hayati kurup secmek icin ilerleyebiliyoruz...

    tetiklenmek (iyilesmek ve iyi yasamak icin) buyuk bir firsat, yeter ki onunla ne yapacaginizi bilin, ne oldugunu ve cozumlere dair size uyan dogru tekniklerini ogrenin ve basiniza geldiginde butun o hayat enerjisini kendi elinizden tutmak icin degerlendirin...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap