• 1947 yılında henry koster tarafından çekilmiş bir film. başrollerde cary grant*, loretta young ve david niven oynuyor...
  • yalnız geçirilen bir yılbaşı sırasında "en iyi noel filmleri" diye arama yapılırken karşılaşılan 1947 yapımı bir filmdir, "piskopos karısı" ya da "piskoposun karısı" diye çevrilebilir. başrollerinde cary grant, loretta young (söz konusu piskopos karısı), david niven (piskopos) ve monty wooley vardır.

    --- spoiler ---

    cary grant filmde melek rolündedir, piskoposa yardım etmek için gelmiştir ama o arada olaylar gelişir ve piskoposun karısına (handiyse) aşık olur.

    --- spoiler ---
  • cary grantin melek rolünde oynadığı 47 yapımı sevimli bir noel filmidir. aynı yıllarda çekilen ıts a wonderful life adlı filmle kıyaslandığında sıcaklıktan ve samimiyetten uzaktır. ama film yine de izlenmeye değer. david niven'ı piskopos rolünde görmek bu filmin tatlı tesellilerinden biridir.
  • 1947 yapımı, oscar adayı beşinci boyut. salih rolünde cary grant abimiz oynuyor. verdiği açısından mesaj güzeldir ama en iyi christmast filmini konuşuyorsak değil it's a womderful life aynı yıl oscar'da rakip oldukları miracle on 34th street kadar bile güzel değildir.

    ayrıca dönemin amerikası ile ilgili muhteşem bir tespiti bulunur.

    --- spoiler ---

    bu ülkenin en büyük sorunu nereye varmak istediğini bilmeyip hızlıca varmak isteyen bir çok insanın olması.
    --- spoiler ---
  • melek rolünde cary grant'i izlediğimiz , ve hristiyanları eleştiren 1947 yapımı bir başka noel filmi. diğerleri ise (bkz: miracle on 34th street) ve (bkz: it's a wonderful life)
    bağışlar ile katedral inşaa ettirmeye çalışan bir piskopos bu yüzden ailesini de ihmal etmektedir. aklı fikri yine katedral olduğu bir noel zamanı tanrı'dan yardım ister ve ona yardımcı olması için bir melek çalar kapısını...
    genel hatlarıyla güzel bir film. eleştiri kısmı tam yerinde. "biz noel'i kutlarken samanlıkta doğan garip bir çocuğun; isa'nın doğum gününü kutluyoruz" diyorsunuz fakat aldığınız tüm hediyeler ve yaptığınız herşey kendiniz için, doğum günü olan çocuğun hediye çorabı yine boş. peki onun için ne yaptınız" diye soruyor . filmi bu bakışla seyredinc daha bir anlamlı oluyor. bize uyarlamak gerekirse " oruç tutuyor, kurban kesiyor bunu kutuluyorsunuz fakat kendinizi doyurmak için yapıyorsunuz. peki bu arada siz tanrınız için ne yapıyorsunuz? "
  • bu işler göreceli elbette ama miracle on 34th street bu filmin eline su dökemez. verdiği mesaj açısından her iki film de zıt kutupta yer alıyor zaten. miracle on 34th street için "woke" demek bile mümkün dönemin şartlarında.

    konu artık çok klişe kaldığından yeni nesle cazip gelmesi zor ancak sinema tarihinin değerli filmlerinden biri.

    görüntüler ve anlatımı çok başarılı.

    bizler için üzücü olan kısmı ise adamların 80 yıl önce yazdığı kalitede senaryoların çeyreği kadar düzgününü bizim sinema/tv senaristleri 21. yüzyılda yazamıyor. üstelik bahsettiğimiz film "epic" olsun diye kastırılan, iddialı bir yapım da değil.
hesabın var mı? giriş yap