the deep end of the ocean

• jacguelyn mitchard'in oldukca guzel bir kitabi..
  kitap bir annenin kaybolan oglunun acisiyla yasamaya calismasini ve hic durmadan devam eden arayislarini konu aliyor...
• (bkz: abis)
  (bkz: abisal)
• (bkz: okyanusun derin ucu)
• kitaptan uyarlanmış aynı isimli 1999 yapımı filmde michelle pfeiffer kaybolan oğlunu arayan anneyi oynamaktadır. film bir ailenin büyük trajedisinin yanında doğuran mı büyüten mi ikilemini konu almakta ve izleyiciye sorgulatmaktadır aslında. hayatta en çaresizce üzüldüklerimiz istemeden kaybettiklerimizdir ama bunların sahip olduklarımızı gölgelemesine ve önemsizleştirmesine izin vermemek gerekir. hikayenin ve filmin en çok hissettirdikleri de bunlardır. ayrıca filmde whoopi goldberg farklı bir dramatik rolde başarılı bir performans sergilemiştir.
• aile ilişkileri açısından herkesin birşeyler bulabileceği, öğrenebileceği bir film. hakkında bu kadar az entry girilmiş olmasına şaşırdım, hatta böylesine güzel bir filmin çok duyulmamış olmasına içerledim de. filmden nasıl haberdar oldun dersen, bir süpermarkette (isim vermek istemiyorum^*) film sepetinin içinde buldum, çok satan bir kitaptan uyarlandığını gördüm, üzerinde başrol olarak çok sevdiğim bir oyuncuyu^* da görünce bu film kesin güzeldir dedim aldım. yanılmadığımı da gördüm; zira hak ettiği değeri görmemiş çok güzel, dokunaklı, aile ilişkileriniz hakkında da kendinizi sorgulamanızı sağlayacak bir film. orjinal adı, the deep end of the ocean dır.
  
  ayrıca filmde dikkat çeken bir nokta var. burası spoilerli:
  
  --- spoiler ---
  
  ailenin babası, kaybolan ortanca çocuğun bulunması şerefine kendisine ait olan italyan restoranında yemek verir ve yemek sırasında bir italyan dansı oynanır. adam çocuğu dansa kaldırdığında çocuk bu dansı bilmediğini ama hasapiko diye bir dans bildiğini söyler. bunun üzerine hasapiko çalınır ve bize çok tanıdık melodiler eşliğinde halay çekmeye başlanır. işte bu dans bildiğimiz kasap havasıdır...
  
  --- spoiler ---
• evlatlarını kaybetmiş ya da evlat acısı çeken annelerin uzak durması gereken film.
• evlâdını kaybeden bir annenin psikolojisini başlarda etkili bir dille aktaran, ama finale doğru kurgusu biraz saçmalayan kitap.
• ön not: olaylar amerika'da geçmektedir.
  
  filmin bir sahnesinde bir baba ile oğul "naber"leşirler. masadaki bir kadın da "ne güzel anlaşıyorlar" der. filmi izlemekte olan matarama su ko bunun üzerine der ki: "ne yaptılar da 'iyi anlaşıyorlar'? beraber halay mı çektiler?"
  
  matara'nın bu sözünden 10 saniye sonra baba ve oğlu halay çekmektedir. üstelik oğlan halaybaşı olmuştur.
  
  son not: çocuk yunanlılardan kasap havasıyla oynamayı öğrenmiş, "bakın şimdi nasıl dans edeceğim" deyip mendil sallaya sallaya halay çekti, ortam yaptı bildiğin. (yunan halayı)
• son zamanlarda izlediğim iki iyi filmden birisidir.^*
  
  hayatta tesadüf denen şeyin varlıği mesajını veren filmde daha çok bir trajedi var. ama o trajedi herkese göre değişecek türden. ızlerken çok üzüldüm. ızleyiniz.
• adı bu kadar güzelken keşke o tatsız konu yerine başka bir şey anlatsaymış dedirten kitap.