tırmanış ^*

• tırmanma işi.
  (bkz: tırmanmak)
• dağcıların hep yaptığı şey.
• soyut anlamda da olsa yükseliş:
  - maaşallah osman bey, silikonlarınızı taktırdıktan sonra şirketinizin satış grafiği tırmanışa geçti.
  - ne alakası var döndü hanım yaa?? allah allaaah....
• kaysın kuliev'in güzel bir şiiri. şiir çok güzel şeyler söylüyor da.. nedense dilinde akıcıklıktan yoksunluk var sanki. bilemiyorum çevirmenlerden mi kaynaklanıyor yoksa orijinal dilinde de mi öyle.. neyse.. şiir yine de güzel..
  
  hayat tırmanıştır
  dağa tırmanıştır
  "ben yolumdan dönmem"
  diye çırpınıştır
  - peki, çok mu zordur?
  tutup ellerinden
  hiç geri dönmeden
  korkmayıp borandan
  çıkarız yukarı
  yiğitin çıktığı
  gibi tırmanırız
  öyle tırmanırız
  
  dağların tepesi durur önde
  vicdan gibi temiz karlar onda
  parlak güneş çıkar,boran olur
  korku gelir yenmek için uğraşır
  biz ise karı çığı yenerek
  tırmanırız öyle
  tırmanırız öyle
  
  hayat tırmanıştır
  dağa tırmanıştır
  "zora yenilmeyiz!"
  diye çırpınıştır
  bembeyaz dağ dorukları
  kar serinliği indiğinde
  zorluk çalışır bizi geriye
  çevirip ateşe atarım diye
  ama biz dayanışma içinde
  çıkarız yukarı
  çıkarız yukarı!
  
  hayat tırmanıştır
  "yeneriz" deyiştir
  biz özgür bulutlarla bir
  çıkarız yukarı
  çıkarız yukarı!..
• (bkz: tirmanis org)
• sentetik sezar 2:30-3:28
• ölümle dirsek teması kurmanızı gerektirir. kendi denetim mekanizmanıza güvenmeyi öğretir. geçen zamanla dikkatiniz öyle bir yoğunlaşır ki derisi soyulmuş eklemlerinizin acısını, gerilen kaslarınızı, kesintisiz konsantrosyon sağlama çabasının üzerinizde yarattığı ağır baskıyı artık hissetmezsiniz. girdiğiniz hipnoz benzeri durum tüm hareketlerinizi kontrolü altına alır. tırmanış, gözünüz açık gördüğünüz bir rüyaya dönüşür.
  into the wild - jon krakauer
• tahminimden daha eğlenceli olduğunu sonunda deneyimleyebildiğim spor.
  halatın diğer ucunun başka bir insana bağlı olduğu bir spordan da keyif almaya başladıysam çok şeyi aşmışım aferin bana zaten. tam bir çaylak olarak ilk adım için söyleyebileceğim, ne yaptığını bilen, güven veren hocanın şart olduğu. gerisi kendini unutup, örümcek gibi duvara yapışıp tıkır tıkır yükselme işi. ilk etaptaki sırt ve kol ağrıları da hediyesi tabii.
• "tırmanış" 1977'de berlin uluslararası film festivali'nde yarışmanın büyük ödülü olan altın ayı'nın yanı sıra fıprescı ve ocıc ödülleri ile "ınterfilm özel mansiyon" ödülünü de kazanmıştır.
• tırmanış veya tırmanma, uçuşun evrelerinden biri. bir hava aracının kendi takati ve/ya etki eden çeşitli kuvvetler vasıtasıyla bulunduğu irtifâdan daha yüksek bir irtifâya erişmesidir. havacılıkta daha çok kalkış sonrasında bir hava aracının seyahat irtifâsına veya seviyesine erişmesi evresini (climb out) tanımlamakta kullanılır.