tokat
aynı isimde "tokat (şehir)" başlığı da var
-
bir kilo laf mı ağır, bir kilo tokat mı ağır?
bir yurdum manisi:
gün battı
aşıklar malı tokata kapattı
kontaş yattı
yattığı yerden tüfek attı
anlamları; 1- kaleiçi, siper, barikat. 2- ahır, avlu, ağıl (üstü açık, etrafı çitle çevrili hayvan barınağı). 3. zarar veren, suç işleyen bayvanların kapatıldığı gene ağıl gibi yer.
köylerde, sahiplerinin denetleyemeyip yasaklı alanlarda otlayan hayvanların (inek/koyun/keçi), sahipleri cezalarını ödeyip onları geri alıncaya kadar tutuldukları bir tür hayvan nezarethanesi. tam cezaevi diyemiyoruz, çünkü sahipleri ilgilenmese bile hayvanın sonsuza kadar orada tutulacağı veya açlıktan/susuzlukltan ölmesine göz yumulacağı yoktur. gene de tokat malı çok kısa bile içeride kalsa, açlıktan-susuzluktan hıralır, yani zayıflar, bu tarafıyla 'tokat malı gibi' benzetmesine temel olur. tokat'ın köy adına sahibi ve gezici gardiyanı tokatçıdır.
ayrıca karşılaştırınız tokuç, tokuş.
"elimin bıraktığı kırmızı iz kızın yüzünde beliriyor sanki elinizin altında bir ışık vuruyormuş gibi kızın gözleri parlıyor" william faulkner - ses ve öfke
(ilk giri tarihi: 19.12.2013)
(bkz: yataklamak), suya
(bkz: yatak/@ibisile)
(bkz: tekerleme/@ibisile)
(bkz: sille), hapaz
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap