*

  • ''tarihi olarak belirlenmiş bir toplumsal üretim sistemi içindeki yerleriyle,üretim araçlarıyla olan ilişkileriyle (çoğu zaman yasalarla belirlenmiştir),emeğin toplumsal örgütlenmesinde oynadıkları rolle ve dolayısıyla toplumsal zenginliklerden aldıkları pay ve bu payı elde ediş tarzlarıyla diğerlerinden ayrılan büyük insan gruplarına denir''`lenin`(büyük girişim)
  • pazarlama dünyasının sosyal statü dediği şey.
    sosyoloji'de sadece orta sınıfta ahlaklı kabul edilen şey.
    ve kim bilir daha ne çok şey..
  • tck 141 - 142 neyse ki kaldırıldı bu maddeler...
  • biraz tepeden inme bir yorum yapma pahasına da olsa, 21.yy'da toplumsal sınıfların artık üretime göre değil tüketime göre belirlendiğini söyleyebiliriz. bireylere sağlanan yüksek miktarda kredilerle birlikte -ki en bariz örnek kredi kartları ve mortgage denilen ipotek kredileridir- tüketimin önündeki engellerin kalkması, yani sıradan (gelir olarak orta ve alt sınıf) bireylere -kazandıklarıyla orantısız miktarda- daha fazla harcama yapabilmeleri için imkan sağlanması, insanların ürettikleriyle orantısız bir biçimde tüketerek ömürlerinin sonuna kadar borç içinde yaşaması sonucunu doğurmaktadır.

    bu vesileyle ve buna ek olarak, zenginliğin ve prestijin (sosyal sınıf) daha fazla kazanabilme değil de daha fazla harcayabilme yönünün ön plana çıkartılması insanların tüketme dürtüsünü iyice kamçılayarak tek bir sonucu doğurmuştur: kazanarak değil harcayarak sınıf atlamak. lenin'in de dediği gibi, özellikle dünya savaşları öncesinde, toplumsal idoller daha ziyade üreten ve kazanan kişiler idi. bunun sebebi üretimin hala büyük ölçüde toprağa bağlı olması ve bu yüzden üreten kesimin -sermaye sahibi azınlık olarak- ayrıcalıklı olmasında arayabiliriz. sermaye sahibi olamayanlar ise sınıf atlamak için sanatçılık ya da askerliği seçiyorlardı.

    tek tek yazması bile saatler sürecek milyon tane parametre, milyon tane değişiklik ve 70 yıldan sonra ise oldukça farklı bir noktadayız. artık toplumsal sınıfı belirleyen tek etken var: harcanan para miktarı. artık herhangi biri yeterince para harcayabilirse soyu, yetenekleri, işi ne olursa olsun sosyeteye girebilir. aklıma otomobil osman denen zat geliyor örnek olarak. kimse tanımazdı bu adamı, ne zaman ki dikkat çekici miktarda para harcamaya başladı, ancak o şekilde kendisine magazinde yer edinebildi.

    tabi bu harcama temayülü tepeden alta doğru hafifleyerek devam ediyor. orta ve alt sınıf harcama temayülünü taklit ediyor, kendisini üste çıkarabilmek için harcaması gerektiğini düşünüyor. gençler eğlence mekanlarında meyve tabağı getirtmeye çalışıyor, kıyafetin en pahalısını giymeye çalışıyor; bunu yapamazsa yaptığı izlenimini vermeye çalışıyor.. aileler en pahalı arabayı, en pahalı evi almaya çalışıyor. kadınlar en pahalı kuaföre gitmeye çalışıyor.. bu dediklerim türkiye için de geçerli olmakla birlikte, aslında evrensel gerçekler.

    -to be cont-
  • kısaca
    egemen sınıf-işçi sınıfı, yöneten ve yönetilen sınıflardır.
  • günümüzde sosyal bilimlerde üç biçimde saptanır.

    ilki, çalışanları gelir gruplarına ayırarak yapılan saptamadır: bir ülkede yaşayanlar yüzde 20'lik gelir gruplarına ayrılır ve beş sınıf oluşturulur. en üstte yer alanlar üst gelir grubudur. en altta yer alanlar ise alt gelir grubu. arada kalanla üç grup ise orta sınıf olarak tanılmlanır ve kendi içinde orta-üst, orta ve orta-alt olarak ayrılır. (bkz: sosyoloji)

    ikincisi mülkiyet ilişkilerine göre yapılan ayrımdır. ilk grupta üretim araçlarının mülkiyetine sahip olan burjuvalar yer alır. ikinci grupta ise olmayanlar. bir de ara sınıflar vardır: üretim araçlarına sahip olup kendileri de çalışanlar (kapitalizmde). (bkz: marksizm)

    üçüncüsü ise hane halkının gelir kalemleri içinde ağırlığı oluşturan kaleme göre yapılandır. bu tanıma göre sınıflar formel bir işte çalışana göre değil, gelirlerini bir havuzda toplayan hane halkının gelirinin niteliğine göre saptanır. beş gelir kalemi vardır: yaşam faaliyetleri, küçük meta üretimi, rant, ücret ve transferler. bir hanede ücret gelirlerinin oranı arttıkça o hane proleter sınıfa, rant gelirlerinin oranı arttıkça burjuva sınıfına yaklaşır. (bkz: dünya-sistemleri analizi)
  • ortak ekonomik çıkarlara sahip insan grubu. (bkz: işçi sınıfı)
  • kesinlikle ekonomik duzeyle ifade edilemeyen ama kimi zaman ekonomik duzeyin etkilerinin goruldugu siniftir. her ne kadar pek cok kisi aksini iddia etse de siniflar vardir ve daima olacaktir.
    misal olarak orta duzeyde bir aileden gelen, iyi bir universite egitimi almis, orta duzey geliri olan, kitap okuma aliskanligi edinmis, kendini yetistirmis bir birey her zaman sosyal sinif olarak cok parasi olan, cok iyi bir semtte oturan, sehirli hayatini ancak 20 sinden sonra tatmis, egitimsiz birinden daima ust bir sosyal sinifta olacaktir.
  • diğer toplumsal tabakalaşmalardan farklı olarak, kişinin içinde bulunduğu statüyü değiştirme gücünün olduğu sistemdir.
  • iktisadi açıdan baktığınızda bölüşüm sorunları ile ilintili kavram.
    milli hasıladan ve katma değerden hangi payı aldığınıza göre sınıfınız belirlenir:
    işçi sınıfı, burjuva sınıfı vb. vb.
    günümüzde mücadeleyi çoklu kimlikler üzerinden yaptığımızdan, klasik marksizmin devrimi getireceğine inandığı işçi sınıfının sınıf bilincinin kaybolduğunu söylemek mümkündür.
hesabın var mı? giriş yap