topun direkten dönmesi

• futbol maçlarında kaleye atılan $ut sonrasında topun kale direğine çarparak ters istikamete hareket ettiği durum.
  (bkz: futbol)
• e$cinsel oldugu düsünülen bir erkeğin sokakta bir direği geçtikten sonra yön değiştirmesi
• bir çok futbol spikeri tarafından büyük bir şanssızlık olarak değerlendirilen, "direkten dönmek" deyimine kaynaklık etmiş hadise. bu yorum, kalenin tamamının kapladığı alan ile direklerin kapladığı alan arasındaki büyük fark gözönüne alınarak yapılıyor muhtemelen. lakin, kalenin gol olabilir alanları ile (kalecinin yetişemeyeceği, defansçının ibnelik yapıp ayağını dokunmayacağı alanlar) direklerin kapladığı alan karşılaştırıldığında topun direkten dönmesinin hiç de öyle çok büyük şanssızlık olarak değerlendirilecek bir olay olmadığı gün gibi ortaya çıkar. top direkten döndüğü zamanlar "top bir santim daha sola gitseydi gol olacaktı" gibi yorumlar yapılır; bir çok şutun top bir santim daha sağa gitse gol olmayıp direkten döneceği unutulur. bunlar çok önemli konular.
  
  (bkz: direkten dönmek)
  (bkz: şans)
  (bkz: spiker)
  (bkz: futbol)
  (bkz: top)
  (bkz: santim)
• bana göre de şanssızlıktan ziyade şanstır topun direkten dönmesi. futbol sahası denilen alan 45 metre eninde bir yerdir. 3 metre de yükseklik ekleseniz 135 metrekare alan eder. bu kadar geniş bir alanda kabaca 0.2 metre çapındaki bir topu direğe isabet ettirmek, hem de bunu oyun heyecanı içerisinden yapmak her tanrıkuluna nasip olmayacak bir maharete delalet olsa gerek.
  
  kaldı ki direkler metalden yapılıyorlar da toplar geri geliyor. ya plastik olsaydılar da çarpan top üzerlerine yapışıp kalsaydı daha mı iyiydi.
• bundan daha feciside varmış efendim, futbolcular da direkten dönebiliyorlarmış. pek yakinen takip etmediğim için ayrıntısını veremiyor olmakla birlikte nadide kulübümüz fenerbahçe'nin çok değerli kalecisi sayın schumacher'in bir şut sonrası direkten döndüğünü hayal mayal hatırlamaktayım.
• hepsinden fecisi var efendim; çekilen kuvvetli bir şut sonrası direk de toptan dönebilirdi. 22 kişinin bir araya biriktiği bir alanda saatte 30 kilometre hızla hareket etmekte olan bir direğin meydana getirebileceği felaketi varın siz tezahür edin.
• (bkz: tüpün direkten donmesi)
• fanatikler için değişik duyguları harmanlayan durumdur. topu direkten dönen kendi takımıysa önce bir şanssızlıktan yakınılır ancak geçen 1-2 saniye içinde bu şanssızlık duygusu yerini "bu olmadı ama birazdan kesin atıcaz" hissine bırakır ve maç artık daha heyecanlıdır.
  eğer topu direkten dönen takım rakip takımsa durum vahimdir. önce bir şaşkınsın anı geçirilir sonra oh çok şükür şanslıydık diye allaha dua edilir sonra da hödö hödö çocukları adam gibi oynayın leeennn diye takıma ayar verilir. tabi ekran karşısından verilen bu ayar takımı pek etkilemez...
• gol olmasından daha heyecanlı bir durumdur. gerçekten böyle düşünüyorum. halı sahada misal, maç yaparken çektiğim şutun gol olmasından çok direkten dönmesini isterim. hele ki top üst direğe çarpmış bir de yere vurmuşsa, offf. tadından yenmez. estetik olarak daha güzel bir kere. "baaamm" diye ses geliyor. ayrıca rakip takım üzerinde baskınızın artmasını sağlıyor. "ulan herifler hem bastırıyorlar hem de topları direkten dönüyor" gibi düşüncelere gark edersiniz defans oyuncularını.
  
  ama daha da güzeli var mı derseniz, direğe çarpıp atılan goller daha güzeldir, nefistir derim.
• istatistiklere kaleyi bulan şut^* olarak yansımaz. matematiksel olarak doğrudur lakin maçlar bir kaç cümleyle bile olsa özetlenirken eklenir: belediyespor'un 2 şutu da direkten döndü şeklinde. bu kadar önemlidir. ancak uzaktan sert vurulup da kaleci için çocuk oyuncağı olan şutlar bile istatistiklerde daha önemlidir. basketbolda blok yapmak gibidir. karizması da öyle. ancak istatistikte boynu bükük durur.