• nuri bilge ceylan'ın yeni çektiği filmi
  • nuri bilge ceylan'in altin protakal kazanan bir diger filmi.
  • 14. ankara film festivalinde en iyi film ödülünü alan yapım
  • 14. ankara film festivalinde, 'en iyi film'in yanı sıra, 'en iyi görüntü' ve 'en iyi kurgu' ödüllerine de layık görülen nuri bilge ceylan filmi.
  • mehmet emin'n vefatından sonra, seyrederken duygusal bakımdan çok zorlanacağımı düşündüğüm, vizyona girmesini beklerken kendim çekmişim gibi heyecanladığım n.b.c. filmi.
  • yakın zaman içinde vizyona girmesini beklediğim,aynı zamanda başrol oyuncusu mehmet emin toprak'ın ölümü üzerine "bu nasıl iş yaa" dedirten film
  • başında ya da sonunda mehmet emin toprak anısına herhangi bir yazı bulmayan, mayıs sıkıntısı ve kasaba ile aynı tadı yakalamış bir film. görsel açıdan diğerlerinden daha başarılı *
  • nuri bilge ceylan'ın yeni bir proje için harekete geçtiğini, bu yeni projenin istanbul'da çekileceğini duyalıberi kabına sığamaz hale gelmiş olan bendenizin bir merakla, bir huşuyla sinema salonuna girdiği, bir heyecan ile çıktığı filmdi.

    mayıs sıkıntısı çok az filmin başarabildiği bir hissiyatı yaratabilen, en azından ben özgülünde başta "the silence" olmak üzere ancak bir elin parmaklarını geçmez filmin uyandırdığı bir etkiyi uyandırabilmiş bir filmdi. sadece gerçekçiliği ve güzel görüntüleriyle açıklanamayacak bir etkisi vardı o filmin. ufak ayrıntılarından mı, o sakin ama güzel yavaşlık içerisinde anlatılan hikayedeki çocukta kendi çocukluğumu, ninede kendi ninelerimi, yönetmen karakterinde kendi akrabalarımla olan ilişkilerimi, şehre gitmek isteyen gençte kendi hayallerimi gördüğümden midir, yoksa öyle hayallerim ve akrabalarım olsun istediğimden midir bilinmez. aynı şeyler kasaba filminin okulda geçen o olağanüstü sahnesi için de hiç düşünmeden söylenebilir.

    bu yüzden "uzak" ı dört gözle bekledim, ve beklerken nasıl olacağını kafamda kurmaya başladım. açıkçası girerken biraz hayalkırıklığına hazırlanmıştım; çünkü hem kafamda büyütmüştüm meseleyi, hem de son dönemde duyulduğu, görüldüğü kadarıyla zeki demirkubuz ile fazla takılan bilge ceylan'ın, şehirde geçen bir filmde eski şiirsel üslubundan biraz daha uzaklaşacağını, süssüz, yalın sinemasının taşra hayatını aktarırken bulduğu şiiri (konuyu okuyunca kafada canlanan) "yalnız bir fotoğrafçı"nın hayatında bulamayacağını düşünüyor; uzun plan sekanslarla ve çok ustaca anlatılmış, ama o eski filmlerinin atmosferinden uzakta bir film izleyeceğimi zannediyordum. gerçi nuri bilge ceylan'ın özenti angelopoulos üslubuyla "bir entelin dramı" filmi yapmayacak kadar samimi ve halkı bilen bir yönetmen olduğunu gördüğümden o "olası" filmin de çok hoşuma gideceğinden emindim, zaten mayıs sıkıntısıyla zirvesine ulaşmış "taşra yaşamı" anlatımının daha fazla devam edemeyeceğini bildiğimden biraz da seviniyor idim lakin her halükarda ne bulacağım konusunda tam olarak emin olamadan bir heyecanla girdim filme.

    e girdim, ne gördüm? gördüm ki, "uzak", her yönüyle benim her türlü beklenti ve düşüncelerimin en olumlularını bünyesinde toplayabilen bir film olmuş. karlı istanbul görüntüleriyle, fotoğraf çekmek için çıkılan yolculuk sahnesiyle ve esasen filmin bütünüyle nuri bilge ceylan'ın, görsel açıdan en olgun filmi olmuş, baştan başa hayran hayran bakılabilecek görüntüler yakalanmış film boyu. bu görüntüler kartpostal modeli bakıp "buraya da gitmek lazım" denilecek tarzda görüntüler değil, onu belirtmek lazım. basbayağı mükemmel çekilmiş, filmin her şeyiyle uyumlu, anlamlı ve filmin depresif havasına uygun "şehir" soğukluğu hissi yaratan görüntüler, çekimler. o eski gündelik yaşam ve durum aktarma becerisi yine had safhada bilge ceylan'ın, üstelik bu sefer bu ayrıntılar filmin karakterleriyle ve durumlarla o kadar uyumlu ki, tamamen bir hedefe hizmet ettiği, ve dolayısıyla nuri bilge ceylan'ın mayıs sıkıntısı'nda tutturduğu göze görünmez ama varolan dramatik yapıyı bir adım ileri götürdüğü belirtilmeli.

    film hakkında daha yazılabilecek çok şey var, ama öte yandan yazmaya gerek olan çok az şey... çok çok iyi bir film, nuri bilge ceylan filmi haliyle, fazla konuşarak vakit kaybetmeye gerek yok...
  • mozart'ın keman ve viyola icin konçertant senfonisinin de* yer yer arka planda çalındığı film.
  • kameranin az hareket etmesinden midir ya da hareket edince bunu cok yavas yapmasindan midir bilmem, filmin her karesi ayri bir fotograftir. gercekten cok etkileyici goruntulerle dolu bir film. filmin afi$i de olaganustu zaten. kanimca filmde alan derinligi de cok guzel kullanilmistir.
hesabın var mı? giriş yap