visualize

• ing. f. gözünün önüne getirmek, zihinde canlandırmak
  
  (bkz: visualization)
• hp nin pa-risc işlemci kullanan workstation ailesine verilen genel isim
• (bkz: the mentalist)
• görselleştirme, imgeleme.
  
  bugün oldukça vizualist bir toplumda yaşıyoruz. her şey görsellik üzerine üretiliyor ve pazarda yerini alıyor. güzel bir yemeğin tanımı tadı ve kokusu üzerinden değil görselliği üzerinden inşa ediliyor artık (sunum çılgınlığı).
  
  insanlar özellikle birtakım sosyal medya uygulamaları üzerinden bedenlerini, yaşamlarını, yiyip içtiklerini "göstermeden", görselliğe dökmeden yaşayamaz hale geldi. vitrinde bedenler, vitrinde sofralar, vitrinde seyahatler, vitrinde yaşamlar... vitrine ne kadar çok koyarsanız o kadar da değerlisiniz. ne kadar göze hitap eden bir hayatınız varsa o kadar kabul görürsünüz. peki bunun sonucu nedir? gözden ötesine geçemeyen sığ, derinliksiz, önüne konanı yaşayan ve tüketen mutsuz insan kümeleri...
  
  her şeyi görsel üzerine kuran bugünün vizualist toplumuna inat "işitme"nin önemini bilen derinlikli insanlara gelince işte onlar farkında olanlardır. hayatın anlamını işitenler de yalnız onlardır. kulak verenlere, işitenlere -duyanlara değil bakın işitenlere- ne kadar da hasret kaldık!
  
  dinimizin kurandan sonraki en önemli kaynağı olan hadisleri okuyanlar bilir ki hadisler, eserler, güzellikler işitme üzerine kuruludur. "rasullullah'tan işittim, x dedi, y bana haber verdi." vs. işitmek, duymaktan farklı olarak basireti içine alan o işitmek ne kadar kıymetli bir nimettir ki bunu sadece işitenler bilir.
  
  görmenin ötesine geçemeyen, sığ ve mağlup insan kümeleri şöyle dursun kulak veren ve işiten, gördüğüyle yetinmeyip anlam arayan ve gördüğünün ötesine geçmeyi becerebilen insanlar değerli madenlerdir ve hayatı anlamlı kılan bu madenleri keşfedebilmek her insana nasip olacak değildir.