• edirne'de trakya üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren öğrenci tiyatro topluluklarındandır. 1997-1998 döneminde, yine trakya üniversitesi'nde faaliyet gösteren artık anılarda ve fotoğraflarda kalmış tiyatro topluluklarından "yansımalar sahnesi"nden ayrılarak "ikinci öğretim öğrencilerinin devam edebileceği bir tiyatro topluluğu" mottosuyla faaliyete geçen ikinci öğretimde okuyan tiyatro meraklıları tarafından kurulmuştur. bu dönem şiar tiyatro topluluğu adını taşıyan ekip 1998-1999 döneminde yaşam sahnesi" adını alır, o günden bugüne aynı şekilde devam etmektedir.

    bizzat kurucusundan* dinlediğime göre kuruluş öyle aceleye gelmiş ki ilk oynadıkları sene oynanmış bir oyun değil, kendi doğaçlama çalışmalarında yazdıkları skeçleri sahnelemişler. seyirci arasında o yıl isimlerinden oldukça söz ettirmişler böylece. 1998'de kurulan o arkadaş grubu yüzler, ortamlar ve bölümler değişmiş olmasına rağmen, idare-oyuncu ayrımı olmaksızın sürekli değişmesine rağmen aynı kalmış, dostluk baki kalmıştır. 14 yıldır bünyesinde bulunduğum için söyleyebilirim ki yıllar içerisinde kadro sürekli değişse de okul bittikten sonra bile bu dostluk ortamı bitmemiş, aynı sıcaklık aynı muhabbet sürmüştür. her sene yeniler gelir, eskiler gider ama bu ayrılıkla bağlantılı bir tanımlamadır, genelde kimse kopamaz ben bile benden önceki dönem oyuncularıyla hala görüşmekteyimdir, görüşenlerimiz mevcuttur. araya dört dönem girmiş, beş dönem girmiş yani sadece bir yıl takılmış arkadaşlarla hatta hiç oynamasa bile sırf gelip giden, muhabbeti sürdüren arkadaşlarla aynı geyik aynı makara devam etmiştir. yani şu meşhur "kral devre"-"kral dönem"-"en güzel dönem bizimkiydi" geyiği dönmez, yüzler değişse de muhabbetler ve çevre aynı kaldığından devrecilik yapılmaz pek. bir nice topluluğun canına okuyan eski yeni tartışması pek vuku bulmaz, "çayda dem, devrede kıdem" anlayışı yoktur. sadece ilk etapta yeni gelen oyunculara tekniği göstermede ve yine bazı eski oyunculara yeni aldığı rolde uyum sağlama hususunda gayri resmi, oyuncu koçluğu vazifesini ifa eder.****

    topluluğun çalışma usülleri ve sahne dönemleri biraz değişikliğe uğramıştır. her sene vize öncesi dönemde yeni gelenlerle birlikte doğaçlama-doğaçlama teknikleri ağırlıklı sahne çalışmaları yapılırdı. son birkaç yıldır vücut alıştırmaları, duygu-jest-mimik çalışmaları, oyun izleme ve yorumlama, tiyatro tarihi gibi teorik çalışmalar da yapılmaktadır. bizim dönemde yani 2012'ye hatta 2015'e kadar sezonda tek oyun hazırlanır, bahar gibi sergilenirdi. şimdi senede doğaçlama geceleri haricinde iki bazen üç oyun çıkabilmektedir. gençlerin enerjileri ve zihinleri maşallah dedirtmektedir.

    yukarıda devrecilik yok dedim eski yeni yok dedim ama, topluluk bazında dört dönemin yeri çok ayrıdır ve yıllar boyu herkes bir şekilde ötekinden duymuştur. ilki ilk oyunun çıktığı ve sahnenin adını ilk duyurduğu dönem, ikincisi 2004 ile 2006 arasına tekabül eden ay ışığında şamata, bir şehnaz oyun ve kadıncıklar oyunlarının edirne'de uzun üste konuşulduğu dönemdir. üçüncüsü 2008 yılında kıbrıs ve izmir'i kapsayan ve bir dönemde toplam beş kere perde açılan dönemdir. dördüncüsü ise yazılan skeçlerinin ve koca kırk kişinin üç kişi muhabettinin ayarında kaynaştığı, mizahın dibine vurulduğu 2009 dönemidir. bu dönemlerde yaşananlar yetişebilenlere anlatılmış, anılar, komik olaylar, gaflar, ağızdan çıkan laflar nesilden nesile yayılmıştır. topluluk 2000'lerin ortalarından itibaren kabare ağırlıklı olmak üzere mizah oyunları sahnelemiş, 2012'den sonra bir nevi dekorun da oyuna iştirak ettiği vodvillere ağırlık vermiş, 2015 sonrasındaysa ayak bacak fabrikası, bir şey yap met, bay kolpert, sen gara değilsin, git gel dolap, albayın karısı gibi oyunlarla daha deneysel ve seyirciyi de bu arayışına dahil eden bir yapıya bürünmüştür.***

    dışarıdan bakıldığında her ne kadar görülen ilgiden mütevellit çok havalı addedilse de aslında samimi, muhabbet, geyik insanların bulunduğu, mizahın da baki kaldığı ender topluluklardandır.*
  • henüz oyun başlamadı ama sıra beklediğim sürede size bazı sözler hazırladım.
    1-türkiye'de yaz kış farketmeksizin tek bir merkezi saat uygulaması bulunuyor, yani bir oyun saat 7 de başlayacak deniliyorsa 81 ilin hepsinde aynı zamana işaret eder.
    insanlar haftasonu planlarını buna göre ayarlayıp geliyor, çocuğu 2 saatliğine komşuya bırakıp gelen çiftler de var, nöbetten bir solukluk izin alıp kafa dağıtmak isteyenler de. oyununuzun ücretsiz olması insanları yanıltıp zamanlarını çalabileceğiniz anlamına gelmez. batı usulü bir sanat sergileyecekseniz lütfen doğu kafasını söküp atın.
    2- salonun sınırı zaten kısıtlı bunu biliyor ve görüyorsunuz, ama buna rağmen eş dost kontenjanından salonun yarısından fazlasını kapılar daha açılmadan dolduruyorsunuz. 1 saat önceden gelip sıra bekleyen insanlar kendini aptal gibi hisseder diye hiç düşünmediniz mi ? ilk geldiği salonda az daha koltuk bulamayan birisi olarak ben hissettim şahsen.
    3- herkes nizami sıra olmuşken sonradan gelen insanları salon giriş kapısının önüne yığarak miğferdibi cosplayi yapmanızı beğendim ama peter jackson'ın vermek istediği mesaj emin olun ki bu değildi.
    sanatınızdan bağımsız olarak zihniyetinizi çağdaş topluluklar seviyesine çıkarmanız ümidi ve dileğiyle.

    edit: yaşam sahnesi ekibinin instagram sayfasından bilgilendirme yapılmış
hesabın var mı? giriş yap