• çok komik bir penaltı, pancu kullanmam demiş, anladı heralde olayı.

    o değilde sabri ne kadar değişik geldi lan gözüme, bildiğin çocukmuş o zamanlar vay arkadaş. bir de ercan taner'in heyecanından bir şeyler kaybetmediği yıllarmış.
  • en azından ceza sahası içindedir ve oyuncuya temas vardır. daha da uç ve fantastiği için;

    (bkz: ceza sahası dışında faul yokken penaltı vermek)
  • gençlerin hep duyduğu ama anlamını bilmediği eyyam kelimesi o sezon için tam da bu penaltıydı. liseliler için 100. kez anlatmaya gerek yok okuma yazmaları varsa 2003-2004 sezonunun başından sonuna gelişimini okusunlar.
  • hayatım boyunca stadda izlediğim iki maçtan birinde yaşanan penaltı. diğeri de nouma'nın tombala çektiği bjk-fb maçı idi. daha da gitmedim zaten maça. olimpiyat stadındaydı maç. son dakikalar gelmiş, ev başakşehir'de olmasına rağmen dönmesi işkence. galatasaray'lı arkadasımla izliyorum, olm hadi çıkalım falan diyoruz kalabalığa yakalanmadan. o ara ceza sahasında bi kargaşa oluyor, bi bakıyoruz penaltı. bi bakıyoruz dediğime bakmayın, baya bi sürdü penaltı olduğunu anlamamız. sonra ali aydın düdüğü astı falan.

    edit: penaltıya bugünün gözüyle bakınca farklı oluyor biraz. tamam hiç bir beşiktaşlı bu penaltıyı sahiplenmez ama bu penaltı o sezon beşiktaş'a verilen sus payıydı. sanıyorum devre arasına girmeden oyananan rize-fenerbahçe maçı ikinci yarı başında tekrar oynatılmıştı. sebebi de hakemin iki sarıdan sonra kırmızı kartı vermemesiydi. ilk maç berabere bitmişti. tekrar oynanan maçı ise fenerbahçe 4-2 yenmişti. tekrar oynanan maçta fenerbahçe yeni transferini oynatmıştı, baya bi olay olmuştu. sonra bir de samsun-beşiktaş maçı olmuştu. berbat yönetilen bir ilk yarı sonrası beşiktaşlı futbolcular kafayı yemiş ve haklı 5 kırmızı kart yemişlerdi. öyle böyle derken 11 puandan buralara geldik, o arada da galatasaray maçında bu 2 penaltıyı verdiler işte. olayın öncesini de hatırlatmak istedim. keşke verilmeseydi o penaltı ama durduk yere verilmedi işte, sus payı. sustuk mu? ben kendi adıma sustum, o sezondan beri futbolu takip etmiyorum, belki de bu yüzden bu kadar net hatırlıyorum olayları.

    edit2: yere atlayan ahmed hassan'dı diye hatırlıyordum ben de, ses eden olmayınca hafızam beni yanılttı sanmıştım, yanıltmamış.
  • burak yılmaz'ı aklama kampanyasında tekrar gündeme getirilmiştir. çok komiksiniz. o sezon beşiktaş ne hale getirilmiş önce açında bir bakın. meşhur samsunspor maçının olduğu tarih boyunca unutulmayacak sezon.
  • yanılmıyorsam sonrasında ali aydın hakemliği bırakmıştır. bunun gibi 1 ekim 2005 konyaspor fenerbahçe maçı hatırlıyorum. hakem özgüç türkalp o maçtan sonra 7 sezonda 30 tane maç ancak yönetmiş. sonra 11 şubat 2006 samsunspor fenerbahçe maçı var. serdar tatlı bu maçta fenerbahçe lehine hata yapmış ve sezon sonunda hakemliği bırakmıştı.

    anlayacağınız, galatasaray'ın canını yakan hakemlere ibretliktir bu penaltıdan sonra yaşananlar. daha sonra özgür türaklp'te, serdar tatlı'da da benzer örnekler gördük. selçuk dereli, kuddusi müftüoğlu, yunus yıldırım gibi hakemler ise hep devam etti.
  • (bkz: sabri'nin hakeme diklenmesi)

    sabri vs ali aydın
  • net penaltı olan pozisyondur.

    yasin'in abartılı hareketi penaltı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    yasin'in kontrolündeki topa sabri'nin hiçbir müdahalesi yoktur ve sağ diziyle yasin'e net bir faul yapmıştır.
  • eskiden maçları pozisyon pozisyon hatırlardım. artık yaşın ilerlemesi sonucu hem fazla kullanılmaktan beyin yavaşladı, hem de hafızada biriken maçlar çoğaldı, doğal olarak çok da doğru hatırlamayabilirim ama:
    1- o maçta asıl tartışılan penaltı pozisyonu bu değil ahmet hassan'ınkiydi.
    2- yasin sülün çok abartılı bir şekilde kendini yere atmış olsa da bu posizyon penaltıydı.
    3- diğer penaltı ise, galatasaray defansından bir oyuncunun gerçekten çok hafif bir şekilde, ahmet hassan topa zıpladığında, havadayken onu itmesi sonucu verilmişti. burada tartışılan ise, ahmet hassan'a yapılan itme değil (çok hafif de olsa itme kesinlikle vardı) top ahmet hassan'ın yetişemeyeceği kadar yukardan geçmişken penaltının verilmesiydi.
    4- maçın hakemi ali aydın, hakemliği bıraktığını açıkladıktan sonra pozisyonla ilgili "bu hareket orta sahada olsaydı faul vermem gayet doğal karşılanırdı, ceza sahasında olunca neden tartışılıyor" türünden birşeyler söyleyerek; hakemliği bırakmasındaki etkenin verdiği kararlar değil, vermediği kararlar olduğunu açıklamıştı.
    5- o sezon ikinci yarıya 8 (hatta fenerbahçenin ertelenen maçı nedeniyle 11) puan önde giren beşiktaş ikinci yarının ilk maçında (adını söylemeye değmez bir) hakem tarafından katledilerek, sonraki 3-4 maç boyunca da bu uygulama hafifletilmiş bir biçimde sürdürülerek, liderliği alan fenerbahçe'nin 5-6 puan gerisine düşürülmüştü. bu nedenle taraflı tarafsız tüm sporseverler tarafından bu maç, hakemlik camiasının genel bir eyyamı olarak yorumlanmıştı...
    arz ederim...
hesabın var mı? giriş yap