• hemen bir sendikaya üye olun. zaten üye olmasanız da halinize tavrınıza, sohbet ettiğiniz öğretmen arkadaşlarınıza bakarak sizi fişleyeceklerdir. izin vermeyin, kendi kendinizi fişleyin.

    stajyerlik biter bitmez evlenin. (bkz: #10850289)

    ideallerinizi bir kenarda saklayın. çöpe atmayın canım saklayın, belki bir gün lazım olur.

    çevrenizin yata yata para kazanıyorsun, oh hep tatil laflarına sinirlenmeyin. öss'de biraz daha az soru çözüp öğretmen olsaydın deyin veya duymamazlıktan gelin.

    öğretmenlik sadece öğretmenlik değildir, aklınıza sokun. zaman zaman kendinizi çaycı, güvenlik görevlisi*, temizlik görevlisi, teknisyen, bazen de çoban gibi hissedeceksiniz.

    her şeye ben biliyorum diye atlamayın. bundan sonra her şeyi siz yapmak zorunda kalırsınız.

    mevzuat ve özlük haklarınızı iyi bilin. peynir ekmek gibi yerler yoksa

    yeri geldiğinde dişlerinizi göstermesini bilin. dişsiz ağza ne yapacakları belli olmaz...
  • -stajerlik dönemi içindeki hazırlayıcı ve temel eğitim kurslarında anlatılanları elinizden geldiğince dinlemeye çalışın keza haklarınızı tam olarak bilmediğiniz ve daha da kötüsü bunu azıcık belli ettiğiniz zaman tepenize binecek birçok kişi olduğunu garanti ederim.

    -ilköğretimde çalışmaktaysanız yıllık/günlük plan işleri ile uğraşmak zorunda kalırsınız.evet sıkıcıdır, evet gereksizdir fakat yine de aksatmamanız kendinizi savunmanız gerektiğinde elinizde koz olması açısından iyidir.

    -"yıldızlar yanmaz bi kere güneşin ışığını yansıtır" , "akşam şahan programda gaz yapan kurufasulye değildir, sudur diyodu.gerçekten öyle mi acaba?" diyenlerin öğretmen olduğu bi memlekette torpili olanın nerelere gelebildiğini görünce şaşırmayın, sinirlerinize hakim olmayı öğrenin.

    -asli görevimiz öğretmenlik bizim diyen, dalavere uzmanı olmuş üstlerinizin bu yalanına inanmayın,zira bakanlığından, velisine herkes ğretmeni çoban gözüyle görmekte artık.siz orda bilgiye aç kesimin ihtiyacını karşılamak için değil, 40 dakikalık ders süresince çocukları zaptetmek için varsınız.zaten veli çocuğunu okula evde kendisi başedemediği için yolladığını ayan beyan söyleyecektir size de.

    -küçük bir yerde göreve başlayacaksanız ve yalnız bir bayansanız, evet tez zamanda evlenin."bunun başında bir erkek yok" fikri sadece fikir olarak kalmayıp, bazılarının icraata da geçmesine sebep olabilir.yine aynı durumdaysanız bir ev arkadaşı edinmeye bakın.öğretmenlik mesleği gittikçe monotonlaşacaktır ve bu da yalnız yaşıyor olmayı iyice çekilmez hale getirir.evlenmeyecem diyorsanız bi ev arkadaşına sahip olmak da fena olmayabilir.

    -evet doğrudur öğretmenlerin çoğu para hesabı yapar.toplantılarda ek ders yüzünden birbirini kırıp geçiren meslektaşlarınıza rağmen yılmayın.
  • -çocuklara asla hediye almayın. "küçük ödüller onları mutlu edecek ve derse ilginisini vermesine neden olacaktır" gibi şeyler geçersizdir. formasyonu alıncaya kadar kafa salladığınız bu cümleyi unutun. bir çocuğa çikolata vermek artık onu mutlu etmiyor* üstelik diğer çocuklar da üstünüze atlıyor, çikolatayı elinizden kapmaya çalışıyorlar, harp çıkıyor

    -maddi sorunlardan asla çocukların önünde bahsetmeyin. maaşınızla alakalı aşağılayıcı cümleleri ne çocukların önünde ne başkasının söylemesine izin verin ne de siz söyleyin. çocuğun size acıması sadece zarar getirir

    -ilk derste herkesi sırasıyla kaldırıp adını soyadını, nereli olduğunu ve babasının mesleğini söyleyip oturmasını istemeyin. unutacaksınız zaten. çocuk bin defa yaptı o işlemi. daha farklı bir giriş deneyin.

    -çözemediğiniz soruya b.k atmayın. çaktırmadan konuyu değiştirin.
  • sınıf içindeki durumlar ve öğrenciler için:

    iyi bir aktör/aktrist olmalısınız.. rol yeteneğinizi geliştirin.

    yeni neslin jargonunu öğrenmeye çalışın.. taşşak geçerler sonra ne dedi bu diye mal mal bakarsınız.

    öğrenciye asla msn, mail adresi falan vermeyin..asla!

    gelip size başka öğretmenleri şikayet etmelerine izin vermeyin. bir meslektaşınız hakkında asla öğrenciye kötü konuşmayın.. öğrenciye güven olmaz

    arkadaş olmaya falan çalışmayın.. yeterince arkadaşları var zaten, öğretmene ihtiyaçları var.

    sordum soruyu soktum boruyu diye saçmalamayın.. sınıfı dökmeyin, seviyeye göre sınav hazırlayın..sınıfın sınavdaki başarısı sizin başarınızın da ölçütüdür unutmayın.
  • istediginiz sorudan baslayabilirsiniz.. takilin..
  • hiçbirşey okulda/formasyonda/kpss'de gördüğünüz gibi değildir, bildiklerinizi unutun yeniden başlamaya hazırlanın.*
    .
    .
    .
    güncellenemedi
  • didaktik meselesinde dikkatli olun, aksi halde bocalarsiniz
  • yıllara direnip, alışkanlığın verdiği kısır döngüye girmemek için, öğretmenliğin en önemli sürecinde;

    * masanın diğer tarafına geçtiğiniz anda trip değiştirmeyin hemen. öğrenciyken ( ilköğretim, lise ya da üniversite ) sevdiğiniz ve sevmediğiniz öğretmenleri düşünün, hem kişi hem de dersleri bazında.. sevdiğiniz ve sevmediğiniz öğretmenlerinizin tutumları ve dersleri size saatlerce anlatılandan daha çok şey anlatacaktır ve onların anlattıkları en kalıcısıdır çünkü duyduklarınız ya da okuduklarınıza benzemez zira size aittir, yaşamışsınızdır. motivasyon ve odaklanma sorunun en büyük meseleniz olduğunu görünce de, işinizin o konuyu karşı tarafa anlatmak değil, onları da dahil ederek bilgiye ulaşmalarında aracı olmak olduğunuzu hatırlayınız.. demiştik ya, onları da dahil edin, derse onları dahil edebildiğiniz kadarını yaşatabilirsiniz ve yaşatılan kadarının aktarılmasında aracı olabilirsiniz.
    * bir de çok anlayışlı ya da çok katı olmayın. sizi hem sevsinler hem de bi o kadar ürkebilsinler.. canlarım benim moduna fazla kaptırırsanız sizi ellerinde oyuncak ederler, onlar her zaman daha profosyonellerdir öğretmeni şekillendirmek konusunda, bir de daha kalabalıklar. aynı şekilde de iki artı iki eşittir dört, dediğim dedik çaldığım düdük modunu da abartmayın, sonuçta insanlarla bir şeyler paylaşmaya çalışıyorsunuz ve beşerin gelgitleri olur. denizi bazen dalgalandırıp bazen de hareketsiz hale getirmektir öğretmen olmak. kolay gelsin ve bol sabır.
  • okuldan çıktığınız anda herşeyi unutun.. hayatınıza dönün.

    öğretmenlik kutsal meslektir evet, öğretmenler kutsal olmaz.. insanız; yer, içer, sevişir, küfür edebiliriz..sınıfta değil

    öğrencilerin sizi örnek aldığı falan yoktur.. inanmayın. onların idolleri tv de veya mahallesindeki ağabeyi

    bu meslek size 2 şey öğretir..sabır ve anlayış.. sabır ve anlayış..sabır ve anlayış.. sabrınızın taştığı anlarda çıkın dersten bi elinizi yüzünüzü yıkayın

    problemli öğrenci yoktur, problemli bir çocukluk ve problemli ailesi vardır..

    formasyon gördünüz ama psikolog değilsiniz. kendinizi abartıp, saçma sapan öğütler vermeyin.. sizi aşan durumlarda yönlendirin, işi uzmanına bırakın.
  • "bir iyilik uzun süre yapılırsa görev halini alır" sözü okul ortamında "bir iyilik birden fazla yapılırsa görev halini alır" biçimine girer. dengeleri iyi kurun. bahane uydurma yeteneğinizi geliştirin. gerektiğinde size yıkılan bi işi çok uğraşmış izlenimi vererek çok kötü yapın. her iş başınıza kalır yoksa sonra benden söylemesi.
hesabın var mı? giriş yap