• the garden olarak da bilinen 1995 slovakya/fransa ortak yapımı martin sulik filmi.

    --- headhunter'ın iki yıl sonra sobelemesi üzerine spoiler uyarısı ---

    hayatı çıkmaza girince büyükbabasının kır evine yerleşen ve bütün gün yataktan çıkmayan jakub'un kendini ve hayatı tanımaya çalışmasını anlatır. birden bire ortaya çıkıp jakub'u sürekli ziyaret etmeye başlayan bir kadın ona doğanın mistisizminden, karıncaların iyileştirme gücünden bahseder. jakub'un bir karınca yuvasının üstüne yalınayak çıkması ve karıncaların vücudunu sararak onu iyileştirmesi filmin en çarpıcı sahnelerindendir. jakub'un yatağını kemiren koyunu de unutmamak gerek...*

    --- spoiler ---
  • konuşmaların fransızca olduğu izlediğim en komik film. süper hatta.
    konuşmacının bölüm girişi yaptığı yorumlardan ve ortamdan dogville havası aldım ben şahsen, ama tabi daha önce çekilmiştir bu film.
  • iki senedir festival bünyesinde bulunan film . izleyenerin şaşırmaması için önceden hazırlama mahiyetinde bölüm başlarında bölümü açıklar bi anlatıcı . ne olup ne bittiğini söyler .* ,buna rağmen yine de her an her şey olabilir havası gelir , sarar izleyeni. bile bile lades durumu vardır . mucizeler gösterir sırayla .
    hayvan kullanımı aşmıştır , ağzım açık kaldı izlerken . arılar , köpekler , koyunlar , tavuklar vs vs... kırsal bi yerde hangi hayvan yaşarsa filmde görebiliriz bi oyuncu olarak , pek güzel oynamışlardır açıkçası . yönetmeni bu başarısından dolayı sırtlara almak gerekir.
    slovak güzel aklımızı almıştır pek tabi , erkek oyuncu vinnie jones u andırır , oyunculuğu idare eder vaziyettedir. bu durumda yüceltilmesi gereken tek kişi kalır , o da babadır. filmin komedi unsurunu üstlenmiştir sanki . fevkalede bi performans ortaya koymuştur.

    --- spoiler ---
    sıradanlığa ve şehir yaşamına , teknolojilerine bir eleştiri niteliği taşır . insanın jacop olası gelir.
    çok ince olcak gerçi ama , bahçenin civarında hiç elektrik direği göremedim , etrafta pek ev falan da yoktu . ama filmin başlarında , jacop elektrikli lambayı kullandı . 80 yıllık bi evin elektrikleri kesilmez mi ,önce bi açtırmak gerekmez miydi** ?
    --- spoiler ---
  • 1968 yapımı bir jan svankmajer kısası. svankmajer'de bunuel etkilerinin görüldüğü ilk film olmalı ya da animasyon olmadığı için ben onda daha kolay görüyorum bu etkiyi. zahrada'nın yapıldığı tarihte bunuel'in en çok alkışlanan eserlerini henüz vermemiş olduğunu fark eden bir dingil "ne etkisi lan?.. sanki bana," diyebilir mi?

    svankmajer filmografisinde byt ve spiklenci slasti ile birlikte tutuyorum ben zahrada'yı. hani bir "bunu seven bunu da sevdi" dokusu yakalamak isteyen faydalanabilir bu bilgiden. yoksa sikmişim taksonomiyi.
  • çevreci yazar.

    bir süredir, bifiil kafamı sikmekte. bu yazar yüzünden biyerlerimden yeşil yosunlar çıkmaya başlayacak. mavi yeşil alglerin sevişme hikayelerini anlatıyor durmadan bana. herdaim insanların hayvanlara karşı ne kadar vahşi tavırlar içinde bulunduğunu anlatarak sürekli işkence ediyor bana.

    biri söylesin buna, ben de nefes alan, otla beslenen bir hayvanım. beni de sevsin, beni de sahiplensin.
  • martin sulik'in açık ara en iyi filmi, an itibariyle izlediğimden heyecanla yazıyorum sözlük. insanlar bir filmle hayata dair pek çok şeye ışık tutmuş. her filminde mutlaka gördüğümüz harita, sandalyelerin üstünde taşınan karakterler de görsel olarak filme renk katmış, muhteşem ya koşun hemen izleyin samimi söylüyorum.

    --- spoiler ---
    jacob'un bahçeye ilk girişinde başına türlü işler gelmesi ama bir şekilde 1922de yapılmış o eve ve bahçeye bağlanışı. helena ile tanışması, tersten yazılmış bir defteri okuyuşu, olan biten pek çok şeyi sadece gözlerinde garip bir ışıkla karşılaması, tutkusu, hayatı farklı şekilde anlamlandırmaya başlaması. rousseau ile tanışması, wittgenstein'la konuşurken sessizlikten bahsedişi, hayvanlarla ve doğayla kurulan farklı iletişim...
    --- spoiler ---
  • hayret, nasılsa hakkında yazmayı atladığım şahane film.
    slovak büyülü gerçekçiliği diye bir şey varsa, bu film işte o!
  • indirdiğim çoğu filmi izledikten sonra hemen silerim genelde. bu film arşivimde kalmak için benden fazlasıyla geçer not aldı. pek fazla slovak filmi izlemedim ama bu filmi slovakya'dan çıkan en iyi film olarak damgalıyorum.

    masal gibi film resmen.
  • slovakya’nın diğer ülkelere kıyasla daha az gelişmiş ve daha az ilginç olan sineması göz önüne alındığında bu film cazip gelebilir. hiçbir şey gerçekten daha önde olamaz. buna hemen karşı çıkanlar derhal martin sulik'in 1995 yapımlı hit filmi zahrada’yı görmeli. filmin popülerliği kolaylıkla anlaşılabilir. sulik önceki filmi vsetko, co mam rad’ın bıraktığı yerden devam ediyor. iki filmin de birçok ortak noktası bulunmakta: hafif komedi, bölümlere ayrılmaları, gergin ilişkiler, slovakya kırsalına ait harikulade görseller, mantığa aykırı bir aşk ve vladimir godar’ın unutulmaz sadelikteki müzikleri.
  • nasıl bir filmdin sen öyle. martin sulík'in izlediğim ilk filmi. film hakkında uzunca bir şeyler karalamak isterdim fakat biraz demlenmesini bekleyeceğim.
    unutmadan, imdb utanmadan komedi türünde bir film demiş. vay arkadaş.

    --- spoiler ---

    bu lüks, kutsal masumiyeti yok etmeye cesaret ettiğimiz için verilen bir ceza. sana bir şey söyleyeyim. gerçek hayatı yaşayan doğa adamı, gerçek hisleri kendine rehber alır, artık var olmayan sosyal konforları değil.
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

    - erkeğin bir problemi olduğunda bu dışarı çıkamadığı bir odada tıkılıp kalması gibidir. pencereyi dener, ama çok yüksektir. bacayı dener, ama çok dardır. sonra etrafa bakar ve en baştan beri açık olan kapıyı görür. senin hiç problemin yok mu?
    + evet, var. ne var ki, denilemeyecek şey sessizlikte saklanmalı.
    --- spoiler ---

    http://replikler.net/…garden-bahce-replikleri-1995/
hesabın var mı? giriş yap