• koleksiyonunu yapmak isteyenlerin karşılaşabileceği çeşitli problemlerden bazıları şunlardır.

    1. üretici firmaların dağıtım konusundaki kıllıkları: ister koleksiyon figürü, ister oyuncak deyin, dağıtım konusunda da avrupa 2., türkiye ise 3. sınıf pazar konumunda. mesela bir firma (evet hasbro sana bakıyorum pis pis) 8 figürlük bir seri çıkarmış ise bunun 6 tanesi avrupanın belli başlı ülkelerine ulaşabilirken çoğu zaman en fazla 4 tanesi raflarımızda yer bulacaktır. elbette piyasaya çıkış tarihinden haftalar veya aylar sonra.

    2. fiyatlardaki dengesizlik: 1. pazar amerika olarak kabul edildiğinden oradaki toptancılar figürleri ucuza alıp, stok fazlalığından daha da ucuza elden çıkartırken (x figürü yılbaşı indirimlerinde bile 5 dolara alıcı bulmakta zorlanır), aynı figür eğer türkiye'ye giriş yapabilmişse minimum 60 liradan satılmakta olur. ingiltere, isveç, hollanda, almanya gibi ülkelerin durumu da bizden farklı değil. hatta orada fiyatlar aynı ürün için 60 euro gibi rakamlara ulaşabilmektedir.

    3. ithalatçı dükkanların açgözlülükleri: çin'deki toptancıdan kargo dahil 20 dolarak ürünü maledip size 120 liraya satmak her türlü yerli koleksiyon ürünü satıcısının bir numaralı prensibidir. e-bay kullanarak bunları ekarte edebilirsiniz ki bu da sizi aşağıdaki problemle yüzyüze getirecektir.

    4. gümrük ve ptt problemleri. diyelim yurtdışından okkalı bir sipariş verdiniz, gümrükte vergi kisvesi altında aklınızın alınmasına, hatta 4-5 gün sebepsiz yere bekletilerek üstüne depolama kirası istemelerine hazırlıklı olun. siparişinizi okkasız ve untrackable olarak mı verdiniz? ürününüzün elinize geçmeyip şanslı bir ptt görevlisinin çocuğunu sevindirme veya gümrükte aylarca sizin haberiniz bile olmadan bekleyip sonra sahipsiz diye dükkanlarında satışa sunulma ihtimalini gözardı etmeyiniz.

    5. karaborsacılar: bunlardan türkiye'de pek yok, bilgi olarak yazmak gerekirse raflardaki satışı muhtemel ürünleri ilk günden toplayıp e-bay'de zamlı şekilde satmaya çalışan sevimli dostlarımız. aynı şekilde amerika'da yeni ürünleri alarak eskileriyle değiştirip iade eden, veya direk raflardan aksesuar çalan bir kitle mevcut.

    6. yerli firmaların müşteri memnuniyeti politikaları: mesela aldığınız batman figürünün göğsündeki yarasa logosu yarım mı basılmış? pelerinin ucu yırtık mı? aksesuarı mı kırık? amerika'daki vatandaş bunu geri götürüp sorgusuz sualsiz iade edebilirken bizim alacağımız en nazik cevap "arkadaşım açmışsın bunun pakedini!" olacaktır. üretici firmalar ise böyle durumlarda attığınız mailleri "ohoo oraya kürdan kadar kılıç yollayacağız diye 20 dolar kargo mu girecek bize" diyerekten iplemeyeceklerdir. (neca kime diyorum, neca!)

    bağlantılı olarak internetten alım yapmak istediğinizde "her ürün 4 asorti olup stoklarımızdaki ürün gönderilecektir" şeklinde bir gerizekalılıkla karşılaşabilirsiniz. dikkatli olunmaz ve ürün resimlerine bakılarak sipariş verilirse raflarınızda 5 adet hawkeye'dan oluşan bir avengers grubunuz olabilir.

    7. mahalle baskısı: bu konu zaten bariz. aile fertleriniz bir kenara, arkadaşlarınız tarafından çok saçma tepkilerle karşılaşabilirsiniz. mesela her hafta sadece erkek dergilerine 50 lira harcayan, ya da 100 liraya bilgisayar oyunları alan bir adam gelip "olum oyuncağa o kadar para verilir mi lan çocuk musun?" diyebilir. sakin karşılayınız.

    8. misafir çocukları: bunları yaş gruplarına göre evinizde bulundurmanız gereken ucuz plastik oyuncaklara veya bilgisayar oyunlarına yönlendirmek koleksiyonunuzun raf ömrünü, cüzdanınızın kalınlığını ve psikolojik sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
  • şimdiiii, son bir kaç aydır bu manyaklığa ben de sardırdığım için hakkında bir keç kelam etmek isterim naçizane:

    1)mcfarlane toys bu işin şüphesiz en iyisidir. http://www.spawn.com/toys adresinde girip üretilmiş modellerin resimlerine bakarak fikir edinebilirsiniz.
    mcfarlane'den sonra herhalde neca olsa gerek en sağlam marka, ama mcfarlane hakikaten rakipleriyle arayı oldukça açmış durumda. diğer bir çok marka var elbette, sideshow, vs. ama benim dikkatimi çekmemişler sanırım.

    2)türkiyede yaşayan biri olarak action figure'leri dükkanlarda bulmak pek mümkün değil. istanbuldakiler gerekli şeyler'e bakabilirler, bundan başka tabiki 3 büyük kentte de hobi dükkanları var, araştırıp bulunabilir. ama ben figürleri internetten almayı tercih ediyorum, fiyat için daha çok seçeneğiniz oluyor. türkiyede internetten figür alışverişi için ilk adres gittigidiyor. türkiyede herhangi bir dükkanda bulamayacağınız kadar çok action figure çeşidi var sitede. ayrıca fiyat olarak da çok uygun figürler bulmak mümkün, türk insanı olarak en büyük derdimiz de bu zaten. gittigidiyor'dan sonra tabiki ebay'e bakmak lazım. dükkanlarda satılan figürlerden çok daha ucuza getirtilebiliyor buradan.( ebay.com olmazsa ebay.co.uk ve ebay.de'ye de bakılabilir)

    3)hadi bütün bu dertleri atladınız, parayı harcadınız, bu dünyaya adım attınız, ki mcfarlane'in dediği gibi "it's an attitude", çıkmanız zor. ama asıl dert bu değil, asıl dert çevredikler. "ahah oyuncak mı bu?", "buna da para verilir mi?", "aaa oynayabilir miyiiim" falan filan feşmekan. çok yıpranacaksınız çok, evet.

    neticede güzel şey bu action figure dünyası, daha bunların saklanması var tabi, ama daha o konulara ben de gelemedim, gelince sizleri de bilgilendiririm efenim.
  • yas itibariyle büyük kabul edilebilecek kesime hitap eden, koleksiyonluk olan, renkleri ve görüntüleriyle çocukları da cekebilmesine rağmen kesinle oynamak için olmayan, hayran hayran izlenecek figürlerdir. kimisi bilgisayarin üstüne, kitapligina asagi bakan ördek koyarken kimisi de ejderha veya şövalye koyabilir. action figure orijinal ingilizce adı olmasına rağmen türkçe'de bire birbir tercümesi bulunmuyor bu nedenle koleksiyon figürü gibi çevirebiliriz. 1:1 boy, büst gibi pahalı çeşitleri de bulunmaktadır. kişi güzel bir ışıklandırma ile harika bir dekorasyon malzemesine sahip olacağının yanı sıra, figür koleksiyonu yapmaya bir girdi mi ciddi bir maliyetle karşılaşacağını da bilmeli. *
  • tek hastalığım... koleksiyonerlik güdülerimi harekete geçirmiş tek şey... maaşımın düzenli olarak erime sebebi.
    ilgilenmeyenler için basit birer oyuncak, para tuzağı ya da bir nevi enayilik...
    yeğenim içinse "madem oynayamıyoruz bunlarla, niye gözümüzün önünde duruyorlar ki?" sorusunu çeşitli şekillerde sorma sebebi...
  • küçükken oynadıgım tüm batman, power rangers oyuncaklarım falan action figuremüş. büyüdük artık oynamıyoruz raflarda biriktiriyoruz, olsun böyle de güzel.

    fiyat açısından türkiye biraz(!) kazık. ebayden bleach action figurelerinin 4tanesi 9$ gibi bi fiyata, 27$ kargo. yaklaşık 40 figür(eskisi yenisi, bu yüzden karışık fiyatlandırma) 110$+kargo (bkz: farkı farkedin). gümrük vergisi yememek için o fiyatı da indirdiler 90+kargo yazıldı. böylece 3 raf dolusu bleach figurum oldu. burdaki sorun bu şekilde alış veriş yapabileceğin adamı bulmak, o da size kalmış.
  • koleksiyonunu yapması çok zevkli olan ürünler. oyuncak olarakta satılıyor olmalarına rağmen, çoğu sanat eseri tadındadır, muhteşem ayrıntılara sahip olurlar. tabii fiyatları özellikle yeni seri ise biraz pahalı olabilmekte.
    (bkz: mcfarlane toys)
  • türkiyede hayvan gibi pahalı ve zor bulunur. justice league seti tamamlamak istiyorum kaç senedir ama imkansız. birincisi sadece superman ve batman var türkiye'de ve fiyatlar 400 milyon civarı. yurtdışından almak istiyorum stoklarımızda kalmadı üzgünüz diyorlar. sikerim böyle işin ızdırabını !
hesabın var mı? giriş yap