• (bkz: http://www.bianet.org/…55-agos-a-yine-siber-saldiri)

    yani faşist köpekler diyor ki;

    "sizin dedelerinizi kesmemiz, tüm malınızı mülkünüzü gasp edip yurdunuzdan sürmemiz, kadınlarınızı köleleştirip, tecavüz etmemiz bize yetmedi.. yüz yıldır uğraşıyoruz memleketi sizden arındırmak, soyunuzu kurutmak için. sizi korkutmak için her yolu denedik; bir avuç kaldınız, gitmiyorsunuz. üstüne üstlük gazete çıkartma cürretinde bulunuyorsunuz. kurucunuzu gazetenizin önünde katlettik, ders çıkarmadınız. size değil yazılı basında, internette de yaşam alanı bırakmayacağız."

    adaletini sikeyim dünya..
  • çok güzel bir gazete zamanında oral çalışlar ile sohbet ederken, merakımı giderip bana bir kaç sayısını verince tanıdığım sonra da fırsat buldukça okuyup, zenginleştiğimdir.
  • bir ay boyunca mis gibi insanlarla staj yaptığım gazete. o samimiyeti, sıcaklığı daha önce staj yaptığım hiçbir gazetede görmedim. agos mutfağında pişmek bambaşka birşey. ayrılıken baron pakrat'a sarılıp ağladığım doğrudur. özlüyorum sözlük.
  • bütün kıymetine rağmen çok fazla ikram göremiyordu bu gazete. sol duyarlığı yoğun kesimde bile hatta. en tuhaf yerlere bile bel bağlandı, şuna bir dönülüp bakılmadı adam akıllı.

    şimdilerde türk medyası'nın pislik ve çirkinliği daha büyük bir çoğunluk tarafından görülünce, özgür gündem'le birlikte agos'un da kıymeti anlaşılıyor. onlar da bu güzelliğe başka bir güzellikle, aboneliğin kapsamında oynama yapıp, herkese açık içeriği genişleterek, daha özenli ve kapsayıcı haberler yaparak karşılık veriyorlar. kadrolu-kadrosuz yazarları her geçen gün daha da güzel kalem oynatıyor.

    taşın altına elini sokmadan, kürt partileri ve oluşumlarına olduğu gibi sürekli agos'a da, "türkiye toplumunun her kesimini kapsayan bi perspektif izleyin" diye akıl verenler de önyargılarını kırdıkları zaman hep beraber ne güzel şeyler yaratabildiklerini bir kere de buradan görmüş olsunlar. az şey değildir bu.
  • şöyle bir haber yapmış.

    buna göre eskiden ermenilerin yaşadığı şehirlerde bugünün seçim sonuçlarına bakacak olursak akp ve mhp'nin bu şehirlere damgasını vurduğumuzu görüyoruz. eski ermeni şehirleri dedikleri yerler ise kozan, talas, şebinkarahisar, melikgazi, kemaliye, bayburt, elazığ olarak veriliyor. oysa kutsal saydıkları ararat (ağrı), gene kadim başkentleri olduğunu söyledikleri van (tuşpa) gibi yerlere, sassoun, diyarbakır, muş, gercüş gibi yerlere ise hiç girmemişler.

    malum orada bdp tabanı var. eğer agos bir trajediyi falan ortaya koyuyorsa bunu neden iç anadoluyla, adanayla falan kısıtlı tuttuğunu merak ediyorum. çünkü bilinir ki 1915'in en hareketli bölgesi van, sason, diyarbakır gibi güneydoğu şehirleridir. yok eğer stockholm sendromu tadında bir mesaj vermek istiyorlarsa kendilerine hamidiye alaylarını, musa anter'in itiraf niteliğindeki ve manuel kırkyaşaryan'ın kurbanlardan biri olarak anılarını hatırlatmak da ukalalık olur sanırım.

    so?
  • an itibarıyla hacklenmiştir.

    manşet haberlerinde ilk sırada erdoğan'ın resmi, altında da şu yazmakta:

    --- spoiler ---

    hacked by herakles - fearlesleon

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    biz sizin gibi vatan hainlerini çok gördük yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı bılıyoruz ama bundan sonra biz varım büyük osmanlı devleti usta recep tayyip erdoğan ile birlikte yenıden doğuyor
    bu ses osmanlının ayak sesleridir. !
    anti ermanistan - anti abd - anti ısrael
    kökünüzü kurutacağız. !
    --- spoiler ---

    http://www.agos.com.tr/
    http://www.radikal.com.tr/…sitesi_hacklendi-1200959
  • "af edersiniz, ermeni"ye iliskin manseti: allah affetsin

    --- mansete iliskin yazi ---

    agos'un bu haftaki manşetinde erdoğan'ın yüzünde bir tiksinti ifadesiyle ermeni olmadığını açıklaması var: kuran’ın hucurat suresi’nde bir ayet, “ey insanlar! biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da, birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere ayırdık” der. acaba başbakan, sözlerinin hangi değerleri çiğnediğinin farkında mı?

    bu da oldu. cumhurbaşkanı adayı, başbakan recep tayyip erdoğan, türk olduğunu söylemek kendisine yetmemiş olacak ki, ermeni olmadığını yüzünde bir tiksinti ifadesiyle açıkladı.

    bu ülkede yaşayan hepimiz çok şanslıyız belki de. sıkılmaya imkân yok. her daim bir “daha ötesi” ile karşılaşma, hiddet ile nefret sarkacından paya düşen özgün tanımlamalarla şenlenme fırsatımız var. chp lideri kemal kılıçdaroğlu’na alevi, hdp eşbaşkanı selahattin demirtaş'a zaza olduğunu ilan etmesini buyuran başbakan erdoğan, sözün sonunu şöyle getirdi:

    “ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. benim için neler söylediler. çıktılar bir tanesi aynı zihniyet. 'gürcü’dür' diyen oldu. çıktı bir tanesi afedersin çok daha çirkin şeylerle ermeni diyen oldu. ben dedemden, babamdan öğrendiğim türküm. herkes istediği yöne çekiyor.”

    bu, “çok daha çirkin şeyler”i, biz meral akşener’in bakanlığı döneminde sarf ettiği “ermeni dölü”nden ve başka benzer hakaretlerden anımsıyoruz. başbakan bu ifadeleriyle ermenileri değil, bu kem sözleri çirkin bulduğunu kast ettiğini söyleyerek kendisini savunsa bile, bu, onun vebalini azaltmaz. zira “afedersiniz” kalıbının etnik kimliklerle buluşması garabetinde yaşadığımız ilk örnek bu değil. başbakan erdoğan, 10 haziran 2011’de kendisi ve cumhurbaşkanı abdullah gül ile ilgili çok sayıda kitap yazıldığını ifade ederek, "bu kitaplar içerisinde ne yahudiliğimiz, ne ermeniliğimiz, ne affedersiniz rumluğumuz, hiçbir şeyimiz kalmadı" demişti.

    malum, iş küfre geldiğinde söz meclisten dışarı mahiyetinde “afedersiniz” denir. belli ki başbakan için rumluk ve dahi ermenilik büyük küfür. ihtimal, bu ilham eşliğinde dilimize, “allah ermeni’ni versin”, “ermeni oğlu ermeni” gibi yeni katkılar da olacaktır.

    öte yandan, başbakan’ın etnik kökeni, her ne hikmetse, ortama göre değişiklik gösterecek kadar esnek. nitekim 11 ağustos 2004’te, gürcistan gezisi sırasında, “ben de gürcü'yüm, ailemiz batum'dan rize'ye göç etmiş bir gürcü ailesidir” demişti. şimdi, seçim arifesinde milliyetçi oyların cazibesine kapılarak, gürcü olmayı, hele hele ermeniliğe yakıştırılmayı zül saydı belli ki.

    elbette hiçbir etnik kimlik bir başına gurur ya da utanç vesilesi değil. böylesi genellemeler ancak ırkçı anlayışın ürünü olabilir. biz çok iyi biliyoruz ki, sayıları yaklaşık elli bin olarak tahmin edilen türkiye ermenileri dışında, soyunda ermenilik olan binlerce insan yaşıyor bu topraklarda. gerek o azalış, gerekse gizli ermenilik hali, bu ülkeye 1915 ermeni soykırımı’nın acı mirası.

    diyeceğimiz o ki, affedecek çok başka şeyler var ermeniler nezdinde. ama bizlerden af da, özür dileyen de yok. aksine, ayrımcılığın dili, günbegün artırıyor sırtımızdaki yükü. başbakan ermeniliği çirkin bulunca, “afedersiniz”, beyaz berelerini takmaya dünden hazır birileri de agos’u gönül rahatlığıyla tehdit ediyor işte.

    kuran’ın hucurat suresi’nde bir ayet, “ey insanlar! biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da, birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere ayırdık” der. acaba başbakan, sözlerinin hangi değerleri çiğnediğinin farkında mı?

    ne diyelim: allah taksiratını affetsin.

    --- mansete iliskin yazi ---

    ellerine saglik!

    edit: agos link'i eklendi.
  • son yaptıkları haberden sonra, başta etyen ve markar olmak üzere, bazı tatlı su solcusu ak kalemşörler tarafından darbeci ve kemalist bir yapılanma olarak yaftalanmalarını beklediğim gazete.

    olur mu olur amk :)
hesabın var mı? giriş yap