ah nerede

• gülşen bubikoğlu ve tarık akan'ın oynadığı türk filmi.
  
  aynı zamanda şarkı ki sözleri
  ah nerede vah nerede
  nerde bıraktım kalbimi acaba
  ah nerede vah nerede
• seyyal taner hanımefendinin sivrisinek vızıltısı şeklindeki sesiyle icra ettiği şarkıdır.
• fusun onal soylemektedir...
• bir donemin^* neseli sarkilarindan biri. o zamanki genc neslin sipsevdi oldugu fikrini zihinlere kazir. muzikle beraber dar, desenli kazaklar, ispanyol paca pantolonlar, adile nasit falan gelir akla. duruma gore huzunlenilir.
  (bkz: neseli sarki dinlerken huzunlenmek)
• fusun onal söylerdi..ben de bu kadarını hatırlıyorum.
  
  nerde unuttum kalbimi acaba
  ah nerede vah nerede
  kimlere sorsam nerelere baksam
  ah nerede vah nerede
  bir bilen olsa ah nerede..
  daha dün kalbim şuradaydı
  bir de baktım yok ki yerinde
  neredeeeeeeee
  
  taşıdım hamal gibi ben kalbimi bunca sene
  tam ona muhtaç olunca çekmiş gitmiş nerede
  neredeeeeeee
  ah nerede vah nerede..
• komedi - melodram arası, zengin kadrolu ancak nispeten az bilinen bir film. tarık akan ve gülşen bubikoğlu'nun yanında hulusi kentmen, nubar terziyan, adile naşit, halit akcatepe gibi ünlü oyuncular da rol almış. adile naşit değişik bir tipleme ile "evde kalmış çapkın kız" rolü ve kızıl saçlarıyla görülüyor.
  dalton kardeşler gibi boy sırasına göre dizilmiş üç kardeş bursa'dan istanbul'a üniversite tahsili için gelirler, ancak okullarına uğramazlar. biri^* kızların, diğeri^* kumar masalarının, en küçükleri (ismini bilmiyorum, hababam sınıfı serisinde de oynamıştı) siyasi eylemlerin peşinde koşar.
  
  1970 - 1980 dönemi türk sinemasının es geçtiği siyasi olay ve çalkantılara, öğrenci hareketlerine kısaca da olsa değinmesi filmin değerini artırır.
  
  (bkz: ah nerede vah nerede)
• aynı isimdeki filmin en az onun kadar güzel olan şarkısı.
• tarık akan ve gülşen bubikoğlu'nun başrolleri paylaştıkları belki de en güzel filmdir. tarık iki erkek kardeşiyle, ki biri halit akçatepe'dir, istanbul'da okuyordur. zengin babası^* tarafından cömert harçlıklarını kız tavlamak ve sevgilileriyle, ki iki tanesi kardeştir, gönül eğlendirmek için kullanıyordur.
  ortanca kardeşi kumarbaz, en küçük kardeşi ise eylemlere giden solcu bir gençtir. normalde biri doktor, biri eczacı, biri de mühendis olacakken, okula pek uğramadıklarından hepsi neredeyse birinci sınıftadır daha.
  bütün olaylar tarık'ın olağanüstü güzellikte bir yaratığı bir dağ başında uyurken bulmasıyla değişir. hayatının aşkını bulan genç, onun kalbini kazanmak için herşeyi yapar. kapısında sabahlar. hatta genç kız ona yüz vermediği halde bir ara meraktan, hala bekliyor mu diye perdeyi araladığı anda, tam o anda o da başını kaldırır ve göz göze gelirler. kız utanır, ve sinirlenir. çocuk bekler. sabah olup da hala yerde "seni seviyorum" yazısıyla sigara içerek bekleyen tarık akan'ı görünce, genç kızın da yüreği erir. fakat babası bu arada tarık'ı başkasıyla nişanlamıştır ve bir gün bütün sevgililer bir olup tarık'la gülşen'i evlerinde basar.. ve olaylar gelişir.
  filmin iki önemli noktası şudur ki ilk defa olarak adile naşit, tarık akan'ın annesi yerine ona aşık kız rolündedir, ki buna hiç şaşırmazsınız.. o kadar muhteşem oynarlar ki..
  bir de mahsun kırmızıgül "bu sevda bitmez" şarkısının klibinde gece bekleyişi sahnesini çalmamış olsa ne güzel olurdu diye düşünürsünüz.
  bir dönem moda olmuş tarık akan, halit akçatepe ve değişen üçüncü kardeş^** filmlerinden biridir. eğlenceli ve her daim izlenecek bir gençlik filmidir. üstelik inanılmaz kaliteli oyuncuları ve çekimleri vardır.
• sevgilim al kalbimi derken
  bir de baktım yok yerinde
  
  kimlere sorsam nerelere baksam
  bir bilen olsa ah nerede
  kimse alan kimse bulan
  alsa götürse ah beni de
  
  gibi bölümleri olan nostaljik şarkı. ayrıca adile naşit^* 'in rolüyle hepimizi kırıp geçirdiği süper eğlenceli türk filmi.
• ilgili sarkinin en kritik noktasi fusun onal'in "tasidim hamal gibi kalbimi bunca sene" dedigi kisimdir ki 12 eylul oncesi anarsi ve teror ortami'na cuk oturmaktadir. hatta tema muzigi oldugu filmde ferit'in kucuk muhendis kardesinin gomunist oldugu dusunuldugunde bu fikrin hastalikli bir zihnin uydurmalari olmadigi anlasilacaktir. hamal figuru kol emegi somurusune karsi bir durus gibi dursa bile fusun onal o kendine has uslubuyla hamal'a bir baska mana yuklenmistir. sarkici, ilgili bolumde hamal yerine hammal demektedir ki bu ham mal veyahut ham madde olarak desifre edilebilir. iste bu gizli anlamla hersey berraklasiyor. fusun onal bu sarkisiyla lumpen proleteryayi acikca isyana cagiriyor. "bunca sene varsillarin yuklerini tasidiginiz yetmedi kirin zincirlerinizi" mesaji ile yiginlari galeyana getiriyor. eksi sozluk platformundan alo rtuk'e sesleniyorum ve necip turk milletini kiskirtmalara karsi uyarmayi kendime bir borc biliyorum.