• nasa da gizli projelere katıldığını söyleyen, bir gün ege denizinde yüzerken fazlaca yüzüp uluslararası karasulara çıktığını burada bir yunan hücumbot tarafından gemiye alınıp ooooo ahmet hoca hosgeldin seni bırakalım kıyıya kadar denerek yapılan teklifi, gerek yok ben yüzerim benim yüzümden gerginlik olmasın diye kibarca reddeden ytümetalurji malzeme mühendisliği bölümü hocası.

    unutmadan amerika da nba macına gidip tribünlerde otururken kendisine gelen topu almaya gelen shaq. oneal tarafından tanınmıs ve oo ahmet hocam nasılsın dendiğini idda etmiş bunulada kalmamış 19.30 dersine girerken cocuklar yorgunum 19 ucağıyla amerikadan geldim demiştir kendisi.
    artık takdiri okuyanlara bırakıyorum :)
  • derslerde verdiği teorik bilgilere ilave ettiği tecrübeleri efsane niteliğindedir. pek! iyi ders anlatır ahmet hoca ama öğrencileri de pek! güzel dinler.kin tutmaz,bugün odasından kovduğu adamı yarın hatırlamaz .herşeye rağmen kompozit ve malzeme bilgisi tartışılmaz. sevilesi insandır.
  • defter getirmemek, not tutmamak, kapıyı bir kerede açamamak, 5 dakika geç kalmak, derse çayla girmek, derste su içmek, hoca geldiğinde ayakta duruyor olmak, bir dönemde 3 hafta gelmemek... bu gibi suçlardan birini bile işleseniz ağır hakaretlerle karşılayan biraz da şanssızsanız "derse bir daha gelme" diyerek sizi mimleyen ve dışarı atan hardcore prof kişisi. ytu'de biyomalzemeler ve kompozit malzemeler dersi vermektedir. sınavlarına en az 5 farklı renkli kalemle girmeniz, sınav kağıdını çerçeve içine almanız, soruları sırayla yapmanız, her sorudan sonra düz bir çizgi çekerek soruyu ayırmanız gerekmektedir. ayrıyeten duyumlarıma göre sınavlarını bilgiye değil güzel yazıya ve devamsızlığa göre puanlamaktadır.
  • dış görünüşü osman tamburacı, ders anlatım heyecanı ise sunay akın olan yıldız teknik üniversitesinde biyomalzemeler dersi veren profesör. ayrıca ilk derste gülmekten altıma sıçmaktan son anda kurtuldum zira adam efsane esiyor. öyle böyle değil. en son cern'i gördüm güzel yapmışlar dedi.

    geçtiğimiz derslerin birinde ''bir çocuk var şişmanca heh kaan kural ona türkçe'yi ben öğrettim lan'' demiştir.

    ayrıca sınavda feci saykoya bağlıyor. aynı kağıdı verdiğim arkadaşımın sınavına 100 benimkine 40 vermiş. tek sebep onun daha güzel bir yazısının olmasıymış. hatta şey dedi: güzel yazamayanın bilgisi doğru değildir.
  • her an tubitak tarafından rahatsız edilmesinden kaynaklı sinirini öğrencilerinden çeşitli yollarla çıkartan ytü metalurji malzeme mühendisi profesörü.
  • kendisinin amerikada iç hatlarda çok kötü bir uçakla uçarken uçağının bozularak missisipi nehrine acil iniş yapması ve timsahların saldırısından son anda kurtulduğu şeklinde fantastik bir hikayesi vardır ki akıllara zarardır. çok zor bir hoca olmasına, zor sorularla bunaltmasına rağmen değerli bir insandır. bu nedenle derslerini hep en ön sıradan ilgiyle dinlemiştim. bir ara sınıfa hayatımızda hiç görmediğimiz kompozit malzemeler getirmişti. bunları uçak üreticisi boeing'in amerikadaki fabrikasından çaktırmadan aşırdığını iddia etmekteydi. daha sonra bu parçaların bazılarını sevdiği öğrencilerine vermişti ki bu parçalardan bir tanesi odamda hala durmaktadır.
  • dersin hemen başında "telefonum açık tübitaktan garanti ararlar." diyerek önden bi hava oluşturan, dersin ortalarında da telefonu çalınca açıp arayan adamcağızı biz güzide* öğrencilerinin önünde fırçalayan ve telefonu kapatınca da "ben demedim mi ararlar ? " diye soru mu artistlik yapma mı ne olduğunu anlayamadığımız bişey yapan efsanevi ytü hocası.
  • iddia ettiğine göre neredeyse çalışmadığı alan ve proje kalmamıştır. kendisini türkiyede kompozit dersi verebilecek tek kişi olarak görmektedir. bugün ki biyomalzemeler dersinde boeing kuruluşundan parça istediğini, verilmediği için de şirkete gizlice girip parça aşırdığını iddia etmiştir. bir diğer iddiada ise gözyüzünde dağınık halde uçan kuşların kendi evinin üzerinden geçerken sıraya girdiğini ve belli bir düzen ile uçtuklarını anlatmıştır. kısaca korkulsa da sevilesi bir insandır
  • kendisi tarafından yapılıp sözlüğe yansımış hatalar için errata'sını yıllar sonra öğrencilerine anlatan mühim insan. aslında kaan kural'a türkçe'yi öğrettiğini iddia etmemiş, singapur uçağından inince akbil ile aksaray metrosuna binip davutpaşa'ya gelmiş ve seyahatlerindeki iç çamaşır ihtiyacını oradaki tanıdıklarından bedavaya karşılamıştır*.

    mühendislik konusunda bir dilbert ne kadar eğitici ve de komikse, ahmet ünal da öyledir. yaşının getirdiği "saygıda hassaslık" abuk subuk sonuçlara* yol açıp öğrencileriyle arasını soğutsa da bölümünün açık ara en başarılı ders anlatıcısıdır.

    *bu sonuçlar, öğrencilerin elini masaya koyması, elini çenesine koyması, elini bir yere koymaması, derse şapka, kahve vs. gibi herhangi bir ders dışı enstrümanla girmesi, tahtadakini yorumlaması, tikli olması, gözünün üstünde kaşı olması gibi nedenlerle aşağılanarak dersten atılmasıdır.
  • bugün ki biyomalzemeler dersinde bazı ünlülere para karşılığı espri sattığını iddia etmiştir. söylediğine göre ata demirel ve cem yılmaz bunlardan birkaçıdır. gününde olduğunda çok iyi ders anlatır. ahmet karaaslan ile beraber bölümün en iyi ders anlatan hocalarındandır, saygı duyulasıdır..
hesabın var mı? giriş yap