• önsöz: farkındayım aktroller, barışçıl bir söylemden, empati dilinden çok uzaksınız. hiç kudurmayın. siz, ak parti seçmeni olduğunuz için değil, aktroll olduğunuz için küfre ve hakarete uğruyorsunuz. her seçmeni kendinizle karıştırmayınız.

    güzel kardeşim,

    farkındayım ki hayat kötü gidiyor. çok iyi biliyorum ki bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanıyorsun. ancak belirsizlik seni korkutuyor. "ya yenisi daha kötü olursa?" diyorsun mesela.

    önce memleketin çıkan çivisini görüyorsun. kıyafeti yüzünden dövülen insanlara üzülüyorsun. içki içmek elbet kötü, ama içenleri öldürmek isteyenlerin vahşilikleri seni korkutuyor.
    daha 4-5 yıl önce beraber pazar alışverişi yaptığın dostun, iktidar partisinin ucundan kıyısından bir kadrosuna yerleşmiş, şimdi senin suratına bakmıyor.

    sıkıldın değil mi canım kardeşim? ben de sıkıldım.

    sonra sosyal medyada, verdiğin oy yüzünden sana çemkiren, ailene küfredenlere denk geliyorsun. "bunlar başa gelirse hayat cehennem olur" diyorsun. sanıyorsun ki türkiye baştan aşağı partizanlarla ve kindarlarla dolu. ama değil. onlar sesi biraz fazla çıkan bir avuç insan. sen, ben, üst kat komşun, kahvede üçüncü çayı söylemeyip torununa harçlık yapan emekli öğretmen, biz böyle değiliz.

    sana yalan söylediklerini apaçık görüyorsun. dedikleri hiçbir şeyi yapmadılar. millet zenginleşti, millet yolunu buldu, sen hep ortada kaldın.

    yine yalan söylüyorlar, biliyorsun. yine seni unutacaklar.

    "ya yenisi daha kötü olursa?"

    neden olsun kardeşim? yeni gelenin seninle bir alıp veremediği yok ki. yeni gelenin alıp veremediği, senin alıp veremediğinle aynı. 16 yıldır sana, bana, ötekine eziyet edenler. eğer hayat birileri için daha kötü olacaksa, işte yukarıda bahsettiğim sesi fazla çıkan azınlık için daha kötü olacak.

    aynı hatayı yapma kardeşim. gel biraz da değişik şeyler görelim. bu değişiği beğenmezsek başkasını seçeriz, onu beğenmezsek başkasını seçeriz. hiçbirini beğenmezsek şimdikileri beraber bir daha seçelim.

    ama bir kere değişikliğe şans ver. senin aklını kontrol etmeye çalışanlara uyma. içinden geleni yap.

    haydi eyvallah.
  • her ne hikmetse, en çok da muhatabı olmayanları rahatsız eden mektup.
  • diğer partilerden biri iktidara gelirse, emin ol,
    - din elden gitmeyecek,
    - camiler ahır olmayacak,
    - dinini özgürce yaşamaya devam edebileceksin,
    - üstelik çalıştığında bileceksin ki, bir yere gelebilirsin. bir yere gelmek için torpil, adam kayırma olmayacak,
    - inanmazsın, diğer partililer de insanlar ve onlar da bu memleketi seviyor! valla bak.
    - bi konuşmalarını dinle... hala inanmazsan, git, mevcut iktidara oy ver.. ama önce bi dinle onları.
  • (bkz: engelle) ve
    (bkz: başlıklarını engelle) listesi oluşturabileceğimiz entry.

    teşekkürler fellow ekşici.
  • güzel kardeşim girişiyle kopartan mektup.

    oy isterken kardeş, seçimden sonra oç, cahil, salak vs.

    şu efsane samimiyetiniz için bir oy da benden avskdhdk.
  • benim için ilelebet çomar kalacakları için katılmadığım mektup.
  • yav arkadaşlar ak parti seçmeninin %50 si zaten internet kullanmayı bilmiyor, %35 i de ekşi sözlüğü bilmiyor, burda %15 e laf anlatmaya çalışıyoruz o %15 de anlatmak istiyor. girdaba kapılmış balıkçı gibi hissediyorum çırpındıkça, kürek çektikçe yoruluyorum ilerleyemiyorum.
  • merhaba ak parti seçmeni, nasılsınız? ben de iyiyim teşekkürler.

    ya "gel bizim partiye oy ver, ne olursun bak memleket meselesi!!11" muhabbeti falan yapmayacağım. size çağrı yapmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. çünkü gerçeklikle bağınızı çoktan koparmışsınız. sürekli fantastik canavarlarla dövüşen gerçek zamanlı bir strateji oyunu oynuyor gibisiniz. her karşılaştığınız canavarda çevrenizdekilere de "bakın bu canavar bölüm sonu canavarı, bunu da geçmeliyiz, sonra oyun bitecek" deyip herkesi oyunun içinde tutmaya çalışıyorsunuz. size katılmayanları da o canavarla işbirliği içinde olmakla suçluyorsunuz. neyse neyse, bunu da uzatmak anlamsız.

    abi siz hiç sıkılmadınız mı ya? cidden, sizi de germiyor mu her seçimi kurtuluş savaşı haline dönüştürmek? siz de yorulmuyor musunuz 3-4 senede bir sandıktan bize hizmet edecekleri değil de bizi bölüm sonu canavarından kurtaracak kahramanlar çıkartmamız gerektiğini düşünmekten?

    ya ben normal bir hayat yaşamak istiyorum. ne bileyim, "almanya bizi kıskanıyor, kore'nin ağzı açık kaldı, ruslar kapımızda köle oldu, ingilizler diz çöktü, kolombiya efkardan üçlü sardı" masalları beni ilgilendirmiyor. bilgisayarın başına geçtiğimde vikipedi'ye binbir takla atmadan girebilmek istiyorum mesela. reddit'te imgur linki görünce yüzümü buruşturmak istemiyorum. tepeden tırnağa, 7'den 70'e herkesin siyasetin bir parçası olduğu ve "taraf" olduğu bir ülke istemiyorum. ya umrumda olmasın istiyorum kimin hangi partiyi tuttuğu, desteklediği. parasını verip izlediğim dizide hangi sahneleri izleyemeyeceğime karışılmasın istiyorum. tepemde birisi bana sürekli kaç çocuk yapacağımdan tut da o çocuğu hangi okula göndermem gerektiğine kadar bağırıp çağırmasın.

    ben hep muhafazakar çevrelerde büyüdüm, yaşım 30'un bir hayli üstünde. ve her zaman kendi ailemin ve çevremin politik tercihlerinden farklı tercihlerim oldu. o zamanlar da oturup siyaset tartışıyorduk ama kavga etmiyorduk yahu.

    yazının başında da söyledim, tekrar edeyim; sürekli fantastik canavarlarla dövüşen çocuklar gibisiniz. bu oyundan sıkılmadınız mı? bakın şu ekleyeceğim şey esasında iki taraf için de geçerli, sadece siz üstünüze alınmayın: şu an kimse herhangi bir parti falan tutmuyor, herkes taraftarı olduğu partinin militanı. kime sorsan bir diğer taraf kesinlikle "vatan haini"! çünkü sizin klanınızın başındaki adam size sürekli yeni bir fantastik canavarı hedef gösteriyor ve o canavara karşı dövüşmek istemeyen herkesi de o canavarın tarafında diye yaftalamanızı emrediyor. ya ben canavarla falan dövüşmek istemiyorum, oyunun grafiklerini beğendim, etrafı dolaşmak, manzaranın tadını çıkarmak istiyorum sadece. siz de deneyin, belki seversiniz.

    hürmetler.
  • sevgili akp'li amca, teyze ve minik yobazlar birilerinin sürekli kandırdığı reis bu sefer sizi kandırdı, aldattı. bu fakir görevde olduğu sürece rahibi alamazsın diyordu. ne oldu siz söyleyin. rahip ilk uçakla nasıl da amerika'ya gitti değil mi ? trump'tan gelen teşekkür tweeti sonra. teşekkür tweeti

    "dik dur eğilme bu millet seninle" diyebileceğiniz bir reis değil artık.

    açık konuşuyorum akp'li kardeşim; gözünü artık aç! bu ülkeyi yönetenleri siz de, biz de eşit oranda belirliyoruz. yargısı taraflı, sanayisi atıl, eğitimi bitmiş, gazetecileri hapse atılan, suriyelileri içimize sokan, yandaşı besleyen, gençleri işsiz, halkı ağır vergilerle ezen bir ülke inşa etmiş zihniyete daha ne kadar destek vereceksiniz. korkunuz eğer reis giderse ülke yıkılır ise merak etmeyin 5000 yıllık bir türk devleti bir adam gitti diye yıkılmaz, rahat olun.
  • yüreğine sağlık..
hesabın var mı? giriş yap