• akp ordu milletvekili metin gündoğdu'nun 18 yaşından küçüklerin protokole girmesi yasak olduğu halde çocuklarını getirdiği için kendisini uyaran protokol görevlisini tekme tokat dövdürmesi olayı.
    kaynak cumhuriyet: video

    şükrü saracoğlu'nun çocuklarıyla protokol anısı:
    “sene 1942...
    babam, başbakan. aynı zamanda, fenerbahçe başkanı.ankara’dayız.
    fenerbahçe’nin ankara’da maçı var. kardeşim ve dayımla birlikte maça gitmek istiyoruz. ama, havamız olsun diye, bizi babamın götürmesini istiyoruz. babamdan çekindiğimiz için söyleyemiyoruz, anneme söylüyoruz. annem, babama aktarıyor, çocukları maça götür diyor. babam, peki diyor. hep birlikte başbakanlık makam aracına biniyoruz, stada geliyoruz. şeref tribününe oturup, sahayı en güzel yerden seyredeceğimizi düşünürken... babam şoföre sesleniyor, şurda dur diyor. cüzdanından para çıkartıyor, dayıma veriyor; haydi bakalım çocuklar, gişenin önüne geldik, gidin biletinizi alın diyor!”

    oğlu anlatıyor bunu, şükrü saracoğlu’nun oğlu.
    başbakan, fenerbahçe başkanı “avanta almayacaksın” diyor.
    alt tarafı bilet, evladına bile ayarlamıyor.
    “her ne almak istiyorsan, mutlaka parasını ödeyeceksin” diyor. “suistimalin küçüğü büyüğü olmaz” diyor.
  • bir tarafta görevini yapmaktan başka bir kabahati olmayan stat görevlisi, diğer tarafta milletvekili olduğu için ayrıcalıklı olduğunu düşünen ve stat görevlisine neden görevini doğru düzgün yapıyorsun diye saldıran zat. mevki-makam sahipleri ne zaman mevki-makam sahibi olmanın bu ülkede kanunları çiğneme, kurallardan muaf olma anlamına gelmediğini anlayacak acaba? ne zaman? işte ne zaman anlayacak ve bunu uygulayacaklar, o zaman bu ülkede bir umut var demektir.
  • bir adet görevini yapmaya çalışan görevli, bir adet kendini her şeyden üstün gören ve hukuk nedir bilmeyen vekil ve sahibine sadık bir kaç itin dahil olduğu olay.
  • şimdi çıkar bu bir açıklama yapar, bana şöyle dedi, böyle dedi, hakaret etti ben de sinirlendim falan filan bir şeyler der işte. görevli kardeşimiz de bu iş uzamasın diye, başına başka bir iş açılmasın diye sineye çeker. memlekette hak hukuk adalet zaten fısss. bir medya kalıyor konuyu bir süre gündemde tutup bunu yaptığına pişman edebilecek ama o da pek ümit vermiyor uzunca bir süredir. bu olay sosyal medyada ne kadar önemsenirse o kadar iyi olur. belki o vakit bir ihtimal çıkar da en azından insan gibi, bu kardeşimizden özür diler.
  • milletin parası ile işkembesi şişen, ilahi tokatı bir an evvel yemeleri için duacı olduğum yecüc mecüc taifesi.
    hürriyet gazetesinde de vekilin hangi partiden olduğu yazılmamaktadır.
    yazıklar olsun, dövdürenin dövenin hangi partiden olduğunu yazmayanın yazdırmayanın eli kırılsın.
  • partisi yazılmadan bile olayı okuyan insan hangi partiye mensup olduğunu %100 bilir.

    iste tam da böyle bir eşkıyalık hükümranlığı.
  • vekil olman için benim oyuma ihtiyacın var.
    ben vekilim, sen vekilsen herşey sana serbest değil. vekil demek yanında iki üç kendini bişey zanneten şehir haydutu gezdirmek değildir.

    vekillik kabadayılık değil, hizmetkâr demektir. seçim ile vekil olmuşsun ama hizmetkâr olamamışsın
  • utanmazlık, üstüne bir de zorbalık.

    arkadaş milletvekili ya memleket de kendine açılmayan kapı olmamalı.

    ne olsa devlet onların, öğle kanunmuş,yönetmelikmiş,pasoligmiş.

    adam milletvekili ama milletin üstünde.
  • bir daha ki seçimlerde gene aday olsun gene seçilecek milletvekilidir.

    az bile yapmış, güvenlik görevlisinin kafasına sıkıp, cesedini köpeklere yedirseydi keşke.
  • -git kardeşim kendisi vekil!

    habere göre böyle uzaklaştırmaya çalışmışlar görevliyi..

    ha tamam o zaman!

    bence "beyefendi böyle istiyor" deseydi daha hızlı çözülürdü konu. ha?

    dün cumhurbaşkanı ne dedi? "kendi yanlışlarına ya da basiretsizliklerine ismimi karıştıranlar var" dedi.

    burada da gördüğüm kadarıyla kendi yanlışlarına ve kural tanımazlıklarına milletvekilliğini alet etmek var. bir açıklama ya da özrü olur herhalde!
hesabın var mı? giriş yap