• efsunlanmışlar, hipnotize olmuşlar

    kedidir o kedi
  • hangi partiden olursa olsun şu anda ekonominin iyi olduğunu, kötü olmadığını söyleyen kişi kesinlikle yanlıdır. ekonomi gerçekten tarihimizin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. şimdi ben de bir dahaki seçimde kime oy versem diye bakıyorum bir kere chp benim oy verebileceim bir parti kesinlikle değil yani açıkcası hdp bile daha cazip. chp zaten ülkede terörün fitnenin asıl başını çeken parti ve parti ideolojisi benim değerlerimle asla örtüşmüyor. hdp desek pkk nın meclis uzantısı onu da kafadan eliyorum. mhp aslında benim gönlümdeki parti ama mhp ye verilen oyu direk ak partiye say gitsin. iyi parti desen ona vereceğim oy boşa gider diye yanarım ve kullanmam iddiasız partiye niye oy vereyim. sonuç olarak ekonomi çok kötü ama yarın seçim olsa oy verilecek parti yine ak partidir. denize düşen yılana sarılır.

    abdullah gül, ahmet davutoğlu ve ali babacan eğer biraraya gelip ortak bir parti kurabilselerdi gerçekten birşeyler değişirdi ama şimdi seçim olsa bunlar birbirinin tüm kirli çamaşırlarını dökecekler ve oylar gereksizce üçü arasında bölünecek.
  • bir tane akepeli tanıdığım var, öldürseler yine akepeden şaşmayacak bir adam. neyse kredi kartı ekstresi gelince kağıt çıktısını aldım. ekstreyi alınca eli ayağı titredi. kredi kartı full a101 ve bim gözüküyor. a101 ve bim ödemelerini toplayınca çıkan rakam 1900 lira civarı çıktı. hemen eşini aradı. ya dedi a101 le bim den ne aldında bu kadar tuttu demeye başladı. ben tabi ki bu konuşmayı duyunca içimin yağları erimeye başladı. dedim ki daha dur sizin kafanıza vura vura ekonominin kötü olduğunu öğreticekler dedim. bu olayın iki gün sonrasında torunu için migros'tan abur cubur almaya gitmiş. aldığıda gofret çikolata vs falan. bir geldi başlarım böyle fiyatlardan. şu kadarlık poşete 100 lira ödedim bu ne yaa dedi. bu adam bile yavaş yavaş ekonomi gerçekten kötüymüş demeye başladı. kısaca krizle gelen krizle gidecek.
  • ibrahim uslu: “oy verme davranışı ile sosyal yardımlar arasında çok güçlü bir ilişki, güçlü bir korelasyon var.” diyor ve "insanların en kötü koşullarda bile temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek yardım yapıyorsanız, o zaman ekonomiye değil, yardımlara bakıyorlar" diye ekliyor. resmi rakamlara göre 2020 yılında belediyelerin yardımları hariç, 16,8 milyon kişi sosyal yardım alıyormuş. aileleriyle birlikte 40 milyonu geçiyor demek ki sosyal yardımlardan faydalananlar. yani nüfusun yarısı neredeyse. bekir ağırdır da "toplumun %40'ı, devletin sosyal yardımlarına bir biçimde ihtiyaç duymuş" diyor zaten. bu durumda başlıktaki önerme geçersiz oluyor galiba!
hesabın var mı? giriş yap