• yerelden başlayan bu çözülmenin , merkezi yönetime hızlı bir şekilde sirayet edeceğini beklememek iyimserlik olur.

    dolayısıyla bugün geldiğimiz noktada akp’nin çöküş dönemine girdiği gözle görülür bir gerçek haline geldi.

    peki bu yenilginin sahibi kim ya da ne?

    ben zaferin muhalefete ait olmasından ziyade , mağlubiyetin iktidara ait olduğunu düşünenlerdenim.

    metal yorgunluğu diyerek onlarca belediye başkanını görevden alan zihniyet , aslında metal yorgunluğunun amblemlerinde olduğunu farkedemedi.

    tüm basın yayın organlarını ele geçirseniz de , tüm gücünüzle korku sistemini kursanız da , değişimin gücü önünde bir yerden sonra durma şansınız kalmıyor.

    aslında üzerlerine gelen değişim rüzgarlarını farkettiler ve bunu durdurmak için her yolu denediler ancak halkın değişim isteğini durduramadılar.

    çünkü halkın eğitim seviyesi her ne kadar düşük de olsa , özellikle kentlerde yaşayan herkesin elinde , gerçeğe kolaylıkla ulaşabileceği telefonlar olduğunu hesap edemediler.

    akp tipi devletleşmiş ve tek adam üzerine oturan bir parti için az da olsa demokratik bir ülke zemini sağlamak kendi sonlarını getirdi.

    bu anlayışa sahip partilerin daha uzun yaşaması için demokrasi kanallarını daha da fazla tıkaması gerekirdi.

    iran, kuzey kore gibi olmadığınız sürece bu kadar devletleşmiş bir partiyi uzun zaman ayakta tutmanız eşyanın tabiatına aykırı.

    ekonomik erozyon, sosyal medyanın gücü, genç seçmenlerin sisteme katılışı, akp seçmeninin bir kısmının sandığa gitmemesi , halkın değişime olan açlığı gibi sebepler muhalefetin yelkenini rüzgarla doldurdu ve türkiye’de bir devrin sonuna gelindi.
  • ekonomi politikaları,
    liyakatsiz kadro tahsisleri,
    salak akp li idarecilere salaklıklarında dur dememeleri,
    kibirlendiler hem de hepsi,
    hırsızlıkta çozuttular,
    ve içlerindeki fetöcülere dokunmadılar...
  • hızlı gitmek istiyorsan yalnız yol al; uzağa gitmek istiyorsan birlikte yol al.
  • ilk sırada domates, biber patlıcan gelir. sen istediğin kadar algı yap ekonomimiz büyük diye, market pazar yangını senin o algını yakar bitirir.

    sonrası onlarca sebep sıralanabilir. eskiden görürdük duyardık akp'nin teşkilat çalışmalarını, kapı kapı ev ev dolaşırlardı. son zamanlarda ise gereksiz bir troll politikasına girdiler, gerek sosyal medyada gerek ana akım medyada. üstelik bu trolleri de iyisinden seçemediler. çok fanatikleri hariç kendi tabanları bile bunlardan iğrendi. yazık bunlara akıtılan paraya.

    işçinin, çalışanın, küçük esnafın aleyhine bir sürü yasa çıkarıldı. toplum farketmedi başta, ama ne zaman bu yasalarla yüz yüze geldiler, homurdanmalar başladı. emekli olamayanlar, olup da olduğuna pişman olanlar, gss borçluları, hastanelerden provizyon alamayanlar.

    insanların ekmeğiyle oynadılar. göstere göstere torpiller, atanamayan, kpss'lerde sürünen, işsizlik bunalımına girmiş bir yığın insan ve onların umutsuz aileleri.

    zaten çoktan koptu insanlar akp'den, klasik bir soru vardı'' peki tayyib'e vermeyeyim de kime vereyim diye, o sorunun cevabı da çıkmaya başladı artık.

    kendileri için en kötüsü de asla bir parti olamadılar, bir adamın sırtından geçinip gittiler. ve dünün o kazanan adamı bugün artık kaybedeni olmaya başladı.

    dediğim gibi onlarca yüzlerce sebep yazılabilir ama nafile, direksiyonun başındaki kibir bu yanlışları görmelerine izin vermez.
  • (bkz: tek adam)
  • salak salak herşeyi fetö'ye yüklemeleri sonun başlangıcıydı.
  • (bkz: çokomelli)
  • cumhuriyet ve demokrasimizdir efenim. çok şükür ki, artık neredeyse 100 yıllık bir cumhuriyetimiz var. demokrasi öyle veya böyle halka sindi. kurumlarımız ne kadar değersizleştirilirse de, liyakat ne kadar azalsa da, halkın büyük bir kısmı büyük bir umutsuzluğa düşse de, 17 yıllık iktidarın bütün baskılarına rağmen demokrasiye sadık bir şekilde koltuk sahiplerinin değiştirilmesini sağlayan devlet adamlarımız var. bu ülkeyi ortadoğu ülkelerine benzetemediler. hepimiz şüphe duyduk, umudumuzu bile neredeyse tamamen kaybetmiştik ama bir yerden döndü geri geldi umudumuz.
    bunun dışındaki en önemli diğer faktör ise, siyasal islam aç gözlülüğü, sonradan görmeliği ve görgüsüzlüğüdür. karınları aç olsalardı doyarlardı, gözleri aç oldukları için kusa kusa yediler.
    umarım her şey çok daha güzel olacak. bize bu cumhuriyeti armağan eden atalarımıza binlerce kez teşekkür etmemiz lazım.
415 entry daha
hesabın var mı? giriş yap